Jump to content
Masatenisi.org Forum

beşyüziki

Üyeler
  • İçerik sayısı

    493
  • Kayıt Tarihi

  • Kazandığı gün sayısı

    83

beşyüziki kullanıcısının tüm içeriği

  1. Hangi pütür olursa olsun atış açısı düz lastiğe anca yaklaşır. Düşüktür hepsinin atış açıları düz lastikten. Topu düz lastiklere göre daha az tutarlar. Dolayısıyla rakipten gelen falsodan da düz lastiğe göre daha az etkilenirler. Aslında gısa pütürden murat çividir. Çivi çakar her şeyi bitirirsiniz. Top nassı gelirse gelsin çivi. Bunu hemen bulok izler, lakin buloğun da saf çivi ile pasif bulok arasında salınan bir spektrumu vardır. Bulok yapacaam, yok sipin yapacaam, cop yapacaam, bunlar da olur helbet ancak bunlar gısa pütür gullanımında hep ikinci pilandadırlar. Bu ekipmanın asli indiragandisi de budur zaten. Falsodan az etkilenmesi. Çiviye garşı müdafaa yapmak da en zorudur. Özetle masa tenisi çiviye indirgenebilir. Çivi, veya şut nassı beyenirseniz eyle deyiniz, ÇAT! çivi ve sayı, bitti. Yani bir hızlı furacahsın, bir de içeri gidecek, hepsi bu. Geri kalan her şey ikinci derecededir. Sizden, dikkatinizi bir kerre daha taleb ettiğiniz kısa pütürürün özelliklerine yöneltmenizi istirham edeceğim. Düz lastiğe yakın atış açılı, rahat sipin yapılabilen bir atak pütür arıyorsunuz, hemi de buna rahat şut yapılabileni eklemişsiniz. İmdi, umumiyetle, iyi sipin yapan pütürle nispeten topu az tutan pütür kadar rahat, içeri gitme yüzdesi yüksek çivi çakamazsınız. Rakipten gelen falsodan etkilenir çünkü, topu iyi tutan, başka bir deyişle düz lastiğe yakın rahat oynanan pütür. O bakımdan, teorik olarak, burada bir tercih söz konusudur. Düz lastik gibi rahat oynanan pütür mü istiyonguz, o vakit ekipmanın asıl fonksiyonundan yani iyi çivi çakma özelliğinden taviz veriyorsunuz. Rakip falsodan daha çok etkilenecehsin. Niye gısa bütür istiyong o vakit? Düz lastiğe uyumlan, onna oyna, onun avantajlarının ekmeğini ye. Şayet gısa pütür kullanıyorsan, oyunun da bulok ve çiviye, atak veya had safhada atağa yönelikse, o vakit topu az tutan bir kısa pütür tercih edip, onunla kendini vererek temrinler yapıp, bu malzemeye uyum sağlamakla ekmeğimize yağ sürmüş oluruz. Rahat oynanan bir atak pütür arıyorum demek golaycılıktır. Zihin daima en golay olanı seçer...de, o zaman da ucuz olur, ucuz etin yahnisi pek olur. Zor kazanılmış zafer bir başkadır. Hem pütürle oynuyon, vay rakip falsodan etkilenmeyim, attığım toplar da onu bozsun istiyorsun, hemi de ( neredeyse düz lastik gibi)rahat oynanan bir ekipman arıyorsunuz. Evet, ne güzel, hah beyle işte, olsa en golayı bu olurdu emmee mümkün deyil. Müm-kün de-ğil. Bazı şeyler mümkündür, bazı şeyler de mümkün deyildir. Durumlarda bunu açıkça görerek şu hayatta ekmeğimize yağ sürmüş oluruz. Ne olursa olsun, hiç bir şey bunu görmemeye değmez. Doğrusu iyi oyuncuların tercih ettikleri lastihlerden size uygun olanını ( artık siz de ona uyum sağlayacaksınız, sabr devreye girer burda ) tercih edip, onunla çalışmak akıl karı gelmiyor değil hani. Flarestorm II ( penholder çivici Shan Xioana kullanıyor.), az tutuyor, bozucu, hızlı. Yine Butterfly Speedy P.O. az tutan, hızlı muazzam çivi atak lastiği. Mathias Falck'ın forhand lastiği Yasaka PO He Zhi Wen'in eski forhand lastiği 802. Daha çok tutan 802-40 değil, dikkat