Jump to content
Masatenisi.org Forum

Ryu Seung Min ustanın öğretişleri


Recommended Posts

Vururken rahat olmak,  sağ elliysen ve forhend vuruyorsan vurmadan önce sağ bacağınla yerden güç alıp, rahatlayarak vuracak, kolunu da rahatlatarak, bilekten savuracaksın...Sen rahatladığından o gadar güç harcamadığını hissediyorsun ama top yine de  hızlı ve güçlü gidiyor.   Vururken vücudunda gereksiz güç ve gerginlik taşıyorsun, 100de yüz güçle bile vursan, top  100de 30 hızla gidiyo. Neden?

Çünkü vücudundaki kronik ve ayırd edemediği tansiyonlar o teknikle vururken kontra etki yaratıyor.  ''Kontrolsüz güç güç değildir'' ise o vakit '' Kontrollü güç de güç değildir .  Bu kendi varlığınla kurmadığın bağlantı ve vücudundaki farketmeksizin uyguladığın kontrollerden oluşan gerginlikleri ayırdedip,  bunlardan rahatlayana kadar,  kendini dikkatle gözleyerek oynayacaksın. O vakit az güç harcama duygusuyla çok güç üretebilirsin. Ryu Seung Min'e bak, nasıl vuruyor.

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

2 saat önce, byfizik yazdı:

Adamın kolları da zayıf olabilir tabi. 

Tahmin...tahminin bu bahste zerre gadar faidesi olmadığı kabbak gibi ortada.

''Yeşilli'' nin golları ''normal'' görünüyor.  Topa tatbik ettiğimiz enerjinin gaynağı olarak golu deel, Yer üzerinde, o anda, belli bir biçimde goordine olmuş gas, kemik, sinir, tamar, iç örgenler, fasya ve pilazma ( kan ve diğer sıvılar ) vd. nden oluşan, canlı sistemin BÜTÜNÜNÜ, onun goordinasyonunu ele almak yerinde olur. Yeşillinin sisteminde  o furuşu, usta Ryu Seung Min'in yaptığı şekilde yapacak koordinasyon ve rahatlamanın henüz belirmediğine müşahede etmekteyiz. Nice gaslı, guvvetli görünen yiğitler de  beyle teknik uygulamalarda bu kertede muzaffer olamamaktadırlar.

Furmadan önce kendinyi sağ bacaanın üzeringe, bir lahza, tamamen bırahman ve oradan bütünüyle yaylanış ve gücü topa tatbik ediş.  Bunu yapışa vücudun tamamının, uyumlu bir şekilde gatılışı.    Gırbaç gibi olacaan, gırbaç.  Kendinyi gergin dutup, bırahmadığıynan, topa güc uygularkan da bu gerginlik kişiyi  adeta ''el fireni çekik'' araba eyliyor. Kendi gücünü kendin buloke ediyon da daha ayırdında da olmuyong. 

İşte, antiremana ve antiremana getireceemiz bilinç ve kendinyi severek gözlem,  bize, önce bu teknik uygulama süreçlerinde kendimizle bağlantı kurma, hareketi nasıl yaptığımızı kendi kendimize yeniden,  uygulayımsal olarah anlama,  bu anlayış geldiğinde de rahatlama imkanı verir.

Oynarıkan, rahatlayarak, son derece rahatlayarah oynarısak, ekmeğimize yağ sürmüş oluruz.

 

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Reu seung min gibi profesyonel sporcular ayak, kol, bel gibi bölgelerini antrenmanlarla kuvvetlendiriyorlar. Bu nedenle adamın vurduğu şutlar çok kuvvetli ve hızlı gidiyor.

Yeşilli olanın hem vuruş şekli hatalı hem de bel ve bacaklarının zayıf olduğu kabak gibi ortada..!

Adam daha hızlı vurabilmek için tüm vücudu ile vurmaya çalışıyor, bu da vuruş dengesi ve kalitesini bozuyor. Reu da buna kızıyor ve adamın yanına giderek nasıl vurması gerektiğini gösteriyor. 
Vururken rahat olmak için doğru vuruş antrenmanlarını yapmak gerekli. Bedensel olarak güçlü olmak da rahat oynamaya yardımcı olur.

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Tarih: 17.01.2020 Saat: 22:07, byfizik yazdı:

Yeşilli olanın hem vuruş şekli hatalı hem de bel ve bacaklarının zayıf olduğu kabak gibi ortada..!

Sayın byfizik,

kabak gibi ortada olan, ''yeşilli''nin iyi gelişmiş, ortalama yetişkin bir insanın anatomik özelliklerine sahip olmasına rağmen, enerjiyi Ryu gibi akıtamaması, topa onun gibi vurup, topu onun  kadar rahatça,  patlayıcı ve hızlı  gönderememesi.

Doğrusu yorumunuzun, bir arabanın el freni çekik iken gaza basıp hareket ettirirsek bundan, arabanın zayıf olduğu sonucunu çıkartmaktan pek bir farkı yok gibi.  Demem o ki, yeşillinin gövdesinde, bu tekniği akıcı bir şekilde uygulamasına karşıt biçimde tesir eden, kronikleşmiş kas gerginlikleri mevcut. Misal , yeşillinin sırt bölgesinden kalçalarına kadar inen uzun kaslardaki kronik gerginlik. İlaveten, gövdesinin merkezine yakın bölgesindeki sinir ve kaslarda da kronikleşmiş süregiden kas gerginlikleri var. Haliyle vücuttaki enerjinin akışı bakımından, bir yandan gaza basarken, bir yandan da el frenini çekip, enerjiyi bastırmaktan söz ediyoruz. Bilinçdışıdır bu süreç. Ve elbet enerjinin verimini düşürür bu durum. Enerji verilmekte lakin top pek yavaş gitmektedir. Lakin bundan, kişinin zayıf olduğu sonucunu çıkartmak yerinde olmaz. Nitekim yeşilli hiç de zayıf değil, lakin kendine karşı hareket ediyor. 

