Jump to content
Masatenisi.org Forum

beşyüziki

Üyeler
  • İçerik sayısı

    516
  • Kayıt Tarihi

  • Kazandığı gün sayısı

    90

beşyüziki kullanıcısının tüm içeriği

  1. Yeri gelmişken, pütür uzadıkça, rakipten gelen topun gazını almasının da arttığını vurgulamak istiyorum. Pütürler uzadıkça bükülür ve çarpan topun hızını azaltırlar. İlaveten, pütür kısaldıkça, topu hızlandırmamızın kolaylaşmasının yanısıra, topa kendi falsomuzu vermemizin de kolaylaşacağını şuracığa yerleştirivereyim. Kesmecilerde kısa ve uzun pütür kullananlar daha fazla, purolardan az sayıdaki orta pütür kullananları da yukarıda ilk mesajımda yazmış idim. İmdi, bir kesmeci olarak, ekipman seçerken, uzun vadeli yatırım açısından, atakçıların, çoğunlukla kısa ve uzun pütüre karşı oynamak üzere deneyim kazandıkları düşünülebilir, zira bunlarla oynayan kesmeci çok, atakçıların da el-göz-vücut ayarları ( şartlanmaları ) kısa ve uzun pütüre göre. Dolayısıyla kesmecilikte orta pütür kullanmak da yabana atılır bir fikir-yaklaşım değil. Orta pütür, kesmeci olarak biz atak yaparken, kısa pütür kadar olmasa da atakta kolaylık sağlamasının yanısıra ki bu konuda uzun pütürden daha rahat atak vuruşları yapmamızı sağlıyor; bununla kalsa iyi, yaramaz kendi falsomuzu vermesi açısından da uzun pütürden daha iyi. Lakin, rakibin verdiği falsodan, uzun pütüre göre daha çok etkilendiği de tabak gibi ortada. Bununla beraber, karşıdan çok falsolu ve hızlı sipinksler geldiğinde, bir kesmecinin bunlarla başa çıkması açısından, ne orta ne de kısa uzunun eline su dökemez. Oyun tarzımıza göre ekipman seçerek, ekmeğimize yağ sürmüş oluruz. Kullandığımız ekipmanın şöyle şöyle özellikleri olsa da , olayı hakkında düşünerek, analiz ederek zihnimizle kavradığımızı sansak da, bu bir rüyadır. Aslen belirleyici olan, oyuncunun ekipmanı kullanma biçimi, yetkinliği, göz- kas-sinir sistemimizin ralli sırasında kurabildiği canlı intibak ve uyum, antirenmanlara getireceğimiz bilinç, ilaveten teknikleri itina ila ve dee keyfini çıkararak uygulamak.
  2. Öğrenme yanlış yaparak oluyor. Yoktur bunda gocunacak...
  3. Merhaba Sayın Myilik, bu malumatların masa tenisi açısından bir ehemmiyeti olmadığı kanaatindeyim.
  4. Daha başlangıç aşamasındaysam, teknik çalışmaya niyetliysem, katiyyetle Sriver alırdım. Tam profesyonel lastiktir. 70'lerden 2000'lere kadar her düzeyden oyuncunun en çok kullandığı lastik, bir sıtandarttır. O dönemde toplar biraz daha küçük , hafif ve kolay falso alan cinstendi (38 mm.) ve günümüzdekilerle mukayese bile edilemeyecek denli kaliteliydi. Sriver sert, Sriver EL orta yumuşak, Sriver FX ise yumuşak süngerlidir diyebiliriz. Üstteki düz lastik ise hepsinde aynıdır. Kendim olsam EL veya normal Sriver'ı seçer, oynar, lezzetyab olurdum. İlaveten Sriver'ın Sriver-L ve Sriver-S diye iki farklı üst lastik modeli var. Lastik aynı da, pütürlerin dizilişleri farklı. Yani ayni kauçuk iki farklı kalıba dökülerek gullanıma sunulmuş. Böyle yapıldığını bu günkü lastiklerde de görüyoruz , mesela Stiga'nın çıkardığı uzun pütür modelleri Vertical ve Horizontal'da olduğu gibi. Pütürlerin dizilişleri farklı. Aralarındaki farkı oynayarak keşfedersiniz. Öğrenmenizi etkileyecek bir ayrıma yol açmıyor bu farklı pütür dizilişleri. Sriver L'yi de Alsanız olur, S'yi de. Twingo süngeri yumuşak, lastik Sriver'a göre daha yavaş ve biraz daha az sipinkslidir.