buyurunuz. He şimdilerde TSP Spinpips kullanıyor. Stiga Clippa. Orta derecede tutuyor. Herşeyi çok iyi yapıyor. Liu Gouoliang'ın eski forhend lastiğinin yenilenmişi. Butterfly Challenger Attack, Gao Jun'un lastiği, nispeten yavaş, kontrollü, iyi sipinli , her şeyi çok iyi yapıyor ve nispeten bozucu. Veee, Mima Ito'nun bekhend lastiği Nittaku Moristo kısa pütür. Vaziyeti görüyorsunuz. Bınlardan herhangi birini alış, gerisi çalışış, bol ve nitelikli temrin... bulok, şut, az tutan pütürle çok falsolu servis atacak kadar vuruş kalitesi elde etmeye yönelik çalışmalar...dirseği vücuda yakın dutup, gısa , gompakt, şimşek gibi hareketlerle şut atmalar, bunu, hareketin ardına vücudunu koyarak yapabilecek koordinasyonu elde etmeye yönelik çalışmalar... ayak çalışmak...top yükselirken veye en yüksek noktasında furmak......veee sipinsiz, ölü toplara garşı antrenman yapmak... Kısa pütürü kesmecilik için kullanıyorsanız değişiklikler var, mesela Wu Yang eskiden 802-40 gullanıyordu, şimdiyse TSP Spectol... Bu başka bir bahs.
  2. Gırtasiyeden su bazlı tutkal alınız, 7-8 TL.gibi bir şey ederi, mesela Beşiktaş Mefisto kitapçısının alt gatında var. Aldınız mı bu tutkaldan, hah. Şimdi, onarmak istediğiniz rakete yarım metre kadar yaklaştırın tutkalı. Henüz açmayın ama kapağını. Yanında dursun raketin. Bir cımbız ve mesela, minik bir Victorinox çakısının bıçağı gibi, ince, sivri uçlu bir bıçak tedarik edip, onları da rakete yaklaştırın bir yarım metre, otuz-gırk santim kadar, bu da tamam. İmdi, cımbıznan üst lastiği açıldığı yerden, yandan tutup kaldırın, cımbıznan lastiğin içeriye dönük pütürlerini kapmayın, yalınız pütürlerin arasındaki ince bölümden tutarak kaldırın üst lastiği. Öyle açık tutun...Ve tutkalı süreceğiniz alanı tetkik edin. Üst lastiğin altını inceleyin...Ki birazdan, orada gördüğünüz, pütürlerin yapıştırıldığında alttaki süngere değecek gısımlarına şöyle bir bakın. Yapıştırılacak sünger yüzeyine de bir bakın. Çalışacağınız alan, bu bölge. Şimdi tutkaldan bir naylon parçasının üzerine biraz sıkın, naylon yerine cam, pilastik gibi emici olmayan başka bir yüzey de olabilir bu pekala. Bir mercimek tanesinin yarısı veya daha az miktarda tutkal sıkmanız kafi gelebilir, sıkınız, sıktınız mı, hah. İmdi bıçağınızın ucuynan tutkalın birazını oradan alıp, açılan bölgedeki süngerin üzerine dilim ekmeğe tereyaa sürer gibi, yapıştırılacak yüzeyin tamamını gaplayarak sürün, sıvayın, hani pıçah sanki bir ıspatulaymış da, sünger de macunlanacak bir duvar yüzeyiymiş misali, cımbızla kaldırdığınız üst lastiğin altında gerçekleştirin bu eylemi. Akabinde,cımbızla üst lastiği yandan açık tutmaya devam ederken, aradan nazikçe, pıçağınızla alacağınız bir parça tutkalı süngere değecek olan pütürlerin yüzeylerine de sürünüz, yalnızca yüzeylerine ama, pütürlerin yanlarına tutkal sürmeyiniz. Cımbızla açık tutarak, 2-3 dakka, ya da tutkal biraz guruyana kadar bekleyiniz, nihayetinde lastiği nazikçe bırakınız ve parmaanızın veya avucunuzun etli yeriyle hafifçe bastırınız. Hafifçe diyorum, pütürlerin altta süngere değen yüzeylerinin süngere tam olarak temas etmesini sağlayacak kadar, ancak bundan daha fazla da değil. Dikkat edip, vur derken öldürmez iseniz, bu bahste muzaffer olmanız neredeyse kaçınılmazdır. Kolay gelsin.
