Jump to content
Masatenisi.org Forum

beşyüziki

Üyeler
  • İçerik sayısı

    493
  • Kayıt Tarihi

  • Kazandığı gün sayısı

    81

İleti bölümüne beşyüziki kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. 13 saat önce, Emre İmamoğlu yazdı:

    Evet steril kalsin istiyoruz.

    Oksijenli suyla yıkamanın bu bahste ziyadesiyle faideli olduğunu deneyimlediğimi eklemek isterim. Bir dolmuşun arka koltuğunda, Sadri Alışık bu yöntemi Mualla Sürer'e eve gidince uygulaması için tavsiye ediyordu; ilk orada duymuştum.

    İsteyene link de atarım, lakin madem siteril kalsın istiyorsunuz, hiç yormayayım kendimi.

    13 saat önce, Emre İmamoğlu yazdı:

     Size uymayabilir.

    Bilakis, cuk oturdu.

    13 saat önce, Emre İmamoğlu yazdı:

    Gerekirse postlar azalacak.

    Sayın Esrarte'ye yazdığım gönderi silinmiş diyorum, hala -eceği, -acağı mı kalmış...

    Gönderilerimi yanıtlamak yerine, yanıtlanmasının tatsızlığa neden  olacağı gönderiler ''azaltılacak'' sa eğer, bu, sizin bileceğiniz bir şey, bana bildirmenize, nasıl olsa bir gönderiyi CART! diye silebildiğiniz şartlarda, böyle ''nezaketçilik''lere falan hiç gerek yok. Hele de gerekçesini açık seçik bildirmeyecekseniz hiç.

    Yazan haricinde kimsenin, seyrettiği Dünya şampiyonasının finalinin bh şutopla bittiğini bir kere de buradan okumanın meraklısı olduğu kanaatinde değilim. Yanılıyorsam düzeltiniz.

  2. Tarih: 25.05.2023 Saat: 14:30, Emre İmamoğlu yazdı:

    Bundan sonra konu başlığıyla alakasız, yazmış olmak için yazılan postları azaltacağım. 

    Doğrusu, tam da bu konunun başlığıyla en alakasız mesajın tam da bu olduğu kanaatinde olduğumu ifade etmek isterim; yazmış olmak için mi yazılmış (hoş, zaten her gönderi böyledir) orasını tam bilemeyeceğimden, bizzat bu gönderinin azaltılacaklar listesinde başı çekmesi gerektiği kanaatindeyim, ivedilikle. Oysa böyle olmamış, yerine, Sayın Esrarte'nin gönderisi üzerine kaleme aldığım satırlar silinmiş, yerlerinde yeller esiyor, sankim hiç gönderilmemiş, postlar muvaffakiyyetle azaltılmaya başlanmış, araya Ovtcharov, Lebrun kardeşler, Moregard'ın erkenden elenmeleri falan, böylece mevzu da gayet siteril kalabilecek gibi görünüyor, bıravo! 

    Tarih: 22.05.2023 Saat: 16:35, smetmusti91 yazdı:

    Ancak, starlarımızın veteranlık vaktinin geldiğini kabullenmek çok zor.

    Peki neden? Neden sıtarlarımızın ( artık nereden sıtarları-mız oluyorlarsa ) veteranlık vakitlerinin geldiğini kabullenmek çok zor?

    Kabullenmesek te, ''veteranlık'' vakti geliyor işte.

    Tek gidiş bileti...

  3. Sayın Smetmusti91,

    Doğrusu, sukordan bağımsız olarak, öyle ikon isimlerin değil de, hani, toplumun kendi arasında bahs edebilmek için isim taktığı cisimlerin, bizzat kendilerinin oralarda olmasını daha da çok istediğimi ifade etmekten kendimi alamayacağım. Ne de olsa, o güzel oynayışları, o enfes sipinksleri göz önümüze getiren, oyuncuların isimleri değil de cisimleri, o ahenkle devinen kemikleri, etleri, adeleleri, uzuvları, kasılıp, gevşeyişleri...

    Hamiş: Oyuncuların isimleri olmasına, bu isimlere karşı olduğum izlenimini bırakmak istemediğimin anlaşılmasını isterim. Kendi aramızda onlardan bahsedebilmek için, elbette oyuncuları bir takım isimlerle eşleşleştireceğiz. Lakin kullanırken, ne bu isimlerle o canlı, yaşayan oyuncuyu karıştıralım, ne de o oyuncuyu o isim zannedelim.

  4. Sayın Emre İmamoğlu,

    bu ay sonunda Günay Afrika'da yapılacak Dünya şampiyonası'nda seyredemeyeceğimiz Timo Boll hangisi, belirtilse sanki daha rahat edilecek...Bu Timo Boll, 2003'lerdeki, hızlandırıcı yapışkanla bir hayli yoğun zamklanmış, maksimum Sırayvır'larla paso forhent sipinks çeken, nispeten taze Timo Boll mü, yokusa aradan geçen yirmi yılda ''yaşlanmaya'', şişmanlamaya, organları kaçınılmaz olarak çürüyüp dağılma süreçlerine girmiş, gayrı gitgide,  kendini, alıştığı tarzda taşıyamaz hale gelmekte olan, günümüz ''TİmoBoll''ünden mi bahsediliyor...

    Ne de olsa iş, alışılagelmiş tarzda, beylik konuşma kalıplarıyla ifade edildiğinde sanki hep aynı Timo Boll'den bahsediyormuşuz gibi oluyor. Oysa ''Timo Boll'' , canlı, şu anda da akmakta, saçları, tırnakları uzamakta, iltihaplanmakta olan bir süreç...Doğrusu, lakırdı çarpıştırırken, bu hususu, gözden kaçırmakla ekmeğimize yağ falan sürmemiş  ve tekrara düştüğümüz kanaatinde olduğumu ifade etmek istiyorum. O bakımdan, bu bahis konusu süreçte, hangi Timo Boll'ü seyredemeyeceğimizin açıklığa kavuşmasının ehemmiyet ve lüzumundan dem vurmak, doğrusu pek naturel geliyor...Naturel geliyor da, nasıl olsa hangi Timo Boll'ü seyredemeyeceksek, o Timo Boll'ü seyredemeyecek olacağımızdan, bu durumda bahis konusu ehemmiyet ve lüzumdan dem vurmaya pek gerek varmış gibi görünmüyor.