  5. İttf'nin yayınladığı pütür sınıflandırma listelerinde, orta pütür adı altında bir kategori yok, kısa ve uzun pütür kategorileri var, doğru. Bununla birlikte, ''orta pütür'' teriminin, pütürlü ekipmanlardan bahsederlerken, oyuncuların sıkça kullandıklarını görüyoruz. Terimin benimsenmiş ve açık olduğu söylenebilir. Değişik uzunlukta pütürlerle ve onlara garşı oynama deneyimi daha çok olan oyuncular, ekipmanların, bu orta -uzun -kısa gibi terimlerle ifade edilen niteliklerini, tecrübeleri ve kendi beden-zihin'leriyle kurdukları bağlantının nispetinde takdir etmektedirler. Orta pütürler topla temas anında hafifçe yana eğilecek yüksekliktedir. Uzun pütürlerde bu yana eğilme çok daha fazla, gısalardaysa neredeyse yoktur. Böyle olmasının da topa değişik etkileri olmaktadır ve bir hayli de dallı budaklı bir konudur bu. Ha şuraya kısa pütürlü lastiklerin en ''hızlı'', ortaların ''yavaş'', uzun pütürlerin de en ''yavaş'' olduklarını da ekleyeyim.
  6. Orta pütür kullanan kesmeciler de var ( mesela Li Qian ). Yanılmıyorsam, Capon defansçı gızlar Hashimoto ve arkadaşı, getir adını, neyse işte öbürü, hah! Hitomi Sato...Onlar da kısa-orta pütür diyebileceğimiz Nittaku Knuckle Do' yu gullanıyorlar ha. Top keserken, orta pütür, rakipten gelen falsodan uzun pütüre göre daha çok etkileniyor lakin kısa pütüre göre de daha az etkileniyor. Uzun ile kısa pütürün arasında, adı üstünde keratanın... Aslında, yaptığımız uzun orta kısa pütür gibi ayrımların işlevi, malzemenin topa olan etkilerini (bölerek, tasnif ederek ) anlamaya ve anlatmaya çalışmakta kullanmak için, hakkında konuşurken işaret edebilmemiz için . Düşünmek demek de olan zihin, bir bölme işlemidir. Düşünürken her şeyi ama her şeyi böleriz. Kıyaslarız paso. Gafa denen mekanizmamız beyle çalışıyor. Bu mekanizmanın işe yaradığı ve yaramadığı yerler var. Belli uzunluklarda olan pütürlerin gelen değişik toplara yaptığı etkiler konusunda bilinenler, bu konuda belli bir birikim zaten var. Okuyarak bu malumatları edinebilir veya bizzat bu ekipmanlarla oyun-deneyler yaparak, gayrı oyun seviyemize göre, bu malzemelerin özelliklerini kendimiz de keşfedebiliriz. Orta pütürle oynuyorsa biri, varsın bu kısa pütür desin, o an bu durumu kabul etmek veya değiştirmek ya da oradan uzaklaşmak gerekir. Neyle oynuyorsa onunla oynuyor zaten, olan, bu. Olan, bu. Ne söylerse söylesin, konu dışı, masa tinisi konuşmakla oynanmıyor. İlaveten, o kişi de, hepimiz gibi, kendine göre, neyin ne olduğunu, onun için olması gereken vakit neyse, o vakit gelince öğrenir. Gayrı bunu ona bırakmak lazım. Şeyleri olmaya zorlayamazsın. Zorlarsan istemediğin şeylere yol açarsın. Söyle, ''bildiğim gadarıyla'' bu böyle de... Ve sonrasını da ona bırak. Eğer buna açık değilsek, kimsenin bize gelip bir şeyler öğretmeye çalışması hoşumuza gitmez. Kendimiz istersek de, o vakit, zaten öğreniriz. Bunun beyle olduğunu kendi hayatımıza bakarak keşfedebiliriz.....öğrenmeye yönelim kendi içimizden gaynaklandımıydı öğrenirik. Şeyler oldukları gibidirler.