  3. Bir maçın görsel aktarımında kelimenin tam manasıyla mükemmelliğe erişiş: beyaz topu seçişimizdeki konfor, lüks...ohhh, son derece rahat izleyebiliyorum topu, mis... zeminin tonu koyu gri, masa siyaha yakın tonda koyu gri, arka plan koyu gri. Gözümü yoran, dikkatimi dağıtan hiçbir unsur yok. Üstüne üstlük gerek yer, gerek masa yüzeyinin rengi, gerekse arka pilan renkleri pastel (mat) olduğuynan, bu matlık topu iyi seçmemizi sağlamasıyla kalmıyor, üstüne üstlük oyuncuların cıvıltılı renklerini de daha bir canlı gösteriyor. Hareketli ve durağan, parlak ve mat, sesli ve sessiz arasında enfes bir denge oluşmuş. Bağırmak kadar susmasını da biliş; bilmeyle kalmayıp, bu ortamın tasarımında bunu uygulayış. Sahneyi düzenleyenler tarafından tüm bunların bilerek, bilinçle ve sanatsal şekilde yapılmış olduğunu hissediş ise bir kat daha lezzetyab olmama yol açıyor. Bu, bundan böyle, dünyanın neresinde olursa olsun, masa tenisi maç yayını yapacak, ortam tasarlayacak ve kameraları yerleştirecek olanlara mükemmel bir emsaldir. Siz de böyle hazırlayınız ortamı ve sunumu. Böyle yapacaksınız! Aynısını yapın demiyorum helbet, kendinizinkini bulun ve yapın. Bundan daha azına razı değilim. Siz de olmayın. Buna, son derece net çekimlerin de eklenmesiyle, bu helecanlı maç süreçlerinin cereyan ettiği ortamı hazırlayan ekibe , tasarımcısından kameramanına, hepsine ne kadar şükran iletilse az gibi hissettiğimi de eklemek istiyorum. Sağ olun, var olun. Bu kalibredeki oyuncuları, bu kalitede sunarak ne güzel onurlandırmışsınız.
  4. Yeri gelmişken, pütür uzadıkça, rakipten gelen topun gazını almasının da arttığını vurgulamak istiyorum. Pütürler uzadıkça bükülür ve çarpan topun hızını azaltırlar. İlaveten, pütür kısaldıkça, topu hızlandırmamızın kolaylaşmasının yanısıra, topa kendi falsomuzu vermemizin de kolaylaşacağını şuracığa yerleştirivereyim. Kesmecilerde kısa ve uzun pütür kullananlar daha fazla, purolardan az sayıdaki orta pütür kullananları da yukarıda ilk mesajımda yazmış idim. İmdi, bir kesmeci olarak, ekipman seçerken, uzun vadeli yatırım açısından, atakçıların, çoğunlukla kısa ve uzun pütüre karşı oynamak üzere deneyim kazandıkları düşünülebilir, zira bunlarla oynayan kesmeci çok, atakçıların da el-göz-vücut ayarları ( şartlanmaları ) kısa ve uzun pütüre göre. Dolayısıyla kesmecilikte orta pütür kullanmak da yabana atılır bir fikir-yaklaşım değil. Orta pütür, kesmeci olarak biz atak yaparken, kısa pütür kadar olmasa da atakta kolaylık sağlamasının yanısıra ki bu konuda uzun pütürden daha rahat atak vuruşları yapmamızı sağlıyor; bununla kalsa iyi, yaramaz kendi falsomuzu vermesi açısından da uzun pütürden daha iyi. Lakin, rakibin verdiği falsodan, uzun pütüre göre daha çok etkilendiği de tabak gibi ortada. Bununla beraber, karşıdan çok falsolu ve hızlı sipinksler geldiğinde, bir kesmecinin bunlarla başa çıkması açısından, ne orta ne de kısa uzunun eline su dökemez. Oyun tarzımıza göre ekipman seçerek, ekmeğimize yağ sürmüş oluruz. Kullandığımız ekipmanın şöyle şöyle özellikleri olsa da , olayı hakkında düşünerek, analiz ederek zihnimizle kavradığımızı sansak da, bu bir rüyadır. Aslen belirleyici olan, oyuncunun ekipmanı kullanma biçimi, yetkinliği, göz- kas-sinir sistemimizin ralli sırasında kurabildiği canlı intibak ve uyum, antirenmanlara getireceğimiz bilinç, ilaveten teknikleri itina ila ve dee keyfini çıkararak uygulamak.