      Yok, hani de denirse, siz hangi Timo Boll'ün oynayamayacağını farz ediyorsanız onu farz ediniz, o vakit kendim de anlarım ki zaten öyle yapıyorum, yerine de Ruwen Filus zaten oynuyor...Lakin maçlarında kullanacağı Feint Long3'ler hala ambalajlarında, Filus'un DiodeV 'ine yapıştırılmamış, Filus'un valizinde dururken, Boll'ün yerine maça çıkacak, kaçıncı Feint Long 3'lü, hangi Ruwen Filus'tan bahsediyor olacağım?..

     

    • Haha 2
  5. Tarih: 25.04.2023 Saat: 09:14, moktav yazdı:

    En ucuz Avrupa malı lastik ve tahta ile yaptığım kombinasyon bile 1300 TL leri buluyorken, bir üst bir alt yani tshirt ve şort avrupa malı giyim kuşam 1000 TL yi geçiyorsa, bir maç topu kargo ile 50 TL yi buluyorsa, bir marka sırt çantası 1500 TL, bir ayakkabı 2800 TL olduysa, artık zengin sporu olmuş demektir. İnanın tenise bizim zamanımızda zengin sporu derlerdi. Geçen araştırdım en güzel tenis malzemeleri bile masa tenisi malzeme ve ekipmanları kadar pahalı değil. İşin iyice tadı kaçtı. 

    Sayın Moktav,

    Takdir edersiniz ki, Masa Tenisi oynuyorsak, bu iş için gerekli malzemeleri edinmemizin zaruriyeti de kabak gibi ortadadır...Ve elzemdir.

    Yıllardır Masa Tenisi oynamama rağmen, umumiyetle, bu iş için gerekli malzemelerin fiyatlarında düşüş olduğunu hemen hiç deneyimlemedim. Buna rağmen ''işten ziyadesiyle tad alıp, lezzet bulmaktan'' da geri kalmak bir yana, bilakis, kudurdukça kudurdum. Elbette, şikayet etme ihtiyacımı gidermek için, kah bir şort, kah bir tahta, kah yeni çıkan bir lasdiği kullandığım gibi, cemiyyetimizdeki pek çok fert gibi, Masa Tenisi ekipmanları dışındaki başka ürünleri de şikayet bahanesi olarak kullanmaktan geri kalmadığımı ifade etmek isterim. Bu süreç boyunca''Şikayet etme''nin ise hep yerinde kaldığını, şikayet edilen konu ne kadar değişse de, şikayet eden tarafın hep orada, iççeezimde olduğunu, ikide bir aktive olduğunu ilave etmek isterim.

     

    • Beğen 1
    • Haha 1
  6. Tarih: 18.04.2023 Saat: 08:06, 42twgag1t1 yazdı:

    Bu tahtaya uzun pütürü takacağım.Sızce uyumlu mudur?

     

    Tahta: FRIENDSHIP F-1 KEVLAR CARBON

    Uzun pütür lastik:Yinhe Qing(ox)

    Lastik:Friendship 729-2

    Sayın 42twgag1t1,

    mevcut şartlarda sualiniz cevaplanamaz. Andığınız ekipmanlardan ne çeşit bir oyun tarzı için istifade etmeyi pilanlıyorsunuz, bunu açığa vurmanız lazım gelir. Yoksa mesela Sayın Alievmez'in dile getirdiği istikamette, yine aynı derecede kıymetli, farklı yaklaşım, netice ve beyanlarla da karşılaşmamız muhtemeldir.

    Şayet öküzle, uzaktan kesmeden, masabaşı bulok yapıp, forhend atak kollayıp, çivi ve sipingsle muzaffer olmak peşinde iseniz, andığınız malzemeleri bir arada kullanmakla ekmeğinize yağ sürebileceğiniz söylenebilir. Sert satha zamklanmış öküz pütürle, rakipten gelen topun temas( ve dahi sürtünme ) süresi daha kısa olacağından, sipin rivörsıl tesirinin de azami olacağı söylenebilir.

    Şayet oyununuz ekseriyetle pütürle masa başı kesme-bulok ve forhend atak şeklinde değil de, topu düşürerek, nispeten kılasik müdafaa şeklinde, ekseriyetle uzaktan kesmek ve forhent çivi ve kontıra sipinkslerle sayıya koşmak ise, o vakit daha yumuşak bir tahta, hatta öküz değil de lastiğin altına biraz sünger (0.5, 1.0, 1.5 mm. gibi )koyduğunuz bir kullanış tarzıyla ekmeğinize yağ sürmüş olabileceğiniz söylenebilir. Elbette kah sert-hızlı, kah yumuşak, esnek- yavaş tahtaların ve oynayışların icabettirdiği teknikleri icra etmede ustalaştığınız takdirde. Bu da dikkatli ve mütemadiyen temrinle mümkün.

    Tahtalar ve satıhlarına tespit olunmuş lasdikler, ne uyumlu ne de uyumsuzdurlar; onlar, olduğu gibidirler. Ancak belli bir süre zarfında, temrinler yaparak, kendimiz bu ekipmanlara uyumlanabilir ya da uyumlanamayız.  Öznel gerçeklik algımızı sanki ekipmanların özelliğiymiş gibi dış dünyaya yansıtmak, ( Sizce uyumlu mudur?) tarzı dili de böyle kullanmak, şayet mevzubahis hakikat ise, ilaveten, ayrımsama ile deneyim (bilgi) eksik ise, bu, uyumsuzluk, bulanıklık ve de dıravdan cavlamaya sebep olmaktadır.

  7. Tarih: 13.04.2023 Saat: 11:18, Emre İmamoğlu yazdı:

    Aynen öyle olmuş @Lynxis. Ben ara vermeden önce bu forum oldukça canlıydı. 

     

    Sayın Emre İmamoğlu,

    Hakikaten de, siz ara vermeden önce bu forum oldukça canlıydı. ''Ben ara vermeden önce bu forum oldukça canlıydı'' yazarak forumu yeniden, kıvıl kıvıl canlandırışınızı, doğrusu ziyadesiyle takdire şayan bulduğumu ifade etmek istiyorum. Bununla birlikte, şu meçhul konusunda size danışmaktan kendimi alamadığımı da ifade etmek istiyorum.

    Eh, artık, şu bahis konusu meçhulü ifade etme istikametinde kıpırdanmanın da vakti gelip, çatmışa benzer.  Hoş, adı üstünde bir ''meçhul'' nasıl ifade edilebilir ki? Adı üstünde, ''meçhul''.

    Sayın Emre İmamoğlu,

    İkinci cümlenizde, neden ''Ben''i kullandığınızı sorma hususunda bende bir kanaat oluşmuş bulunuyor. Zira, açık ki, gönderinizi yapan sizsiniz ve gönderinizi yazarak ara vermiş olduğunuz bölümü geride bıraktığınızı bizzat beyan etmiş oluyorsunuz. Evet, Sayın Emre İmamoğlu, zaten sizsiniz... Öyle ise neden ''Ben''? 

