Toranomon

Yaramış gerçekten, işte kanıtı: Darısı, 08 06 2004 gönderim tarihli aşağıdaki mesajımın başına.

Ben de birer adet L beden istiyorum. Forumun yurtdışında olup da 7-8 Ağustos İzmir buluşmasında biraraya gelecek üyelerine (Pingpongman, Dadanagast ve bendenize) teslim ve ödeme konusunda bir arkadaşın yardımcı olmasından memnuniyet duyarım.

Cuma öğleden sonra binersin otobüse, pazar gecesi de Ankara'ya dönersin olur biter. Hem çalışırsan otobüs parasını daha kolay bulursun. :)

Haklısınız. Amaç, anılan tarihlerde İzmir'de olabilecek forum üyelerinin tanışıp kaynaşması. Sanırım Hüseyin de anlayışla karşılayacaktır. Yine de her hal ve karda Hüseyin'in önerdiği salonu da gözardı etmeyelim derim. Elbette ben de aşağıdaki adrese tıkladığınızda göreceğinize benzer; http://www.gezinet.net/konaklama/oteldetay...ehir=35&id=2093 plaj, havuz, bar, pinpon oynama vs. imkanları sunan bir tesiste konaklamak isterim. Ancak, İzmirli forum üyeleri arasında bizlere katılmayı arzulayıp da herhangi bir nedenden dolayı otelde kalmak istemeyen ve kent merkezindeki bir mekanda biraraya gelmeyi tercih eden arkadaşlar olursa, ne yapacağımız konusu beni endişelendiriyor. Hüseyin'in önerdiği salonu gözardı etmeyelim demem de bu yüzden zaten. Eğer otel/pansiyon ayarlanması fikrine karşı çıkan yoksa, bir an önce bu yönde araştırmalara başlamak gerekiyor. Bu arada, linkini verdiğim otelin kaç masası olduğu, 7-8 /08 tarihlerindeki rezervasyon durumu ve grup indirimi yapıp yapmadığını çok merak ettim. İzmirli bir arkadaş bu konularda bilgi edinebilirse çok memnun olurum.

Hüseyin mutlaka bekleriz. Bahsettiğin uzman masa tenisçi arkadaşını da getirmenden ve hatta o arkadaşını forum üyeliğine özendirmenden memnun oluruz. Fakat, böylesi bir dev buluşmanın mekanını ve içeriğini belirlemeyi son iki güne bırakmayalım derim. Celal bir iki yıl önce Milli Takım'a yükselmişti yanılmıyorsam ve Viscaria tahta Sriver FX lastiklerle oynuyor galiba. Eğer aynı Celal'den bahsediyorsak, kendisiyle elele verip bizim dev buluşma için Atatürk Stadyumu'nun altındaki salonu, sürekli kullanıcılarını mağdur etmeyecek şekilde, 7-8 Ağustos tarihlerinde ayarlamayı üstlenirseniz çok hora geçer. Salonun ayarlandığı haberi foruma ne kadar erken bildirilirse, buluşma oranizasyonu da o kadar başarılı olur kanısındayım. Bahsettiğin gibi İzmir'deki bazı oyuncuların da katılımıyla bir turnuva düzenlenmesi fikri bana sıcak geliyor, ancak diğer arkadaşların da düşüncesini almak lazım. Belki birinci günü forum üyelerinin tanışmasına ve kendi aralarında oynamasına ayırıp, ikinci gün diğer arkadaşların da katılacağı bir turnuva düzenlenebilir.