  5. Öğrenme yanlış yaparak oluyor. Yoktur bunda gocunacak...
  6. Merhaba Sayın Myilik, bu malumatların masa tenisi açısından bir ehemmiyeti olmadığı kanaatindeyim.
  7. Daha başlangıç aşamasındaysam, teknik çalışmaya niyetliysem, katiyyetle Sriver alırdım. Tam profesyonel lastiktir. 70'lerden 2000'lere kadar her düzeyden oyuncunun en çok kullandığı lastik, bir sıtandarttır. O dönemde toplar biraz daha küçük , hafif ve kolay falso alan cinstendi (38 mm.) ve günümüzdekilerle mukayese bile edilemeyecek denli kaliteliydi. Sriver sert, Sriver EL orta yumuşak, Sriver FX ise yumuşak süngerlidir diyebiliriz. Üstteki düz lastik ise hepsinde aynıdır. Kendim olsam EL veya normal Sriver'ı seçer, oynar, lezzetyab olurdum. İlaveten Sriver'ın Sriver-L ve Sriver-S diye iki farklı üst lastik modeli var. Lastik aynı da, pütürlerin dizilişleri farklı. Yani ayni kauçuk iki farklı kalıba dökülerek gullanıma sunulmuş. Böyle yapıldığını bu günkü lastiklerde de görüyoruz , mesela Stiga'nın çıkardığı uzun pütür modelleri Vertical ve Horizontal'da olduğu gibi. Pütürlerin dizilişleri farklı. Aralarındaki farkı oynayarak keşfedersiniz. Öğrenmenizi etkileyecek bir ayrıma yol açmıyor bu farklı pütür dizilişleri. Sriver L'yi de Alsanız olur, S'yi de. Twingo süngeri yumuşak, lastik Sriver'a göre daha yavaş ve biraz daha az sipinkslidir.
  8. İttf'nin yayınladığı pütür sınıflandırma listelerinde, orta pütür adı altında bir kategori yok, kısa ve uzun pütür kategorileri var, doğru. Bununla birlikte, ''orta pütür'' teriminin, pütürlü ekipmanlardan bahsederlerken, oyuncuların sıkça kullandıklarını görüyoruz. Terimin benimsenmiş ve açık olduğu söylenebilir. Değişik uzunlukta pütürlerle ve onlara garşı oynama deneyimi daha çok olan oyuncular, ekipmanların, bu orta -uzun -kısa gibi terimlerle ifade edilen niteliklerini, tecrübeleri ve kendi beden-zihin'leriyle kurdukları bağlantının nispetinde takdir etmektedirler. Orta pütürler topla temas anında hafifçe yana eğilecek yüksekliktedir. Uzun pütürlerde bu yana eğilme çok daha fazla, gısalardaysa neredeyse yoktur. Böyle olmasının da topa değişik etkileri olmaktadır ve bir hayli de dallı budaklı bir konudur bu. Ha şuraya kısa pütürlü lastiklerin en ''hızlı'', ortaların ''yavaş'', uzun pütürlerin de en ''yavaş'' olduklarını da ekleyeyim.