  8. 18 saat önce, akifcansssss yazdı:

    Merhaba benim elimde suan butterfly black var ve katildigim tunuvalarda derece yaptim. (rakiplerimin raketleri 9sler combo raketler oldugu halde ) benle oynayan bu raketle nasil bu kafar spin atiyorsun biyor. Combolarla oynadim ve kendimi daha da gelistirmek icin combo raket alacagim. Almak istedigim combo tihbar v1 carbon ve yinhe moon speed. cok mu dengesiz gelir bilemiyorum. sizden yardim almak istiyorum. bu arada full atak oynuyorum sadece servislere kesme atiyorum. fh ve bh iyi. bana onerdiginiz combo varmidir ya da bir fikriniz varmidir

    Sayın Akifcanssss,

    Doğrusu, masa tenisi dünya pazarında öyle enfes, öyle nefis, öyle kişinin edinip oynamaya başladığında ''hah işte budur'' demesine yol açması muhtemel öyle harikulade bıçak ve kaplamalar mevcut ve de bunların aralarında yapılması muhtemel kombinasyonların sayısı da o denli fazla ki...Hele de bu göz kamaştırıcı teknoloci ve san'at  ve tasarım alemi mahsullerinin, bu bıçakların, bu kaplamaların, değişik terkiplerle, sizin o eşsiz, o kimseye benzemeyen, o biricik, o gelmiş ve bir daha da gelmeyecek olan oynayışlarınızla bir araya gelme ihtimallerinin engin denizine doludizgin yelken açmadan önce, size sade, pek sade bir sual tevcih etmek niyetinde olduğumu bilmenizi isterim. Hoş, bahis konusu suali, sözcükleri,şu ana kadar bir araya getirdiğim ağdalı tarzda  olmaksızın, yekten, direk, direkman, doğrudan da tevcih edebilirdim lakin, tecrübelerime göre insanlar bir miktar peşreve daha alışkınlar. Pekii ,sualimi tevcih ediyorum, lakin buna hazır değilseniz, şimdiden deyivereyim, suali de hiç okumayınız.

    Sayın Akifcanssss,

    Bu bahste kesenizin ağzını ne denli açmaya hazırsınız?( Bu işe vakfetmek niyetinde olduğunuz meblağ nedir? )

  9. ''Düzenle'' tuşu yerine ''Alıntı''ya basmamı müteakiben, alıntı üzerinde bir takım ameliyelere giriştim. Bu girişiş, bu yetersiz ayrımsama ile bir şeyleri düzeltme girişişi, işleri iyiden iyiye arap saçına çevirdi ve dahi neticeden hiç de memnun olmadığımı hissettim.

    Gönderimi tamamen silip, hiç göndermemiş gibi yapmaya çalışışımda zerre muzaffer olamadığımın mükemmel delili ise halen bu satırları okuyor olmanızdan başka bir şey değildir. 

  10. Tarih: 09.04.2023 Saat: 16:23, Lynxis yazdı:

    Ne bu sessizlik arkadaşlar biraz dinamik olalım ya

    Sayın Lynxis,

    talebinizin karşılanması için, evvela, sizin 'şu 'arkadaşlar''a bir şeyler sunmanız gerektiği kanaatinde olduğumu ifade etmek istiyorum. Önce vermek, sonra almak...Sonra yine vermek; sonra gene almak...Paylaşmak...Yoksa bu alemin bize borçlu olduğu bir şey yok...Vermeyi de almayı da içermek, kendimizde ikisini de barındırabiliyor olmak durumundayız. Dilerseniz, bunlardan birini dışlayıp, yalnızca öbüründe kalmayı deneyiniz.

    Dem vurduğunuz, bir müddettir forumda zuhur etmiş olan mesaj ve yanıt kıpırtısızlaşmasının, size yaptığı tesir nedir?.. Yakındığınız bu durum, size neler neler etmekte, sizde hangi duygu veya duyguları harekete geçirmektedir?..  Bunları açığa vurmalı, dinamik olunması talebinizi dillendirirken, ''aksi takdirde bende şunlar şunlar oluyor diye, olanları da yazmalı, yani bir manada, talepte bulunduğunuz bahste, bizzat ''biraz dinamik olmalısınız.''

    • Beğen 1
  11. her

    Tarih: 11.03.2023 Saat: 18:17, Lynxis yazdı:

    Hafif mizah katarak kurduğum cümleleri bu kadar ciddiye alarak yanıtlamanız beni her seferinde şaşırtıyor doğrusu. bende size bir cümle bırakayım "sayın"502. "eskiler eskiden güzeldi." o yüzden lütfen bu mesajlarınızı başka yerlere çekiştirmeden çok değer verdiğiniz forumdaşlarınıza birer bilgi bombası olarak armağan ediniz. "saygılar"

    Vay, vay, vay...Mizah da katarmış...Hem de hafif...Dozunu da  ayarlayabiliyormuş hani, dikiz edelim...

    Sayın Lynxis,

    buraya yazar, cümle kurarken kendinizi biraz daha  ciddiye alır, eylemleriniz hususunda şu an olduğundan bir nebze daha mes'uliyet alırsanız, şaşırmalarınız da azalacaktır...Doğrusu...Eski haliyle: Duy kulak ağızdan çıkanı,  izleyecek şaşırışın azalsın...  

    Karşı tarafı kontrol etmeye yönelik, kontrol manasına da gelen zihninizle özdeşleşmeyi, kendinizi, kafanızdaki süregiden vızıltıyla bir tutmayı bıraktığınızda, belli bir anda, başkalarına da, emir kipi kullanarak öğüt vermek üzere olduğunuzu, daha çok ayrımsayacak, akabinde kendinize bunu yapmak istemeyecek, her seferinde bu kadar çok şaşırmayacaksınız...

    ''İnsanların çoğu, kendilerini, kafalarının içindeki sesle, yani istemdışı, kesintisiz ve zorlanımlı (kompülsif) düşünce akımıyla ve buna eşlik eden duygularla o kadar özdeşleşmişlerdir ki, zihinlerinin tutsağı haline gelmişlerdir. Bu özdeşleşmenin farkında olmadığınız müddetçe, düşünen kişinin siz olduğunu sanırsınız. Aslında o düşünen şey,  sizin ego temelli zihninizdir. Ona ego-temelli zihin dememizin nedeni, anı, yorum, fikir, görüş, tepki ve duygu ifade eden her bir düşüncede bir benlik (ego) algısının olmasıdır. Spiritüel açıdan konuşacak olursak, bu, bilinçaltı bir durumdur. Sizin düşünceleriniz ve zihninizin içeriği doğal olarak geçmişle şartlanmıştır. Yetiştirilme tarzınız, kültürünüz, aile geçmişiniz bunları etkiler. Tüm zihinsel aktivitenizin özünde, kendinizi özdeşleştirdiğiniz ve sürekli olarak tekrarlanan, bir takım güçlü ve inatçı düşünceler, duygular ve tepki kalıpları vardır. işte bunların tümü, egonun kendisini oluşturur.''         

