esrarte

Hocam merhaba. Ekipmana takılmamanı rica ediyorum. Bildiğimiz düz tahta da, milyarlık tahtalarla da oynayabilirsiniz. Sadece profesyonel bir derse ihtiyacınız var diye dusunuyorum. Yolun sonu zaten aldığınız ekipmanlara çıkacak; sizin sadece şu anki ekipmanlarınızla antreman yapabileceğiniz bir antreöre ihiyacınız var. Roket gibi atan ekipmanla da, atmayan kırtasıye malezemesiyle de oynayabilirsiniz. Hücum ve spin için diye bir ayırım şu anda yapabilecek bir ayrımda değilsiniz. Var olan güzelim ekipmanınızla devam edin ve alışın; yalnız kolay değil, zorlana zorlana devam etmeniz gerekiyor.

Hocam merhabalar, yanlış olmasın sanırım Ünalan diye geçiyordu, capitol'den yaklaşık 10 dk yurume mesafesinde ivtta- istanbul veteran masa tenisi derneği- var. Orada bireysel veya grup derslerine katılabilirsiniz. Hocam tahtanızın çok hızlı olmamasına özen göstermenizi tavsiye ederim. Klasman olarak atak tahtaları yavastan hızlıya; all, all+, off-,off,off+ şeklinde ilerler. En fazla off- veya off ozellikli tahta almanızı tavsiye ederim. Ekipman konusu derya deniz olduğu için kim ne derse desin sizin kişisel hazzınıza kalacak iş. Mesela verdiğiniz iki örneği ele alalım. ilki hem karbonlu hem de light versiyon. Karbondan hissiyatı azalırken hafifliginden de top kontolu konusunda sıkıntı cıkabilir. 2. örnekteki ise Avalox P700 hızlı sayılan bir tahtadır, p500 belki de daha uygun olabilir. Buradaki amacım aslında işin sıkıntısını biraz anlatmak, binlerce urun var fakat bir bilenin sizi görüp isteklerinizi birkaç antremanla anlayıp ona gore yönlendirmesi daha iyi olur. Ben derim ki p700 hızlı, baskası der ki bana yavaş geliyor. Hocam şahsen çok tehlikeli bir cümle olarak görüyorum bunu. Her seviyenin , yada her bir bireyin, kendine has oyundan aldığı bir geri bildirim var ve hepsi birbirinden farklı. Eskiden her yeni başlayan ve/veya orta seviye çocukların/yetişkinlerin eline hızlı raketin verilmesini tamamen yanlış görürdüm. Fakat bazı zamanlarda, bazı öğrencilerin top hissiyatlarını keskinleştirmek ve hareketlerini sakinleştirmek için ACL tahta+ tenegyvari lastiklerin çok işe yaradığını gördüm. Hatta ilerleyen zamanlarda buraları buna benzer birkaç konu başlığı ile şenlendirmeyi planlıyorum. Özellikle antrenörlerimiz, hocalarımız ve dahi bu sporda altyapısını almış ve temel vuruşlara hakim sporseverlerin de bu konudaki düşüncelerini merak ediyorum.

Aslında topa falso vermeden ve dik cıkarıyorlar işte. Anlaşılmadı heralde; kendi vucutlarını geriye dogru, saat yonune dogru cevirken topları cıkardıkları için öyle gorunuyor.

Neden faul düşündün?liglerde oynayan her oyuncunun %90 servislerinin zaten faul oldugunu farzediyorum. Topu havaya değil de yamuk cıkardıgını düşünüyorsun yanılmıyorsam; lakin standart bir taktiktir bu. topu direk havaya atsalar bile kendilerini geriye yonlendirdikleri için top oyle yamuk gorunuyor. Amaçları topu raketin olduğu yere düşürmek. Rakete dogru topu elden çıkarmak cogu sporcu için standart. Gencay da, rakibi de(sanırım Ponfi) toplarını lastiklerine dogru cıkarıyor servislerde.

evet ilki daha uygun. Focus 3 snipe bildigimiz cin lastiklerinden daha yumusak ve daha zıplatan bir lastik. DHS neo 3 de zaten klasik çin lastiği.

İyi maçtı. Belki alakasız ama biraz fazla Ma Long'a benzer oyunu mu var bilemedim.

Kimse kimseyi fırçalayamaz, had bildiremez; lakin siz bu ucuz kelime oyuncuklarıyla net biçimde hedef alıp hedef gösterme niyetindesiniz.

30 mesajın 29 u seni eleştirir mesajlar mıydı? Yada herhangi biri mi seni eleştiriyordu... 3-5 tanesi durum tespiti ve akabinindeki senden başka insanların düşünceleriydi. Devamındaki 20 küsür postun çoğunluğu da sonuçların paylaşıp paylaşmamanın doğruluğu üzerine gelişmiş sohbetlerden ibaretti. Sen oralarda yazacak cevap bulamayıp, biriktirip sonra bu şekilde paylaşırsan bitabi dikkat çekip negatif görünürsün. Haftalar önceki organik gelişen, nihayetinde kavgasız gürültüsüz sonuca ulaşan tatlı bir eleştiri silsilesinde yer al(a)mayıp buradan taktisyenliklerle post atmanın hoş görülür yanı yok. Millete her postunda laf çakmanın da alemi yok, özgürlük sınırlarını zorladığını düşünüyorum. Saygılar.