  9. Orta pütür kullanan kesmeciler de var ( mesela Li Qian ). Yanılmıyorsam, Capon defansçı gızlar Hashimoto ve arkadaşı, getir adını, neyse işte öbürü, hah! Hitomi Sato...Onlar da kısa-orta pütür diyebileceğimiz Nittaku Knuckle Do' yu gullanıyorlar ha. Top keserken, orta pütür, rakipten gelen falsodan uzun pütüre göre daha çok etkileniyor lakin kısa pütüre göre de daha az etkileniyor. Uzun ile kısa pütürün arasında, adı üstünde keratanın... Aslında, yaptığımız uzun orta kısa pütür gibi ayrımların işlevi, malzemenin topa olan etkilerini (bölerek, tasnif ederek ) anlamaya ve anlatmaya çalışmakta kullanmak için, hakkında konuşurken işaret edebilmemiz için . Düşünmek demek de olan zihin, bir bölme işlemidir. Düşünürken her şeyi ama her şeyi böleriz. Kıyaslarız paso. Gafa denen mekanizmamız beyle çalışıyor. Bu mekanizmanın işe yaradığı ve yaramadığı yerler var. Belli uzunluklarda olan pütürlerin gelen değişik toplara yaptığı etkiler konusunda bilinenler, bu konuda belli bir birikim zaten var. Okuyarak bu malumatları edinebilir veya bizzat bu ekipmanlarla oyun-deneyler yaparak, gayrı oyun seviyemize göre, bu malzemelerin özelliklerini kendimiz de keşfedebiliriz. Orta pütürle oynuyorsa biri, varsın bu kısa pütür desin, o an bu durumu kabul etmek veya değiştirmek ya da oradan uzaklaşmak gerekir. Neyle oynuyorsa onunla oynuyor zaten, olan, bu. Olan, bu. Ne söylerse söylesin, konu dışı, masa tinisi konuşmakla oynanmıyor. İlaveten, o kişi de, hepimiz gibi, kendine göre, neyin ne olduğunu, onun için olması gereken vakit neyse, o vakit gelince öğrenir. Gayrı bunu ona bırakmak lazım. Şeyleri olmaya zorlayamazsın. Zorlarsan istemediğin şeylere yol açarsın. Söyle, ''bildiğim gadarıyla'' bu böyle de... Ve sonrasını da ona bırak. Eğer buna açık değilsek, kimsenin bize gelip bir şeyler öğretmeye çalışması hoşumuza gitmez. Kendimiz istersek de, o vakit, zaten öğreniriz. Bunun beyle olduğunu kendi hayatımıza bakarak keşfedebiliriz.....öğrenmeye yönelim kendi içimizden gaynaklandımıydı öğrenirik. Şeyler oldukları gibidirler.
  10. İnsan, hepimizin bu dünyaya çıplak gelmiş olduğumuzu ve de buradan çıplak ayrılacağımızı unutunca, ''yerini almak'' ile ''yerini çalmak'' arasındaki farkı da algılayamıyor demek ki. 10 yıldır maç ve antrenman videosu çokça izlermişsin, şimdi bana 10 tane video atarmışsın da....Evet, konuyla ilgili videoları görelim, yoksa da hadi canım, dükkanın önünü kapatmayalım.