                                                         - ECKHART TOLLE-

  12. Tarih: 09.03.2023 Saat: 15:52, Lynxis yazdı:

    Hemen cevap vereyim sayın 502 

    Bu durumda olsam senin gibi boş beleş insanların olduğu konuyla alakasız cevap verilen bu foruma yazmaz paraya kıyar en iyisinden bı combo çekerim umarım forumdakilere faydası olmuştur

    Sayın Lynxis,

    Paraya kıyıp en iyisinden mi?..AH!..AH!..AH!..AH!..AHHAHH HHAA!..Doğrusu sizinkisi pek bi ''gece gulübe gıcır Ferrari'yle geleyim de  clubteki en şugar manitayı araklayayım''olmuş, lakin o işler öyle olmuyor Sayın Lynxis; en pahalı değil, oyun tarzınıza, topa vuruşlarınıza, yani sadece kendinize, size en uygun ekipmanı  bulmak zorundasınız...Bu da öyle kesenin ağzını biraz daha açmakla halledilebilecek bir mes'ele değil...Kendinizle, oyununuzla, ihtiyaçlarınızla, daha yoğun ve içten, bağlantı kurmanızı gerektiren bir süreç... ''Paraya kıyıp en iyisinden bi combo çekmek'' ise bu, ağrılı ve acı verici olması pek muhtemel süreçten bir kaçış sadece... 

    O vakit, oradan buradan duyduğunuz, Tamca'ları alınız, üstüne de Dignics'leri takınız; o vakit ''paraya kıymış, en iyisinden çektiğiniz kombonuzla'', sağınızdan solunuzdan vızır vızır geçen sipinleri, trenleri, dağlara taşlara giden, karşılayamadığınız servislerin toplarını ''git, getir!'', ''al da gel!'' yapmak  için, elinizde ''en iyisinden'' combonuzla, dolaşırsınız...Forumdaşlar da sizi, şimdi, birbirlerine nelerle oynadığınızı anlatarak tribünlerden seyrederler... HAHHAH HAH HAHHHH HHAAA!!!..AAAHHAH HAH HAHH HHHAHH HHAAA!!!..

  13. Tarih: 09.03.2023 Saat: 15:54, Lynxis yazdı:

    Pütür kullananlara saygı duymuyorum

    Lütfen bizi masa başında terletme düz lastik kullan umarım pütürler yasaklanır sevgiler

     

    Sayın Lynxis,

    evvela sizi Leo Tolstoy'un bir cümlesiyle başbaşa bırakmak istiyorum:

    ''Saygı, sevginin olmadığı yerde, onun üzerindeki boşluğu kapamak için icad edilmiştir.''

    Naçizane, Masa Tenisinin erken dönemlerinde, oyuncuların kullandığı raketlerin, süngersiz kısa pütürler olduğunu, süngerli kısa pütürlere daha sonra geçildiğini hatırlayalım. Unutmayalım ki bu gün kopyalayıp, lüpletiverdiğimiz vuruş tekniklerinin pek çoğu, bu kısa pütürlerin kullanıldıgı dönemler boyunca, oyuncu ve antrenörlerin birikim, ter ve keşiflerinden gelmektedir. Bundan bihaber olmak bu hakikati değiştirmez.

     Bu gün kullandığımız ''düz'' lastiklerin de aslında süngere ters yapıştırılmış kısa pütürlü yüzeyler olduklarına dikkat ediverelim.

    Sayın Lynxis,

    Var mı öyle, bu gün, Masa Tenisi oynama tarzınız, sırf düz lastikten gelen toplara karşı şartlanmış olduğu ve ''terlemeden'', kolay zaferler kazanmak için, hem de tek olduğunuz halde ''biz''diyerek, gerekçesini de içtenlikle açıklamaksızın yasaklansın demek...

  14. Tarih: 09.03.2023 Saat: 11:40, Ege Mert yazdı:

    Arkadaşlar yeni bir kısa pütür almak istiyorum ama açıkçası çok kararsız kaldım çünkü piyasada çok fazla marka var. 

    Oyun tarzım genellikle savunma yapıp doğru anda atağa geçmek üzerine kurulu(backhand için böyle)(kbs kısa pütür kullanıyorum)

    Yeni ürün arayışına girmişken bu markaya rastladım sizce aralarından herhangi biri benim için uygun ya da bu marka hakkında bildiklerinizi bana aktarabilir misiniz. İlla bu marka olmak zorunda değil bildiğiniz başka güzel kısa pütürler varsa iletebilirsiniz şimdiden teşekkürler ☺️

    Sayın Ege Mert,

    Wu Yang, Han Ying, Hou Yingchao gibi kesmeci-atakçılar backhandlerinde Spectol marka kısa pütürü  masadan uzakta kesme, masaya yakın da top kalktığında şut atmada kullanmaktadırlar. Oyunlarını tetkik ederseniz, istifade edebileceğiniz kanaatindeyim. Kontrol de olması yönünden,Spectol'ü orta hızda tahta üzerinde, ince ya da orta kalınlıkta sünger ile kullanmaktadırlar. Bu tarz ekipmanla andığınız tarzda oynayabilmek için bacaklarınızın ''iyi'' çalışması gerekir. Topu, iyice düşürerek, çoğunlukla diz hizasında kesmeniz gerekir.

    Orta sünger kalınlıklı,Tibhar Speedy-soft DTecs'ten de istifade edebilirsiniz. Hani 1.5 mm. gibi...

  15. Tarih: 05.03.2023 Saat: 23:27, Myilik2002 yazdı:

    Bahste değil, bahiste olacak. Burada ikimizi ilgilendirmekten ziyade, ortaya atılan konuya dair forum üyelerinin kararını sordum, sizin değil! 

    Sayın MYilik2002,7.6 carbo,

    Ayyy!!!..Vayy!! ..Ne de güzel haddimi bildirdiniz yani...''Bahiste olacak'' diye bir de kopya çekip, düzeltmeye kalkışınız, ancak Türkçe kullanımlarında ''bahste'' diye bir kullanım olduğundan bihaber,( bu, ''kerre'', ''mes'ele'' vb. için de geçerli ) ya da böyle de kullanıldığından habarı olmayan,iki tane kitap okumamış, kendisi gibi bihaberlerle birleşip, aklınca, hedefindekini küçük düşürüp, mahfetmeye çalışan, yaygın bir zihinsel kalıbın tesiri altındaki insanların işidir.