  7. İnsan, hepimizin bu dünyaya çıplak gelmiş olduğumuzu ve de buradan çıplak ayrılacağımızı unutunca, ''yerini almak'' ile ''yerini çalmak'' arasındaki farkı da algılayamıyor demek ki. 10 yıldır maç ve antrenman videosu çokça izlermişsin, şimdi bana 10 tane video atarmışsın da....Evet, konuyla ilgili videoları görelim, yoksa da hadi canım, dükkanın önünü kapatmayalım.
  8. Doğrusu Çukin'in yaptıklarını ziyadesiyle takdire şayan bulduğumu ifade etmek istiyorum. Marifet iltifat gerektirir. Bekhend köşesinden forhende döndüğü vakit, rakibi topu onun forhend uzak köşeciğine bastırıyor- o vakit zihin ''ahanda sayı gitdi'' deyecek olurken Çukin birden bu topa , sanki kısa falsolu sirvis atmış da rakibi topu kaldırmış, o da bunu sezdiğiynen zaten masayı forhendine alıp yerleşmiş bekliyor da, o gelen topa nassı yapıştırıp fast sipinks yapıyor da topu cart diye geçiriyor ise, işde, Çukin aynen o bizim yetişemez anca kurtarır dediğimiz topa da aynısıngı yapıyor. Diğer yaptıhları bir yana, Çukin'in işbu hareketi, şu an gezegenimizdeki masa tenisinin en üst seviyesinin güzel bir vücud buluşudur. Bu toplara Çukin'in yaptığı gibi vuruş yapan bi tane daha oyuncu göster, Taksim meydanında çırılçıplak taklakabak atacam' lara ise hiç girmek istemiyorum. ''Çalacak'' mı...hahhh hah hah hah hahhh!!!..Aaahhh hah hah hah hah hah hah!!!!!...Arkadan gelen nassı çalacak yahu, çalma farkettirmeden olur. Arkadan gelen birden milli takımda Çukin'in yerini alacak da antirenörler dahil kimsenin habarı olmayacak da, eyle mi olacak nassı olacak nassıı...aaahhh hah hah hah hah hahh!!!...Aaaahhhhhh hah hah hah hah hahhhhhh!!!...Yerini ''alabilir'' emme nassı çalsın, nassı olabilir allaım....Alttan gelen göstere göstere, gazana gazana, appaçık yene yene yerini alabilir ancak...Çalma işe yaramaz bu hususta....hemi de hiç...ahhhhh hah hah hah hahhhh hahhh!!!...
  9. Her şeyi en kolay yoldan halletme eğilimi taşıyan, böyle çalışan zihnin mekanikliğiyle özdeşleşmeyi bırakınız. Kafaya, yaygın en yüzeysel anlayışa göre, çalışmak neredeyse bir külfet. Hayır, çalışmak bir külfet değildir. Çukin'nen puroların hepsinyi mukayese mi ediyorsunuz? Geliniz etmeyiniz eylemeyiniz. O topa vurmak zorunda olmak değil konumuz, konu bunun daha ötesi. Prolar çalışsalar dahi Çukin gibi yapamıyorlar o toplara o vuruşları. Beyle olduğu içindir ki, Çukin'in yaptığı beylesine belirginleşiyor. Allasen, kaç kişi var o toplara eyle atak yapabilen...Şu Şin?!...belki, en çok yaklaşan o olabilir...o da yaklaşan yani, hhee mi... Çukin hem yetenekli, hem genç, hemi de çok çalışıyor. Çok ça-lı-şı-yor-lar. Çalışmayı yapmak zorunda oldukları için değil, o şekilde hareket edebilmek için zaten EN AZ öyle çalışmak gerekiyor. Zaten o sulardan çoktan geçmiş olmak gerekiyor. ''Ay şekerim düştü, dur şurdan bi Hanımeller yiyyim''le olmaz yani, hele ''gel, allah cezanı vermesin gine sucuk gibi olmuşsun, sırtına bi tülbent sokıyım'' larla hiç...