Herkes aslında yılların oyuncusu olmadığı için her zaman 50-80 Euro bandındadır diye düşünüyor çünkü bazı ust seviye lastikleri ve tahtaları, fakat öyle değil. Pazarlama stratejileri ile alım gücü yüksek olan ülkelerden elde edilen karlılık oranlarının, 2. ve 3. seviye ülkeleri kat ve kat geçebilmesi vs. gibi durumlar nedeniyle git gide artıyor fiyatlar. Örneğin, malum lastikler 100 dolar olsa dahi Bty'nin toplam karlılığı şu anki halini de geçer, zaten teknolojik prodüksiyon, top takip sistemi, anlık maç içi istatistiki bilgilendirmeler, renkli lastik ve ileride rahatlıkla uygulanabilecek birkaç inovasyon ile gerekli alım gücü olanlarla karşılanabilecek bir pazara sahipler. Olan bize oluyor tabi.

O zaman zahmet edip öyle yapıp öyle izleyeyim kardeşim. Yazımın karşılığı yazındaki uslübüna biraz dikkat edersen sevinirim.

Daha önce katılmadım/katılamadım, öğrencilik, parasızlık vs. Fakat bir şekilde yıllardır bilgi içeren konuları takip edip notlarımı alırım aklım yettiğince. Aklımda kalan doğruysa, son gerçekleşen organizasyonlarda birkaç sorun ve sıkıntı yaşanmış, yine aklımda kalanlardan belki de en önemlisi kimlerin katılabileceğinin tayini. Bu konuda yöneticiler erken davranıp bir çizgi çekip belirlerse iyi olacağını düşünüyorum. Lisanslı oyuncuların katılım durumu, üyelik tarihleri, post sayıları gibi belirli çizgiler, siz değerli ve aktif üyeler tarafından ( Skype, discord gibi kanallardan bile bir iki saatte üzerinde uzlaşılabileceğini düşünüyorum) belirlenirse geçen senelerdeki sıkıntıların bazılarını ekarte etmiş olabilirsiniz. Saygılar.

Abi kalp, kalp. Ben herkesi seviyorum. Lütfen bir buluşalım, küçüklerin kafasına şaplak, büyüklerimizin eline öpücük konduralım. KASTAMONU,fii tarihinde ilk ulusal derecem olduğu ildir, gözümde ayrı yeri var. Umarım orası olur, kalp, kalp.

beşyüziki, sana yada bana keman yayları göründü, siper alak! Sonra ihtar yiyorum, etmeyin lüften.

Abi yazılmaması bence de daha mantıklı, sayın 502( rakam ile) zamanında paylaştı, payını da aldı; karşı tarafların haklı olduğunu da gördüğünü düşünüyorum ki uzatılmadı konu. Gerçekten heyecanlı olacağı düşünülen bir maçın, ilk yorumda sonucunun alelade açıklanması; "spoiler alert" olarak görülemez mi? "offf Xu Xin ne almış" demek, dakika 1 gol 1 oluyor bence de. Yazılması yasak değil günah değil; ama düşününce sonunun bilinmediği bir aksiyonu izlemek daha keyif verici olmaz mı?

Yıllarca, ne amaçla yapılmadığını anlayamadığım, oluşumundan dolayı inanılmaz mutlu olduğum girişim. Kesinlikle dikkat edilmesi, başka girişimlere öncü olma ihtimali olsa bile ucundan kıyısından katkıda bulunulması gerek; şahsen yapabileceğim bütün katkıyı vereceğim, en kısa zamanda form ile beraber iletişime geçmek isterim. Müthiş.

Organizasyonda dereceye girenleri, organizatörleri, dereceye girenlerin geçmişleri ve şimdiki durumları ile ilgili bilgilendirme eklemeleri; bu güzide sporun popülaritesi hakkında ekstra bir fayda sağlayabilir.

Düşünceleriniz takdire şayan; lakin ben de çok iddialı ve biraz abartılı buldum. Benim zamanım açısından, sayısal olarak baktığımda, ponfi( az oynamış olsa da) ve gencay yıllar boyu ulusal turnuvalara damga vurdular, uluslar arası platformlarda zamanın ilk 100'leri ile oynadılar. Yeni yeteneklerin tanınması, belki de sponsorluğu açısından, güzel bir olay olsa da biraz daha objektif olunması daha iyi olabilir. En büyük temennim bu gençlerin öncekilerini kat kat geçip büyük turnuvalarda ana tablolarda boy göstermesidir. Her zaman savunduğum gibi, millet olarak şahsi fikrim bu sporda özel bir yeteneğimizin olduğudur.