    Hele durun, durun burada da, her zamanki alışkanlığınıza yenik düşmeyin. İştiha ile hemen okumaya devam etmeyin. Öyle curk! Curk! Curk! okumaya devam etmeyin! Acele ediyorsunuz, hem de çok... Önce, buraya kadar yazılanları bir kere daha okuyun, sindirin. Yine ıskalamayın.

    ''Benim değil, ortaya atılan konuya dair forum üyelerinin  kararını sorduysanız'' da, bu belli olmuyor, vaktinde belirtecektiniz, bunu, açıkça onlara sorun, Beni de karıştırmayın. Bu, tribünlerle sizin aranızdaki bir şey; benim değil, beni buna karıştırmayın.

    Tarih: 05.03.2023 Saat: 23:27, Myilik2002 yazdı:

    Önyargılı olan ben değil, sizsiniz.

     Tabii Sayın MYilik7.6 carbo2002, 

    Önyargılı olan benim. Önyargılı olan, siz değilsiniz, hep diğeridir. ''Önyargılı olmak'' olumsuzdur. ''Ben olumsuz değilim.''Hep, sadece ''iyi'', sadece ''olumlu'' yum. Bu beni ne tepeleri, ne de vadileri olmayan, pür- ü pak, alabildiğine dümdüz, yavan, yarım ve eksik yapsa, hayatım boyunca içimde bu eksikliği hissedecek, kendimi, olduğum gibi, her yönümle kalbime alıp, sevemeyecek olsam da, tıpkı küçükken, beni saran dünyadan, sevilmek ve kabul görebilmek için böyle yapmam gerektiğini öğrenmiş, sadece karanlık, kötü tarafları olmayan, ''iyi''yim ben. sen ''kötü'''sün onlar kötü... Komşular...İyiler hep burada, kötü onlar, iyi olan biziz... Kötü olamaz bizde, kötü, onlar, diğerleri... Komşular...Öbür maalledekiler...Oradakiler kötü...

    İyiyle ben özdeşleşiyorum; kötü sensin; o, öteki

    Madem ön yargılı, kötü, olumsuz olan benim; niye bana harf yetiştirmeye çalışıp ta kendinizi olumsuzlaştırıyorsunuz, Sayın MYilikcarbo7.62002... Hayır! Harf yetiştirmeye çalışmıyorum, dur hemen inkar edeyim, tek bildiğim beylik inkar yöntemi hemen devreye girsin. Hayır! Hayır!... Hayır! Hayır! Her konuda....Hayır! Her an...Hayır!...Her konuda, hayatı boğan, enerjiden ödü patlayan ve onu kıpırtısızlaştırıp tutan, kendini kapatan, kendine dair, kendi gözündeki kofti imajı pekiştiren, ''Hayır!''

    Tarih: 05.03.2023 Saat: 23:27, Myilik2002 yazdı:

    Timo Boll'un alanına girmedim kendisi bir teklifte bulundu ve ona istinaden cevap verdim. Bir kerede doğru olana doğru deyip, yanlışınızı kabul edin. Buda; bir erdemdir. 

    Sayın MYilikcarbo2003, 

    Bilmiyor musunuz Türkçe'de ''dahi'' anlamında kullanılan ''de''ler, ''da''lar AYRI yazılır. Bunu da buraya Aha! son kez yazıyorum; öğrenin lütfen. Yani, demem o ki Sayın MYilik2003M1 , bunu kullanarak, aklımca, sizi ''yaa, işte gordün nü, ben biliyorum, sen bilmiyorsun. Doğrusunu yapacağsan da binim didiğiim gibi yapacan, ben yaptırmış, benim buyruğumda yapmış olacaan, hemi de tribünlerin  önünde; '' ye düşüreceem. Gurnazlık da deyollar hani...Bir nevii şut atacakmış gibi yapıp, topu kısa bırakmak...Baskette feyk atıveriyollar ya.  Bak... Hızlı okuyorsunuz diyorum..

    ''Buda; bir erdemdir''. Evet, Sayın MYilik2002...Doğru; doğru söylüyorsunuz. ''Buda bir erdemdir''. Tabii, şayet ''-da''yı ayrı yazmış olsaydınız. O da bir erdemdir, bu da bir erdemdir...Klavye sürçmesi, klavye sürçmesi...Elinizi klavyeden çekerseniz, klavye de ''sürçmez.''

    Tarih: 05.03.2023 Saat: 23:27, Myilik2002 yazdı:

    Burada her meslek grubundan çok değerli insanlar var. 

    Tribünlere...

    Sayın MYilik2002,

    nereden biliyor, nasıl bu denli rahat sallayabiliyorsunuz? Yanlızca dediğinize kimsenin itiraz etmeyeceği, edemeyeceğini zannettiğinizden mi? Yoksa tribünlerin tutumları hakkında kazandığınız deneyimlerden mi?

    Tarih: 05.03.2023 Saat: 23:27, Myilik2002 yazdı:

    Sizin gibi komplekslerim ve bilinçaltı  düşüncelerim olmadığı için, hiç bir şeye takılmam.

    Durup dururken...

    Ne güzel, Sayın MYilik2003 8.7, ne güzel...

    Öyleyse her gece mışıl mışıl, deliksiiiz uyuyor, bahse girerim, ruya da görmüyorsunuzdur...Oysa ki yazıma başladığımdan beri saatler geçti; arada aşağıya bakıyorum; hala forumdasınız, çalıların ardına saklanmış, ortada savunmasızca gezen geyiği vurmak için pusuya yatmış bir avcı misali...

    20 saat önce, Lynxis yazdı:

    VAY ANAM BABAM BE BU TARTIŞMA RESMEN Bİ HARİKA

    Şıpır!...Şıpır!...Şıpır!

    Yaa, Sayın Lynxis,

    şimdi anladınız mı ''Tahta mı değişmeliymiş yoksa lastik mi?''

    Sayın Lynxis,

    yanıtınızı paylaşırsanız, seviniriz, yani forumdaşlarımız da istifade etmiş olur... ( izninizle, tribünlere )

    ona göre tahtalarını veya lastiklerini, ya da her ikisini değiştirirler. 