  10. Rallide Çukin'in yetişemeyeceği uzak köşeye topu atarsanız, Çukin, hamlesini topa yetişip kurtarmak için yapmıyor, dikkat buyurunuz, böyle toplara yaptığı hamlenin galitesi çok daha farklı, ilk akla gelenin ötesinde; yetişmek ne kelime, Çukin bitirici bir atak yapıyor böyle toplarla ..Bu, ziyadesiyle talimi yapılmış bir girişiş. Neg güzzel örnektir.
  11. Bayan He'nin oyununun, 1.5 mm.Feint Soft'la kesme dışında neler yapılabileceği konusunda bizim için güzel bir örnek teşkil ettiği kanaatindeyim. Böyle 1,5 mm.süngerli Dawei 388D-1 kullanan üst düzey bir erkek çinli oyuncu da var; Zhang Guochi veya Zhang GuoZhi. Bir videosu aşağıda: Bu tarz kalınca süngerli atak oyunda kullanılan uzun pütürlü oyun için, Carl Prean'ın videolarına da bakmak kabil. İlaveten eski dünya şampiyonlarından Deng Yaping'e de bakılabilir. 0.5 RITC 755 ve müteakiben 0.6 Curl P1r kullanmıştır. Bu tarz ekipmanı atak oyunda kullanan hem veteran hem de gençlerden oyuncular ülkemizde de var.
  12. Dünyanın her yerinde yazı dilinin kuralları vardır. Yazım ve noktalama kurallarına uygun yazmak, her şeyden önce o dilin kendisine saygı duymak demektir. Kişi bunu bir disiplin haline de getirebilir. Kurallar gözetilerek yazılmış yazıya ve içindeki bilgilere olan güven de, içinde yazım hataları bulunan yazılara göre daha fazla olur. Yazım kurallarına uyulmadığında, cümlelerin içinde asıl anlatılmak istenen karşı tarafa aktarılamayabilir. Yazının okunması zorlaşır. Okunan yazı herkes tarafından aynı şekilde algılanamaz. Yazım kuralları olmazsa, yazılarda anlam belirsizlikleri ve anlatım bozuklukları ortaya çıkar. Kimsenin yazısını düzeltmiyorum, herkes konunun altında, kendi kutucuğuna yazıyor. Ancak okuduklarımın yazım kurallarına uygun yazılmış halini kendi kutucuğuma tabii ki yazabilirim. Naçizane örnek olsun. Bahsedilen konunun içeriğiyle karıştırmayınız bunu. Ben bir şey öğretemem, lakin siz isterseniz öğrenebilirsiniz. Kullanılan dil, yazarak kullanılacaksa nasıl yazıldığını öğrenmek gerekir. Temeldir bu. Apaçık. Kullandığım sözcüklerden anlayamadıklarınız için sözlüğe bakıyorsanız, bakınız, zaten böyledir bu, bir metni okurken anlamadığımız sözcükler olursa sözlüğe bakarız. Sözlükler bu işe yarar. Ayrıca umurunuzda değilse, yazdıklarıma laf etmemeniz, düzeltmiyor oluşunuz niye bir bahane olsun ki... hamiş: Süngerli uzun pütürlerle ''atak'' oynayan veteranlar var. Yazının anlaşılamamasındaki etkenler olarak, yazım hataları başka bir şeydir, uzun cümleler, yabancı veya eski sözcükler ya da varolan sözcük veya söylenişlerin yeni şekillerde yazılmış olması başka bir şey. Bunları birbirine karıştırmışsınız.