Merhaba Emrah, Bu konuda Oktay Kaya İşoğlu'nun tecrübelerinden yararlanabileceğin kanısındayım. Ben kendisiyle neredeyse 20 yıldır görüşemiyorum, sadece hakkında çıkan haberler aracılığıyla takip edebiliyorum. Fakat, üyelik bilgilerine baktım ve senin İskenderun'da oturduğunu öğrendim. Oktay da Adanalı. Adana Masa Tenisi İl Temsilcisi Sayın Ünal Çenet'e telefonla ulaşırsan eğer, Oktay'la nasıl temas kuracağına yardımcı olur. Ayrıca, Oktay Paralimpik Milli Takımı oyuncusu olduğu için Masa Tenisi Federasyonu'ndan da izini sürebilirsin. Ben de geçen yıl katıldığım bir veteran turnuvasında böyle bir masa tenisçi gördüm, 50-59 yaş grubunda mücadele ediyordu. Sağ kolunun tamamı, sol kolunun ise bilekten aşağısı yoktu. Her iki bacağı da protezliydi. Raketinin sapı sargı bezi benzeri bir şeritle bileğine sabitlenmişti. "Acaba, etkisiz hale getirmeye çalıştığı patlayıcı infilak etmiş bir bomba uzmanı mıydı?" diye düşünmüştüm. Bahsettiğim turnuvaya katılmak hatırı sayılır bir düzey gerektiyordu ve J.T.T.A.A. lisansı aranıyordu. Bu, o sporcunun Japonya ligi oyuncusu olduğu anlamına geliyordu. Servis atmak için kendisine uygun bir yöntem geliştirmişti. Topu raketinin üstünde sabitliyor, yukarıya zıplatıyor ve vuruşunu gerçekleştiriyordu. O an yine aklıma Oktay ve ayrıca, şu an bile düşündükçe tüylerimi diken diken eden, TMTF'nin Oktay'a yönelik anlamsız tutumu gelmişti. Oktay (yanılmıyorsam 9 yaşından itibaren) tekerlekli sandalyeye mahkum olduğu için Federasyon tarafından Türkiye Şampiyonası'na katılması sakıncalı görülmüştü. Bu kararın Oktay üzerindeki etkisi hepimizi son derece büyük üzüntüye sevk etmişti. Umarım bu tutumdan artık vazgeçilmiştir. Bence, Ulu Önder'in sevdiği gibi sporcu "ahlaklı" olduğu takdirde, engelli kardeşlerimizi rencide edici, incitici vs. olumsuzluklar yaşanması mümkün değil. :gulumse:

Beni alıp yıllar ötesine götüren ve sevgili dostum Oktay Kaya İşoğlu ile yaptığımız doyumsuz antrenmanları vs. gözlerimin önünde geçit töreni yaptıran mükemmel bir yazı. Forum üyeleri arasında sanırım Oktay'ı tanıyan ya da izlemiş olanlar vardır. Kendisi de yazıyı kaleme alan James Williams gibi paralimpik (5. derece) masa tenisçisidir. Türkiye'de paralimpik masa tenisinin en başta gelen öncülerinden biridir. Çok özel ve güzel insandır.

Değerli arkadaşlar, Forumun gurbet kuşları Dadanagast, Pingpongman ve bendenizin (Toranomon) yolları büyük olasılıkla 7-8 Ağustos 2004 tarihlerinde İzmir'de kesişecek gibi görünüyor. Bizlerin haricinde, Arsun, Tufan Yalçın ve Tsubasa'nın da sözkonusu günlerde İzmir'de olma ihtimalleri var. Bunca zamandır sadece forumdaki yazışmalar aracılığıyla kurduğumuz dostluğu dünya gözüyle görüşüp pekiştirmeye ve bir yolunu bulup masa tenisi oynamaya çalışacağız. Anılan tarihlerde İzmirli veya yolu İzmir'e düşecek tüm masatenisi.org forum üyelerinin de bizlere katılmasından memnuniyet duyacağız. Acaba, İzmirli forum üyeleri en uygun buluşma/masa tenisi oynama mekanı olarak nereyi önerirler? Evet Zeybekler, yanıtınızı bekliyorum... Hayda bre çakır gözlerinden öpülesi efeler.