  16. 4 saat önce, Myilik2002 yazdı:

    Sayın Timo Boll,

    Benim açımdan hiç sıkıntı yok. Zaten kimliğim belli, her şeyim açık, net ve şeffaftır. Beni bilen bilir, hiç takıntılarım yoktur. Kimseye karşı bilgiçlik taslayıp, böbürlenip, tepeden bakmam. Her yerde, her şartta, masa tenisini bilen, bilmeyen, acemi, meraklı, yeni öğrenen, öğrenmek isteyen herkesle oynarım. Fakat sizce burada kimliğini gizleyip, masa tenisini bildiğini iddia eden ve medeni cesareti olmayan sayın502(RA)'nın ortaya çıkmaktan çekinen biri olarak bu teklifinize olumlu yaklaşacağını mı düşünüyorsunuz? Kararı siz ve forumdaki üye arkadaşlara bırakıyorum.

    Saygılar, 

    Vah vah, karar da bırakırmış...

    Sayın Myilik2002,

    doğrusu, yalnızca ikimizi ilgilendiren bir bahste, kararı, sayın Timo Boll'a ve forumdaki diğer üye arkadaşlara bırakan biriyle maç  yapmak istediğime dair ciddi şüphelerim var.

    1- Bir kere daha baştan önyargılısınız, Sayın Timo Boll'un teklifine nasıl yaklaşacağım konusunda hiçbir şey bilmemenize karşın, sırf hakkımdaki olumsuz önyargılarınız pekişsin, hem de bir kerre daha tekrar etmiş olmak, böylece beni olumsuz gösterebilmek için Timo Boll'un alanına giriyorsunuz. Doğrusu, bu dediğimi anladığınıza dair ciddi şüphelerim de var. Hoş, gerçi Masa Tenisi, herkesin birbirinin alanına girdiği, bir bakıma bi taciz oyunudur ama, sınırlar da var! Bir kol veya bacak boyu.

    2-Sınırlar konusunda ayrımsamanız biraz daha arttığında, biraz daha bilinçlenip, yeni diller, yeni sözcük ve kavramlar öğrenip, sözümona, forum üyelerinin menfaatini savunuyormuş, onlarla aynı düşünüyormuş  gibi yapıp, kendinizi öne çıkarmayı bir yana bıraktığınızda, kim olduğunuzu ve içinizdeki uçsuz bucaksız derinliğe korkmadan dalışlar yapmayı biraz daha öğrendiğinizde, yalnızca zihninizde yaşamaktan, tek gerçek savaşmış gibi yaşamaktan çıktığınızda, Bu, çabasızca bell'olur. Belki o vakit yazışma, hatta belki bir gün oynama ihtimalimiz bile söz konusu olabilir.

    Görüyorsunuz, hep en kolay olanı yapmak istiyorsunuz ama bunlar o kadar kolay değil; aslında zor da değiller. Yalnızca bu alanlarda inkişaf ettiğinizde bir şeyler değişebilir...Belki...

  17. Tarih: 28.02.2023 Saat: 00:36, Myilik2002 yazdı:

    Sayın 502,(RA)

    Sizden cevap gelmeyince alınganlık yapıp, forumda yazmaktan yine vazgeçtiğinizi yada yeni bir kitap yazmaya başladığınızdan veyahut film çekiminden  vaktinizin olmadığını  zannetmiştim ama yanılmışım...

    Sayın MYilik2002,

    Kişinin, kitap yazmak ya da filim çekmek gibi deneyiminin ya da gerekli serinkanlılık, sabır ve becerisinin olmadığı konularda, hele de kendini, kendi gözünde olduğu gibi görmeyip, , kendi hakikatiyle uyumsuz şekilde algıladığında, dahası, kişi, kendini böyle algıladığının da ayrımında olmadığında ve herşeye rağmen yine de bir şey yapmak itkisine kapıldığında ve yaptığında yanılır. 

    Pişkindir; o vakit (yanıldığı kabbak gibi aşikar olduğunda, Bu kez A değil ise, B'dir; ''beşer şaşar'' ne de olsa...Hoop! oturuverdi işte akılcaazımın çerçevesine :  bu kez de, AAAA!! Yanılmışım...Vah vah, tüh tüh!!

    Buna sık rastlanır. Bazıları yanılarak öğrenebilir. Asıl mes'ele dikkattir.

    Sayın MYilik2002,

    Size yazarken, sizin kafanızın kendim, siz ve yazdıklarımızı okuyanlar üçgeni gibi bir ayrım gözetmediğimi, ayrımsayabildiğiniz hususunda ciddi şüphelerim olduğunu ifade etmek istiyorum. Eh, bu husus da ne vakit dimağıma düşse, enercimin, size laf yetiştirmeye çalışan, klavye üzerindeki parmaklarımdan, mevcudiyetimin merkezine, ortasına doğru geri çekildiğini hissediyorum. ''Yani ''sevgi'' hissettiğimizde olanın tam tersini...

    Tarih: 28.02.2023 Saat: 00:36, Myilik2002 yazdı:

    Fakat görüyorum ki, bu defa alınganlık yapmamışsınız. İşte bu güzel, sizde ilerleme ve gelişme var. Gün geçtikçe daha iyi anlıyor, öğreniyorsunuz, iyi bir ögrencisiniz. Öğrenmek güzeldir ve öğrenmenin yaşı yoktur .

    Sevdiğiniz konuyu öğrenebilirsiniz, ilk hareketin sizin kendi içinizden, kalbinizden başlaması gerekir . O vakit, enerciniz, içinizden dışarıya doğru hazla uzanır, gerçeklikle temas kurar ve keyifle öğrenirsiniz. ''Öğrenmek güzeldir'' gibi beylik, savsözlerin yerinde gibi görünmesi, herkesin az çok, bu dediğimi deneyimlemiş olmasındandır. 'Kimse kimseye bir şey öğretemez; ancak siz isterseniz öğrenirsiniz.''

    Dilerseniz, bu güne kadar neyi harbiden öğrenmek isteyip te öğrenemediğinize bir bakabilirsiniz.

    Dayatarak, zorla bir yavrunun yapısını mahvetmek elbette bunun dışındadır. O vakit yavruyu, yapısını, onun gerçeklikle bağlantı kurma yeteneğini, hayatı, her şeyi mahvedersiniz. Bu, elbette ki herkesin içtenlikle kendisine sorması geren bir soru. Bunu mu istiyoruz?

    Ağaçları büyümeye zorlayamazsınız.