  13. Sayın Bilal, '' bilerek yalnız yazmıştım '' değil, ''bilerek yanlış yazmıştım'' denir. Pisikanaliz açısından dil sürçmeleri manidardır, lakin tabii burada bir dil sürçmesinden ziyade ancak bir tuş sürçmesinden söz edebiliriz... Derken, cep telefonunun da bilgisayarın da kılavyelerine bakıyor ve karışmış olan ''z'' ve ''ş'' harflerinin kılavyelerde birbirlerinden bir hayli uzakta yer aldığını görüyorum. Öyle tuş sürçmesi ile pek karışacak gibi değiller. Eh, bu da......neyse o taraflara gitmeyeyim şimdi. Siz, ah siz, anlaşılan hem minik tuzaklar kuruyor hem de bu minik tuzakları tazeliyorsunuz. Feint Soft'ların sunulan sünger kalınlıkları da 1.1 ve 1.5 mm.dir. 1.3 mm. si yok, sayın Bilal. Doğrusu bu. Kendim de bir vakit bu lastiknen oynadığımnan biliyorum emmee sizin gadar değil sayın Bilal, zira yazdıklarınıza bakılırsa, Bayan He'nin hangi kalınlıkla oynaması gerektiği sizden soruluyor, onun ihtiyacı var mı yok mu, siz biliyorsunuz. Tıpkı '' 1.3 mm feint soft ile oynuyor daha kalın ile oynamasında ihtiyacı yok '' diye yazarak belirttiğiniz gibi . Burada, naçizane, minik, mini minnacık da bir tashih yapmamı kabul buyurunuz, zira ''daha kalın ile oynamasında ihtiyacı yok'' değil, '' daha kalın ile oynamasına ihtiyacı yok'' veya ''ihtiyaç yok'' diye yazılır ve söylenir. Misal, defansçıyım, forhendimde 2.1 Dignics'le oynamamda ihtiyacım yok demem, 1.7 T05'le oynamaya ihtiyacım var derim. Bunu, kendim ve ihtiyacımla kurduğum bağlantının berraklığı nispetinde berrak dile getirebilirim. Son cümledeki ''rakininden'' ise ''rakibinden'' olacah. Şu da tecrübeyle sabittir ki, Feint Soft' un, hani o şimdi Feint Long 3 ' lerde de kullanılan yumuşak, pek atmayan süngeri 1,5 mm. olursa topun gazını daha iyi alır. Oynayan için de daha çok oynama kolaylığı sağlar, özellikle düz vuruşlar yapıyorsa. 1.1 mm. ise apayrı bir alem. Söylediğiniz 1.3 ise yok, hayal alemine ait. Masa başı uzun pütürle daha çok düz vuruşla oynayanlar arasında 1.5 mm. daha çok tercih ediliyor hee mi. 4.04. 4.04'e bakınız, kabak gibi görünüyor. Burası umuma açık bir yer. Bir ekipmanın adı, kaç gr. kaç mm. olduğu gibi mekanik bilgilerin doğru yazılmış olmasının önemi vardır. Yazarken bu gözetildiğinde, böylece, buradan aldığı doğru malumatla hareket eden birinin vakit ,nakit, ve enerji kaybına uğrayışı azalacaktır. Bu herkes için yararlıdır, akıllıcadır. Tersi ise, yararsız ve akılsızcadır.
  14. 4.52'deki kesme başka bir misal.
  15. Sayın Bilal Olgun, öncelikle, ''1.3 soft long2 '' yazışınızın, beni konuya daha yakından bakma ve mes'elenin mahiyetini açıklığa kavuşturmak bakımından motive ettiğini ifade etmek istiyorum. Gelelim ''1.3 soft long2 '' ye. - 1.3 soft long2 diye bir lastik yok. Olsun ister miydik, bu başka bir bahs, ama yok. Burada kastedilen ya Butterfly Feint Soft olabilir, ya da Butterfly Feint Long 2 . - Feint Soft üç kalınlıkta sunuluyor, öküz(OX),1.0 mm. ve 1.5 mm. Feint Long2 ise, öküz(OX), 0.6, 1.1 ve 1.3 mm.lik dört kalınlıkta sunuluyor. - Bayan He'nin oynadığı lastiğin sanki Feint Soft, onun da 1.5 mm. olduğuna dair, eski yuçüyb yorumlarından edindiğim, bulanık bir malumatım var idi. Bu bulanıklık, üleştiğiniz vidyonun 4.04'üncü saniyesini dondurmam ile yerini berraklığa bıraktı. Siz de bakınız, dondurunuz 4.04'te, takdir edeceksiniz ki, bayan He'nin bekhendindeki, oynarken de tok tok seda veren kırmızı lastik, Feint Long2'ninki gibi sarı süngerli değil, tıpkı Feint Soft'unki gibi açık renk süngerlidir. Aynı donuk karedeki forhend lastiğiyle mukayese etmemi müteakiben de sünger galınlığının1.5 mm. olduğundan emin oldum. Ayrıca bayan He'nin forhend lastiğinin de ince süngerli olabileceği konusundaki şüphelerim...neyse, bu başka bir bahs, buna girmeyelim.