  11. Doğrusu Çukin'in yaptıklarını ziyadesiyle takdire şayan bulduğumu ifade etmek istiyorum. Marifet iltifat gerektirir. Bekhend köşesinden forhende döndüğü vakit, rakibi topu onun forhend uzak köşeciğine bastırıyor- o vakit zihin ''ahanda sayı gitdi'' deyecek olurken Çukin birden bu topa , sanki kısa falsolu sirvis atmış da rakibi topu kaldırmış, o da bunu sezdiğiynen zaten masayı forhendine alıp yerleşmiş bekliyor da, o gelen topa nassı yapıştırıp fast sipinks yapıyor da topu cart diye geçiriyor ise, işde, Çukin aynen o bizim yetişemez anca kurtarır dediğimiz topa da aynısıngı yapıyor. Diğer yaptıhları bir yana, Çukin'in işbu hareketi, şu an gezegenimizdeki masa tenisinin en üst seviyesinin güzel bir vücud buluşudur. Bu toplara Çukin'in yaptığı gibi vuruş yapan bi tane daha oyuncu göster, Taksim meydanında çırılçıplak taklakabak atacam' lara ise hiç girmek istemiyorum. ''Çalacak'' mı...hahhh hah hah hah hahhh!!!..Aaahhh hah hah hah hah hah hah!!!!!...Arkadan gelen nassı çalacak yahu, çalma farkettirmeden olur. Arkadan gelen birden milli takımda Çukin'in yerini alacak da antirenörler dahil kimsenin habarı olmayacak da, eyle mi olacak nassı olacak nassıı...aaahhh hah hah hah hah hahh!!!...Aaaahhhhhh hah hah hah hah hahhhhhh!!!...Yerini ''alabilir'' emme nassı çalsın, nassı olabilir allaım....Alttan gelen göstere göstere, gazana gazana, appaçık yene yene yerini alabilir ancak...Çalma işe yaramaz bu hususta....hemi de hiç...ahhhhh hah hah hah hahhhh hahhh!!!...
  12. Her şeyi en kolay yoldan halletme eğilimi taşıyan, böyle çalışan zihnin mekanikliğiyle özdeşleşmeyi bırakınız. Kafaya, yaygın en yüzeysel anlayışa göre, çalışmak neredeyse bir külfet. Hayır, çalışmak bir külfet değildir. Çukin'nen puroların hepsinyi mukayese mi ediyorsunuz? Geliniz etmeyiniz eylemeyiniz. O topa vurmak zorunda olmak değil konumuz, konu bunun daha ötesi. Prolar çalışsalar dahi Çukin gibi yapamıyorlar o toplara o vuruşları. Beyle olduğu içindir ki, Çukin'in yaptığı beylesine belirginleşiyor. Allasen, kaç kişi var o toplara eyle atak yapabilen...Şu Şin?!...belki, en çok yaklaşan o olabilir...o da yaklaşan yani, hhee mi... Çukin hem yetenekli, hem genç, hemi de çok çalışıyor. Çok ça-lı-şı-yor-lar. Çalışmayı yapmak zorunda oldukları için değil, o şekilde hareket edebilmek için zaten EN AZ öyle çalışmak gerekiyor. Zaten o sulardan çoktan geçmiş olmak gerekiyor. ''Ay şekerim düştü, dur şurdan bi Hanımeller yiyyim''le olmaz yani, hele ''gel, allah cezanı vermesin gine sucuk gibi olmuşsun, sırtına bi tülbent sokıyım'' larla hiç...
  13. Rallide Çukin'in yetişemeyeceği uzak köşeye topu atarsanız, Çukin, hamlesini topa yetişip kurtarmak için yapmıyor, dikkat buyurunuz, böyle toplara yaptığı hamlenin galitesi çok daha farklı, ilk akla gelenin ötesinde; yetişmek ne kelime, Çukin bitirici bir atak yapıyor böyle toplarla ..Bu, ziyadesiyle talimi yapılmış bir girişiş. Neg güzzel örnektir.
  14. Bayan He'nin oyununun, 1.5 mm.Feint Soft'la kesme dışında neler yapılabileceği konusunda bizim için güzel bir örnek teşkil ettiği kanaatindeyim. Böyle 1,5 mm.süngerli Dawei 388D-1 kullanan üst düzey bir erkek çinli oyuncu da var; Zhang Guochi veya Zhang GuoZhi. Bir videosu aşağıda: Bu tarz kalınca süngerli atak oyunda kullanılan uzun pütürlü oyun için, Carl Prean'ın videolarına da bakmak kabil. İlaveten eski dünya şampiyonlarından Deng Yaping'e de bakılabilir. 0.5 RITC 755 ve müteakiben 0.6 Curl P1r kullanmıştır. Bu tarz ekipmanı atak oyunda kullanan hem veteran hem de gençlerden oyuncular ülkemizde de var.