Buralar yine şenlenecek. Herkesin bir şekilde irili ufaklı bilgisi var aslında ama; nedendir ki herkes birbirine bilenip yanlışlamaya çalışıyor! Bence, muhtemelen, bana aksini ispat eden olmadıkça, "SWEETSPOT", türkçeleştirince "tatlış alan" dır işte, adı üzerinde alan ve hatta nokta kadar küçüğe yakınsayan bir alan. Yine şöyle düşünelim, %90'ımız raketi standart tutuş ile kullanıyoruz, penhold öğretenler az. tahtanın tamamından eş geribildirim almak şu anki tahta yapılarıyla imkansız, çunku tahtalar mümkün olduğunca HOMOJEN yapıda üretiliyor, her noktasından aynı geri bildirimi alabilmek için homojen olmayan yapıda üretilmesi gerekirdi,sapa yakın kısmın daha yumuşak, uca doğru daha rijitleşmesi gibi durumlarla üretilen tahtalar muhtemelen 8 10 yıla kalmaz üretilir, o vakit her noktasından geribildirimi eş alabiliriz, ama şu anki haliyle roket yapımı işi olmadığı için AR-GE çalışmalarına bu denli bütçeler ayrılmaz. Yine birilerinin kaldıraç-moment-merkezkaç kuvveti vs. ile dillendirmeye çalıştığı üzere işin içinde fiziksel gerçeklikler var. Tahtanın ortası 'genellikle' geribildirimin en uygun oldugu yer olarak bilinir. DİPNOT: bir super insan tahtanın ucuna doğru temaslı oyunu profesyonelce oynayabiliyorsa ona ne ala. Rijitlik de, yapıştırma tekniği de, o da bu da aslında doğru düşünceler. Kendimizi olumsuzlamak yerine konuşmaya dahil olsak daha iyi olma mı bre arkadaşlar? NİHAYİ OLARAK, hala tahtanın GENELLİKLE orta noktası sweetpotu yakalayabileceğimiz optimum alan olmakla birlikte, profesyonellik seviyesine bağlı olarak; FH vuruşlarda ortanın çok az üstü ve çok az yanı(stance duruşunda biraz daha yukarıya bakan taraf) spin-speed ikilisinin değerlerini arttıracağından( kontrol azalsa bile profesyonel seviyede konuşuyoruz) daha uygun noktadır; ve bu dediğim FH topspin içindir, FH drop shot yada chop vuruşlarında da ortanın biraz üstü + biraz yanı kombinasyonu var, lakin bu sefer diğer yanına (stance duruşunu düşündüğümüzde bu sefer biraz daha yere yakın olan taraf).

Nope, senin galdıracınlan benimkiler aynı değil; benimkinin önünde diz çöker tövbe ister işaret barnagından başlayan yer, ben omzumu da dirseğimi de kullanıyorum, uzerine( altına) bir de gobek deligimin hemen altındaki guzel noktayla da çeviriyom kendimi, mis.

Abi yok aslında çok keyifli oluyor bazen yazıları bence ama; dur bi de sol ayaamlan edebi yazayım dediğinde çok uzuyor vesselam

...yazışınız yerinde olmadığı halde, ifade etmeliyim ki, bendenize cevap addettiğim, müteakip satırlarınızda, bu hususa dair bir düzeltme, bırakınız düzeltmeyi, en küçük bir anma dahi olmaması dikkatimi celbetti. Falan filan.. Yanlış değildir, bir bakıma doğrudur, "eyyyy çinliii" felsefesine de uygundur. Topun hızının artması için raketin en uzak noktasına, elinizin kolunuzun en açık olduğu pozisyonda vurarak erişebilirsiniz. Tabi işin hız- falso- kontrol vs. gibi ikincil üçüncül vesairecil etmenleri dahil olduğu için, en uzak noktadan vurmak kontolu azaltabilir, falsoyu azaltabilir.

1-) Akan oyunda topa yetişmek için : çok çok basit şekilde, oyun esnasında hep topu takip edip; vücudunla topa yetişmek/topu yakalamak/topu takip etmek lazım. Yine çok basit bakış açısıyla, kendi FH bekleme pozisyonunu ezberle, vücudundaki bir noktayı kendine referans al, ve topu her zaman VUCUDUNUN REFERANS NOKTASI-TOP-RAKETİN üçlemesinde aynı uzaklıklarda yanal hareketlerle takip et. 2-) Servis karşılamak için : her zaman rakibin raketine odaklan, topa değil; nasıl olsa o top rakibin raketine değip çıkmak zorunda, misal yüksek zıplatılıp atılan serviste topun takip edilmesi, başın ve dolayısıyla gözün yukarı aşagı yapıp konsantreni saglayamayabilirsin; servislerde mümkün mertebe rakete odak!

Bu sefer spoiler gelmemiş