  16. ...Ilık değil, KAYNAR olmak gerekir. Kendi kaynamanı kaynayacaan...Tabi bir şey olmasını istiyorsan. Yoksa uslu, terbiyeli, cici, ılıklığın konforunda, bilinende kalayım diyorsan hiç bir şey olmaz...Unut bunu.. Şu vidyoda da misal Hina Hayata kaynamış kendi kaynamasını ha!
  17. Kanaatim odur ki; yarışmaya yönelik oynuyorsanız ve kesmeciyseniz, hoş, değilseniz de diyeceğim yine de geçerli, iyi belleyin, bu her şeyi özetliyor. Lastiknen şu vidyonun 2.52 ' sinde başlayan rallideki Wu Yang'ın kesmesi gibi kesecehsiniz. Budur, bu kadar net. Nepnet. Kıristal berraklığında. Öyle miydi, beyle miydi, ama şöyle yapmış da beyle etmiş de gibi envai çeşit yorumlar,yalpalamalar, bulanıklıklar yok burada. Berraklık kıristal. Evet işte, böyle kesmek yönünde talim yapıp, bu kerte ve artısı kesiş yapar hale gelirseniz, bunun faidesini ziyadesiyle görürsünüz. Aksi takdirde o ılık kesişlerle bir yere varılamıyacağı kabbak gibi ortada... Öyle her antiremanda lastiğine top geldimiydi öyle ılık ılık kesişler yap dur, hiç bir şey olmaz.
  18. Maçı Yuuçüyb'de izlememin akabinde foruma yaptığım ziyarette paylaşımınıza rastladım. Yuuçüyb'de izleriken ziyadesiyle lezzet bulduğum bu yaman mücadeleyi, bir kerre de bu üleşiş üzerinden izlemeye niyet ettim ve izleme teşebbüsümde de muzaffer oldum. Muzaffer olmakla da kalmayıp, dahası, maçı ilk izleyişimde farketmediğim yeni şeyleri ( neyleri? bu başka bir bahs ) farkettim ve de yeniden lezzetyab oldum, yüreğim iki kat yağ bağladı. İlaveten, üleşişinizin başında, forumda bazılarının yaptığı gibi, vidyodan önce maçın neticesini yazmamış olmanızı ( maçı henüz seyretmiş ve neticesi malumum olmuş olsa da ), yanımda yalnızca kendim olduğu halde, latif bir sevinç esintisinin içinden geçerek tecrübe ettiğimi ifade etmek istiyorum. Ma Te'yi, her ne gadar Guzey Kore'li olsa da Li Gun Sang ve çinli Chen Xinhua tarzı defansın günümüzdeki bir uzantısı olarak gördüğümü ne edeceğimi bilememiştim ilk başta, sonra, böyle bir konunun altına yazılabilirmiş gibi geldi bu. Geriye yalnızca, kompüterin tuşları ve aralarda bırakılacak boşluklarla ilgili düzenlemeler kalmıştı. Ma Te'nin, günümüz en üst seviye masa tenisinde, gayrı yaşı ilerlemiş Joo Se Hyu'ğun yerini rahatlıkla aldığını söylemekte de bir beis görmediğimi de buna eklemek isterim.
  19. Geliniz, şimdiye kadar her kategoride yapılan masa tenisi şampiyonalarının hemen hemen hepsinin voleybol, basketbol ve diğer dalların da çalışıldığı sıpor salonlarında yapıldığını hatırlayalım. Bütün o -melilerden, - malılardan önce; önce bunların gerçekleşmesinde payı olmuş, herkese, organizasyonları yapanlara ek olarak, o salonları inşa eden mühendis ve ustalar ve işçilerden, masaları taşıyan, salonu temizleyen görevliler de dahil, evet herkese, hiç birini tanımamış ya da pek azını tanımış olsak da hepsine, sanki karşımızdalarmışçasına, hepsini bir arada hayal edip, önce bir içimizden teşekkür etmek, böyle insanların olduğunu hatırlayıp, onları olabildiğince hatırlayıp, minnet hissetmek gerektiği kanaatindeyim. Buradan başlanabilir.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..