  15. Dünyanın her yerinde yazı dilinin kuralları vardır. Yazım ve noktalama kurallarına uygun yazmak, her şeyden önce o dilin kendisine saygı duymak demektir. Kişi bunu bir disiplin haline de getirebilir. Kurallar gözetilerek yazılmış yazıya ve içindeki bilgilere olan güven de, içinde yazım hataları bulunan yazılara göre daha fazla olur. Yazım kurallarına uyulmadığında, cümlelerin içinde asıl anlatılmak istenen karşı tarafa aktarılamayabilir. Yazının okunması zorlaşır. Okunan yazı herkes tarafından aynı şekilde algılanamaz. Yazım kuralları olmazsa, yazılarda anlam belirsizlikleri ve anlatım bozuklukları ortaya çıkar. Kimsenin yazısını düzeltmiyorum, herkes konunun altında, kendi kutucuğuna yazıyor. Ancak okuduklarımın yazım kurallarına uygun yazılmış halini kendi kutucuğuma tabii ki yazabilirim. Naçizane örnek olsun. Bahsedilen konunun içeriğiyle karıştırmayınız bunu. Ben bir şey öğretemem, lakin siz isterseniz öğrenebilirsiniz. Kullanılan dil, yazarak kullanılacaksa nasıl yazıldığını öğrenmek gerekir. Temeldir bu. Apaçık. Kullandığım sözcüklerden anlayamadıklarınız için sözlüğe bakıyorsanız, bakınız, zaten böyledir bu, bir metni okurken anlamadığımız sözcükler olursa sözlüğe bakarız. Sözlükler bu işe yarar. Ayrıca umurunuzda değilse, yazdıklarıma laf etmemeniz, düzeltmiyor oluşunuz niye bir bahane olsun ki... hamiş: Süngerli uzun pütürlerle ''atak'' oynayan veteranlar var. Yazının anlaşılamamasındaki etkenler olarak, yazım hataları başka bir şeydir, uzun cümleler, yabancı veya eski sözcükler ya da varolan sözcük veya söylenişlerin yeni şekillerde yazılmış olması başka bir şey. Bunları birbirine karıştırmışsınız.
  16. Sayın Bilal, '' bilerek yalnız yazmıştım '' değil, ''bilerek yanlış yazmıştım'' denir. Pisikanaliz açısından dil sürçmeleri manidardır, lakin tabii burada bir dil sürçmesinden ziyade ancak bir tuş sürçmesinden söz edebiliriz... Derken, cep telefonunun da bilgisayarın da kılavyelerine bakıyor ve karışmış olan ''z'' ve ''ş'' harflerinin kılavyelerde birbirlerinden bir hayli uzakta yer aldığını görüyorum. Öyle tuş sürçmesi ile pek karışacak gibi değiller. Eh, bu da......neyse o taraflara gitmeyeyim şimdi. Siz, ah siz, anlaşılan hem minik tuzaklar kuruyor hem de bu minik tuzakları tazeliyorsunuz. Feint Soft'ların sunulan sünger kalınlıkları da 1.1 ve 1.5 mm.dir. 1.3 mm. si yok, sayın Bilal. Doğrusu bu. Kendim de bir vakit bu lastiknen oynadığımnan biliyorum emmee sizin gadar değil sayın Bilal, zira yazdıklarınıza bakılırsa, Bayan He'nin hangi kalınlıkla oynaması gerektiği sizden soruluyor, onun ihtiyacı var mı yok mu, siz biliyorsunuz. Tıpkı '' 1.3 mm feint soft ile oynuyor daha kalın ile oynamasında ihtiyacı yok '' diye yazarak belirttiğiniz gibi . Burada, naçizane, minik, mini minnacık da bir tashih yapmamı kabul buyurunuz, zira ''daha kalın ile oynamasında ihtiyacı