    Sayın MYilik2002,

    Beylik sözler eşliğinde, sanki nasıl bir öğrenci olduğumun takdiri size kalmış gibi yapmanıza, ne de her gönderinizin altcaazına ''Saygılar,'' yazmanıza inanın hiç mi hiç ihtiyacım yok..Hele de sonuna virgül ekleyip, yazışmalarımızın sürmesine, gerekirse yazacağınıza dair vaat, temenni ve isteklerinizi aşikar etmenize de ihtiyacım yok.  Ancak sizin sanki var ve  böyle yapınca, birine saygı göstermiş ya da  gösteriyormuş görüntüsü vermiş olduğunuzu sanıyor, buna inanıyor olabilirsiniz. Tıpkı yolda hiç tanımadığınız birine çarpıp, ''pardon!''demek ve öyle deyince de herşeyin hall'olduğuna inanmak gibi. Sıfır bağlantı, aşırı biçimsel hani, formel...

    '' İnsan ağzı - BAL - demekle -BAL - olmaz'' . Hemen deneyin, göreceksiniz.

    Duygular var; yazılanların, söylenenlerin nasıl denildiği, hangilerine cevap verilip, hangilerine verilmediği, onların verdiği hisler ve tüm bunların ayırd edilmesi var...

     

  18. Tarih: 19.02.2023 Saat: 07:53, BODYGUARD yazdı:

     Sana yazarken kelime hatası yapmışım ki ben çok iyi derecede ingilizce bilirim mesleğim icabı.  

    Sayın Bodyguard,

    yaptığınıza ''kelime hatası'' değil, o mesleğiniz icabı( o da neyse, burada anınca gerektiği halde yazmamışsınız) çok iyi derecede bildiğinizi söylediğiniz dilde yapılan bir ''yazım yanlışı'' denir. Evet, Sayın Bodyguard, ''bachand'' değil, ''backhand'' yazılır. Yani, elbette, doğrusunu yazmak istiyor ve bunun için gerekli ihtimamı göstermeye hazırsanız,Sayın Bodyguard.. Yoksa, şüphesiz, sözcükleri istediğimiz gibi yazabiliriz...Hepimizde, yaşarken, zaman zaman az veya çok derecelerde görünebileceği üzre, buna ''dikkatsizlik'' de denebilir.

    Sayın Myilik'in, sizi, sözümona teselli etmeye çalışırken kullanmaya çalıştığı, ''klavye tuşunun azizliğine uğramak'' (vah vah) ise denemez ; yani denmemeli, doğrusu, onun, size böyle yaparak, sizi bir ''klavye kurbanı'' durumuna düşürmesi size nasıl hissettiriyor, merak etmiyor değilim...

    Daha dikkatli olmak yerine neden taviz verelim ki? Neden ''küçük, ehemmiyetsiz bir hata'' şeklinde yargıladığımız bir edimimiz, olduğu haliyle ortaya konunca, durumu olduğu haliyle kabullenmek yerine, onunla, olduğu, çıplak haliyle yüzleşmekten kaçınalım, kendi kendimize neden dıravdan cavlayalım ki?.. Neye?.. Ne işimize yarayacak?..Kendimize kofti borcumuz mu var?

    Tarih: 19.02.2023 Saat: 11:31, Myilik2002 yazdı:

    Sayın Bodyguard,

    "Eski bir dünyanın eskide kalmış bir oyuncususun." Çok güldüm. Allah'ta sizi güldürsün.Teşbihte hata olmaz derler, ne kadar doğru ve isabetli bir yorum yapmışsınız. Bu kişinin eskide kaldığı çok nette...

    Sayın Myilik2002, 

    ''Eskide kaldığı çok net (-te ayrı oluyor burada Sayın Myilik ) olan biri hakkında yapılmış bu denli doğru ve isabetli bir yorumun, size neden böylesine gülünç gelmiş olabileceğini tasavvur etmekte güçlük çektiğimi ifade etmeliyim...

    Sizi yuçüüyp'de izledim, sayın Myilik2002; oynasak, muhtemelen karşımda (karşımızda değil) iki topu bile içeriye atamayacak bir düzeydesiniz. Ancak, elbette, durumun böyle olmasından kıvanç sağacak değilim...Madem, hayat, sizi böyle beni de böyle etmiş...

     

  19. Tarih: 19.02.2023 Saat: 02:00, Myilik2002 yazdı:

    Sayın 502,

    Her meslek ve meslek erbabı değerli ve önemlidir. Çünkü hepsinde bir emek, çaba, özveri, düşünce, yaratıcılık vardır.

    Sayın Myilik2002,

    ''Her meslek erbabı değerli ve önemliymiş!'' bırakınız bu savsözleri, bırakınız bu suloganları. Bırakınız, bu, sanki ortada tersini söyleyen varmışçasına, 23 Nisan kürsülerinden kalma, ''çünkü hepsinde bir emek, çaba, özveri, düşünce hele de yaratıcılık vardır'' demeleri...

    Tarih: 19.02.2023 Saat: 02:00, Myilik2002 yazdı:

    Buna istinaden, yazar olmak niye kabahat olsun? Aynı kimliğinizi açıklamaktan imtina ettiğiniz gibi, yazar olduğunuzu da ifade etmekten neden bu kadar çekiniyorsunuz? Gerçi zaten teyid ettiniz ama artık yazar olduğunuzu göğsünüzü gere gere, gururla ve açık yüreklilikle belirtmenizde ne sakınca olabilir?

    Sayın Myilik2002,

    Evvela, ''istinaden'' tarzı, şimdiye değin neşr ettiğim yazılarda kullandığım, hani o farkına bile varıvermeden kendinize alıntılama hakkını bağışladığınız, yeri geldiğinde, yazdıklarımı gereksiz, yorucu, anlamsız, uzun, iğneleyici, garip ve anlaşılmaz, kafa karıştırıcı ilan ederken fütursuzca yararlandığınız alıntılarınızın hesabını, şunu da şuradan aldım, pek hoşuma gitti, sizden alıntıladım falan diye vermeyecek misiniz yani? ''Buna istinaden'' miş...Tipik; hem şikayet et, hem alıntıla.

    Gelelim ''yazar olduğumu ifade etmekten neden bu kadar çekindiğime''...bir kaç nedeni var; biri, zihninize çiğneyip duracak yeni bir besin vermemek. İkincisi ise, insanın ağzının ''bal'' demekle ''bal'' olmaması, ''yazarım'' demenin insanı yazar yapmaması, insanın yaptıklarının önemli olması.

    Sayın Myilik2002, 

    Siz söylemişsiniz ya zaten ''yazar'' olduğumu, bu bana fazlasıyla yeter. Öyle ortaya çıksın deyu talep edişiniz şöyle dursun, ''Ey ahali! Vay şöyleyim, bakın da böyleyim'' deyu ortaya çıkılmaz. Onu, bırakacaksın başkaları söyleyecek. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Gazetelere manşet atma, pazar yerinde bağıra bağıra mal satma kafasını bir tarafa bırakalım...