Esasen bir kez öğrenildiğinde son derece basit bir şey olduğu görülebilecek lastik yapıştırma işlemi, henüz bu konuda bilgi ve deneyimi olmayan arkadaşlar için gerçekten de büyük sorun. Onca para feda edildikten sonra usulünce yapıştırılsın ve mundar edilmeden kesilsin istiyor insan. Japonya'da masa tenisi malzemeleri satan dükkanlar, müşteri talep ettiği takdirde bu işi ücretsiz yapıyorlar ve isteyene de öğretiyorlar. Bizimkiler de böyle bir hizmet sunsalar ellerine mi yapışır sanki. Üstelik zamanla zamk satışlarının artmasına dahi vesile olur. Şahsen ben bu işin ticaretini yapsaydım, böylesine basit bir hizmeti veli nimetlerimden hiç ama hiç esirgemezdim.

Nete değil ama bilinçli olarak yüksek bir yüzdeyle kenara değdirebilen birini tanıyorum. Kendisi, şu an şirin bir ilimizin masa tenisi ajanı olan çok tecrübeli bir antrenör ve oyuncudur aynı zamanda. Kulüplerarası rekabetin çok koyu olduğu yıllarda, seti garantilediği kanısına vardığında sırf moral bozmak ve kimi zamanlar da kafa bulmak için "servislerini" kenara değdirmekten müthiş haz alırdı. Backhand köşesinden masanın kenarını hiza alır, kısa ve paralel servis kullanırdı. :gulumse:

Ping selam, Ağustos'ta iznimin bir bölümünü, hanımköylülükten kaynaklanıyor gibi görünse de, zevkle İzmir'de kullanacağım. Tarihler çakışırsa bir fırsat yaratıp görüşebiliriz. Bakarsın havuz kenarında bir masa bulur, set aralarında serinleme molası veririz. Eminim, Arsun ve Dadanagast da Violin ile Re-impact'ın olası randevusunda bulunmak isterlerdi. : Farklı anlamlara çekilebilecek bir girizgah kurmuşsunuz. Bahsettiğiniz o "çok konuşmalarınızı" okumayan ve gayretlerinizi bilmeyen bir üye olsaydım, "Yani, artık bu konuyu konuşmayalım mı?" sorusu dahi yöneltebilirdim size. :

Gelecek ay mı, yoksa Haziran 2005 mi? Eğer bu yıl düşünüyorsanız, yıllık izin kullanmayı planladığım Ağustos'ta düzenlerseniz ben de büyük bir memnuniyetle katılabilirim. Benim için 7-8, 14-15 veya 21-22 Ağustos uygun. Tabii önemli olan belirttiğiniz gibi herkese uygun bir tarih. Kolay gelsin.

Bu foruma üye olmaktan gurur duyuyorum. Herkese iyi bayramlar.

Servis atma kurallarını yorumlama engelli hakem çıkmışsa bahtıma, maçımı katletmesinden ve gereksiz uyarılar nedeniyle konsantrasyonumun bozulmasından kaçınabilmek için ben şöyle bir yöntem izliyorum. Başparmağım ile işaret parmağım arasındaki açı 90 derece olacak şekilde tam açtığım avucumu, yüzey seviyesinde masanın tam köşesine dayıyorum. Raketlerin genişliği file yüksekliğine yakın ölçüde olduğu için raketimi de dik konumda masanın kenarına yaslıyorum ve servis hareketine avucumdan çıkan top raketimin boyunu aştıktan sonra başlıyorum. Kural, elden çıktıktan sonra topun en az file boyu kadar yükseklik kazanması gerektiğini söylüyor. Bu da "serbest bırakma" değil "atış" gerektirir. Atılana oranla sebest düşmeye bırakılan topu görebilme zamanı daha kısadır. Ayrıca, atıldıktan sonra belirli bir yükseklik kazanan top, atıldığı noktaya tekrar geldiğinde belirli bir hıza ulaşmış olur. :

Keşke diğer distribütörler de Donic Türkiye Temsilciliği gibi ürünleriyle ilgili bilgileri forumdaki arkadaşlarla paylaşsa...