yok'' değil, '' daha kalın ile oynamasına ihtiyacı yok'' veya ''ihtiyaç yok'' diye yazılır ve söylenir. Misal, defansçıyım, forhendimde 2.1 Dignics'le oynamamda ihtiyacım yok demem, 1.7 T05'le oynamaya ihtiyacım var derim. Bunu, kendim ve ihtiyacımla kurduğum bağlantının berraklığı nispetinde berrak dile getirebilirim. Son cümledeki ''rakininden'' ise ''rakibinden'' olacah. Şu da tecrübeyle sabittir ki, Feint Soft' un, hani o şimdi Feint Long 3 ' lerde de kullanılan yumuşak, pek atmayan süngeri 1,5 mm. olursa topun gazını daha iyi alır. Oynayan için de daha çok oynama kolaylığı sağlar, özellikle düz vuruşlar yapıyorsa. 1.1 mm. ise apayrı bir alem. Söylediğiniz 1.3 ise yok, hayal alemine ait. Masa başı uzun pütürle daha çok düz vuruşla oynayanlar arasında 1.5 mm. daha çok tercih ediliyor hee mi. 4.04. 4.04'e bakınız, kabak gibi görünüyor. Burası umuma açık bir yer. Bir ekipmanın adı, kaç gr. kaç mm. olduğu gibi mekanik bilgilerin doğru yazılmış olmasının önemi vardır. Yazarken bu gözetildiğinde, böylece, buradan aldığı doğru malumatla hareket eden birinin vakit ,nakit, ve enerji kaybına uğrayışı azalacaktır. Bu herkes için yararlıdır, akıllıcadır. Tersi ise, yararsız ve akılsızcadır.
  17. 4.52'deki kesme başka bir misal.
  18. Sayın Bilal Olgun, öncelikle, ''1.3 soft long2 '' yazışınızın, beni konuya daha yakından bakma ve mes'elenin mahiyetini açıklığa kavuşturmak bakımından motive ettiğini ifade etmek istiyorum. Gelelim ''1.3 soft long2 '' ye. - 1.3 soft long2 diye bir lastik yok. Olsun ister miydik, bu başka bir bahs, ama yok. Burada kastedilen ya Butterfly Feint Soft olabilir, ya da Butterfly Feint Long 2 . - Feint Soft üç kalınlıkta sunuluyor, öküz(OX),1.0 mm. ve 1.5 mm. Feint Long2 ise, öküz(OX), 0.6, 1.1 ve 1.3 mm.lik dört kalınlıkta sunuluyor. - Bayan He'nin oynadığı lastiğin sanki Feint Soft, onun da 1.5 mm. olduğuna dair, eski yuçüyb yorumlarından edindiğim, bulanık bir malumatım var idi. Bu bulanıklık, üleştiğiniz vidyonun 4.04'üncü saniyesini dondurmam ile yerini berraklığa bıraktı. Siz de bakınız, dondurunuz 4.04'te, takdir edeceksiniz ki, bayan He'nin bekhendindeki, oynarken de tok tok seda veren kırmızı lastik, Feint Long2'ninki gibi sarı süngerli değil, tıpkı Feint Soft'unki gibi açık renk süngerlidir. Aynı donuk karedeki forhend lastiğiyle mukayese etmemi müteakiben de sünger galınlığının1.5 mm. olduğundan emin oldum. Ayrıca bayan He'nin forhend lastiğinin de ince süngerli olabileceği konusundaki şüphelerim...neyse, bu başka bir bahs, buna girmeyelim.
  19. ...Ilık değil, KAYNAR olmak gerekir. Kendi kaynamanı kaynayacaan...Tabi bir şey olmasını istiyorsan. Yoksa uslu, terbiyeli, cici, ılıklığın konforunda, bilinende kalayım diyorsan hiç bir şey olmaz...Unut bunu.. Şu vidyoda da misal Hina Hayata kaynamış kendi kaynamasını ha!
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..