    Tarih: 19.02.2023 Saat: 02:00, Myilik2002 yazdı:

    Bu aralar yazacak yeni kitabınız yok galiba? Eğer olsaydı, forumda yine sayfalar dolusu gereksiz, yorucu, anlamsız, iğneleyici, garip ve anlaşılmaz yazılar yazarak boşa zaman harcayamazdınız

    Sayın MYilik2002,

    Satırlarınız, daha bir işe başlamadan, tüm sonuçların elde, daha baştan hazır olması tarzında, yaratıcılığa tamamen kapalı bir kafa yapısına sahip olduğunuza dair, doğrusu insanda bir şüphe bırakmıyor. Evet, yok yeni kitabım, olsaydı, kafa patlatıp, tüm bunları yazmaz, sizin kafanıza göre, daha başlamadan hazır, bitmiş olan o kitabı yazardım.

    Sayın Myilik2002, 

    Müsterih olunuz, emin olun, boşa zaman harcayamazsınız; zamanın sahibi değilsiniz ki?... Yoksa sahibi misiniz?

    Tarih: 19.02.2023 Saat: 02:00, Myilik2002 yazdı:

    Buradaki üyeler arasında bir anket yapılsa eminim ki, herkes benim gibi düşünüyordur. 

    Hayat bir projeksiyondur Sayın Myilik2002. Yarısını almış, tipik; diğer yarısına ise hiç mi hiç dokanmadan bırakmışsınız. Dur, bir şu güruha buradaki ''üyeler'' diye giriş yapayım, onlara da bir guruba, bir kılana ait olmaları, kılandan ayrı düşerlerse hayatta kalamayacakları  yönünden, bir öd kesesi yapayım da,  icabında hepsi aynı yönde rey kullansın, amman sürüden ayrılanı kurt kapmasın sonralar falan...Ya ''üyeler''sizin gibi düşünmüyorlarsa SayınMyilik? Diğer yarısını diyorum hani, bahsin dokunmadan bıraktığınız öbür yarısını...

    Tarih: 19.02.2023 Saat: 02:00, Myilik2002 yazdı:

    Zaten ilerleyen günlerde moderatörümüzden böyle bir anket yapması talebinde de bulunacağım.

    Sizin kafanıza göre, böyle bir anket yapılacak, zaten sonuçlar da daha başlamadan, önceden elde hazır ya, hoooop-paaa!!! neymiş?  Ekseriyetin oybirliği ile beşyüziki'nin forumdan ihracına karar verilmiştir'lere koşmaca...Pekii, tamam, ihraç; beşyüziki bir daha forumda yazmayacak. İçinde uktesi kalanlar, dağılın şimdi! Bu mu aba altından göstermeye çalıştığınız sopa, sayınMyilik2002?...

    İlaveten, 60'ların ünlü melez gitarcısı, meslek büyük erbabı, Jimmie Hendrix'in şöyle bir sözü var, diyor ki: ''Önemli olan sayılar değil, kimin haklı, kimin haksız olduğudur.'

    Tarih: 18.02.2023 Saat: 09:45, Myilik2002 yazdı:

    Güzel kardeşim çok haklısın. Burası masa tenisi forum paylaşım sitesidir. Burada bilen, bilmeyen, tecrübeli, tecrübesiz, öğrenmek isteyen, bu sporu seven herkes istediği paylaşımı yaparak bilgi verebilir yada bilgi sahibi olabilir.

    İşte anlayış!

    Hayır; olamaz. Mes'uliyet diye bir şey söz konusudur. Madem bu sporu ''seven'' deniyor, sevgide sen değil, diğeri önemlidir; sorumlusundur.

    Burası aklına esen sorumsuz özgürlük sarhoşlarının, bin dereden su getiren ilgi dilencilerinin, rahat rahat kılavye oynatabileceği bir platform değildir.

     

  20. 5 saat önce, BODYGUARD yazdı:

    Bachand için de asıl tavsiyem bu lastiktir.

    Sayın BODYGUARD,

    ''Bachand''değil, ''backhand'' yazılır; doğrusu 48 senelik( arada biraz boşluklu ) bir masa tenisi oyuncusu olarak dağarcığınıza bunu katmamış olmanız bir hayli düşündürücü. Hem biliyor musunuz, kendim 54 yıllık bir masa tenisi oyuncusuyum, hem de bu süre zarfında sürekli oynadım. Yani başlamamın üzerinden 48 veya 54 yıl da geçmiş değil, bu süre zarfında paso oynadım.  Yani sizin referanslarınızla hareket edecek olursak, sizden daha tec...neyse, haydi bu yola sapmayalım. Nasıl ki zirveler ve vadiler var, biri olmadan yek diğeri olmaz ise işte, kendicaazımın da gazandığım maçlar olduğu kadar, kaybettiğim maçlar da oldu.  Gel gelelim bu süre zarfında deneyimimi ölçmek için bir kerre dahi başladığımdan beri, kaç yıl geçtiğine başvurmak aklıma düşmedi. Bu arada başlandığından beri geçen zamanla oynamada geçen zamanı birbirinden ayıralım.

    Doğrusu, okuyabildikçe, insan forumda neler de neler öğreniyor, kaç ta yaşına giriyor.

     

    5 saat önce, BODYGUARD yazdı:

    Şimdi gelelim asıl konuya mx-p bir zamanlar nasıl lastik olduğunu gördük ve ben de kullandım.

    Kim kimdiniz Sayın BODYGUARD, kimlerle gördünüz de arada siz de kullandınız?

    5 saat önce, BODYGUARD yazdı:

      Ha bu arada iki isim vermişsiniz. iki oyuncuda benim gözümde değersiz oyunculardır. . 

    Ha, Paul Drinkhall'la Samsonov'dan dem vuruyorsunuz sanırım. -Da ayrı.

    5 saat önce, BODYGUARD yazdı:

    Gewo codex el pro 52 nin şu meşhur Dhs neo hurricane bilmem ne lastiğinden kat kat iyi olduğunu da bilmiyorsunuz. 

    Bilmiyorum SayınBODYGUARD, iyisi mi siz o Dhs neo hurricane lastiğini Çin Milli Takımına yazın; bakın hem çok milli takım oyuncusuyla da maç yapmışsınız, onlar, Ma long, Fan Zendong, Xu Xin, Ding Ning, Liu Guoliang falan sizi anlarlar. Hem Samsonov ve Drinkhall'a değer vermediğinizi de eklemeyi ihmal etmezsiniz.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..