Evet, içlerinden biri bu olmalı... Teşekkürler Arno ve Ertan Bey..

Bu işte bir yanlış anlaşılma var galiba. Arno'nun 12 05 2004, 07:30'da gönderdiği Çince'ye benzeyen ve küçük harflerle yazılmış olanı kastetmiştim. Merakla beklemeye devam ediyorum. :

Teşekkür ederim. Merakla bekliyorum.

Ertan Bey, Arno 5'i T-shirt 2 formatında görebilir miyiz?

Arno ellerine sağlık. Hepsi çok güzel. Dadanagast'a katılıyorum, artık oylama aşamasına geçebiliriz.

O cümleyi gözden kaçırmadım Ertan Bey. Düşük hızlarda zıplatma farkı, lastiklerin yüzeylerinin ne kadar spinli olduğuna da bağlı. Mesela, yüzeyi yapışkan olan Hurricane ile düşük hızda zıplatmaya çalıştığım top lastiğe yapışıyor ve hemen hemen hiç zıplamıyor.

Real'in Sriver ile aynı olduğunu, geçen yıl "En İyi 12'ler" turnuvasının düzenlendiği salonda kurulan TSP sergisinin yetkilisi söylemişti. Ürünlerde yüzde 20 indirim vardı ve o gün backhand için bir adet Real almıştım. Ömrünü tamamlayınca yenilemeyi düşünmedim. Çünkü gerçekten Sriver'a (2.800 yen) benzeyen fakat yüzde 50 daha pahalı olan Rela'de (4.200 yen) ısrar etmenin alamı yoktu. Ertan Bey'in bu tespiti de Butterfly ve TSP'nin verdiği hız ve spin değerleri arasında farklılık olduğunu gösteriyor. Adıgeçen lastikler için verilen hız ve spin değerleri şöyle: Sriver'ın hızı 10, spini 8. Raystorm'un hızı 9.75, spini 7. Real'in hızı 13.50, spini 11.50. Normal Tyranno'nun hızı 14.00, spini 7.50. Tyranno'nun "Multi Power Sponge" versiyonunun hızı 13.50, spini 7.75. Sriver ve Real için verilen değerler ile Raystorm ve Tyranno için verilen değerler çok benziyor değil mi? :gulumse: Yukarıdaki deneyimlerden ve üreticilerin verilerinden yola çıkarak bu iki lastiğin hızlarının Sriver'a daha yakın olduğu söylenebilir ve kanımca hiçbirinin hızı Bryce'a yetişemez.

Metallic ile hiç oynamadım, şu ana kadar kullanan birine de rastlamadım.

Tango'nun birçok versiyonu var (Tango, Tango Defensive, Tango Extrem, Tango Metallic, Tango Ultra ve Ultra "Large Ball Version") Ben Tango ve Tango Extrem kullandım. Her ikisi de son derece hızlı ve spinli lastikler. Normal Tango'nun sadece süngeri, Extrem'in ise hem süngeri hem de lastiği gergin. Hız Spin Kontrol Tango 98 97 75 Extrem 100 97 70 Sügerleri gergin üretildiği için hızlandırıcı zamk önerilmiyor. Butterfly Catapult'a oranla daha yumuşak, daha hafif, daha fazla ses çıkaran ve daha rahat oynanabilen bir lastik. Fakat çok da narin. Özellikle normal Tango'yu yeniden yapıştırmak neredeyse mümkün değil. Tahtadan kurtulur kurtulmaz süngerin gerginliği nedeniyle kıvrım kıvrım kıvrılıyor. Catapult da gergin lastik ama yeniden zamklama (önerilmese de) talebine direnç göstermiyor. Bu arada çok ilginçtir, Tango Avustralya ve Japonya'da son derece popüler. Sanırım bunun altında oynama kolaylığı yatıyor.

Zamk kulanmaya başlayacaksınız gibi bir his var içimde.