Kaslar ne denli yumuşak ve gevşek olabilirlerse, o denli de sertleşebilirler. Kronik gerginlik ise, adı üstünde süregiden bir gerginlik, bir iki arada bir derede olma halidir ki ki, kas ne gevşeyebilir, ne de sertleşebilir. Enerji kontrol edilip, tutulmaktadır.

Tarih: 17.01.2020 Saat: 22:07, byfizik yazdı:

Adam daha hızlı vurabilmek için tüm vücudu ile vurmaya çalışıyor, bu da vuruş dengesi ve kalitesini bozuyor. Reu da buna kızıyor ve adamın yanına giderek nasıl vurması gerektiğini gösteriyor. 
 

Kolla vurmazsınız zaten, tüm vücutla vurmalısınız. İşin aslı, tüm varlığınızla.

Kolla vurabilirsiniz tabii. Lakin bu ardına vücudunuzu koyarak yapacağınız bir vuruşla mukayese kabul etmez. 

Güç yerden gelir, pelvis ve karnınızdan geçerek gövde boyunca yükselir ve salınır. Süregiden kas ve sinir gerginlikleriyse bu akışa karşıt etki gösterirler.

Antiremanların yararı olur.  Erken, çocuk yaşta başlamış olmanın ehemmiyeti yadsınamaz. Belli bir tekniği uygulayışta, başlangıç, orta, üst ve ötesi gibi çeşitli düzeylerden söz edilebilir, çalıştıkça ustalaşabilirsiniz. Ustalaştıkça güç harcıyormuş duygusu da azalır. Top yine de çok hızlı gider. 

 

 

 

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

"Demem o ki, yeşillinin gövdesinde, bu tekniği akıcı bir şekilde uygulamasına karşıt biçimde tesir eden, kronikleşmiş kas gerginlikleri mevcut. Misal , yeşillinin sırt bölgesinden kalçalarına kadar inen uzun kaslardaki kronik gerginlik. İlaveten, gövdesinin merkezine yakın bölgesindeki sinir ve kaslarda da kronikleşmiş süregiden kas gerginlikleri var."

Bu yorumunuzdan sonra yeşilli olan sporcuyu muayene etmişsiniz, muayene sonrası yorum yazmışsınız zannına kapıldım..! 
Adamı pelvis ve karın kaslarına kadar incelemişsiniz..!

Tebrikler..:))

 

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

6 saat önce, byfizik yazdı:

Vücut ağırlığı; kullanılacak servisin yavaş gitmesi, topun servis sonrası dışarıya çıkmaması için kullanılır. 

Her hız ve uzunlukta servis için kullanılabilir.

6 saat önce, byfizik yazdı:

Antrenmanda bir deneyin öyle olduğunu göreceksiniz..! 

Öyle kolay değil; çoğu kişi için. Pek öyle  ''deniyorum...Aa öyleymiş hakkaten'' denilebilecek bir yapış değildir gövdeyle servis atmak.  Teknikte belli bir dereceye kadar ilerlediyseniz yapabilirsiniz. Masa tenisinde  siyah kuşak ve üstü derecesinde olanların yapabileceği bir tekniktir.. Başka disiplinlerde de, aslında her şeyde, bir şeyi gövdeyle, bırak gövdeyi bütün varlığınla yapmak sözkonusudur. Tüm bedenin, varlığın koordine olur böyle yaparken-olurken.. Düşünüp duran zihnini bir yana koyup, tam bulunduğun anda kendi vücudunla bağlantıda olmanı gerektirir.  

Siyah kuşak, savaş sanatlarında  ''temel eğitimini tamamladın, temel  ( ileri değil, temel )teknikleri belli bir berraklıkta, ana hatlarıyla ve belli bir etkililikte yapabilir haldesin ve şimdi sanatı öğrenmeye hazırsın ''  manasına gelir. 

Çalışma, uygulama yaparak öğrenme, 4, 5, 6, 7nci ve sonraki danlarda da sürer gider.

Videoda Ryu Seung Min'in atışına tekrar tekrar dikkat buyurunuz. İlaveten, Liu Gaoliang'ın servisleri de, bu tüm bedeninle servis atma bahsinde adeta, hazine dolu bir mağarada, parlaklıklarıyla özellikle dikkatimizi celb eden elmaslar misali ışıldamaktadırlar. 

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

12 saat önce, smetmusti91 yazdı:

Servisin yavaş gitmesi için mi? 

Servisi, bilek hareketini azaltıp vücut hareketi ile atarsanız servisiniz yavaş gider. 
Serviste topu yükseğe atarak etkisini artırıp, küçük bilek hareketi ile spinin yönünü belirleyip, kısa gövde hareketiyle de hızını azaltabilirsiniz. Bu şekilde servis masa üstünde kalacağı için çok daha etkili olacaktır. Özellikle de masa dışına çıkan her topa şut çeken rakipleri bu şekilde bozabilirsiniz.

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

4 saat önce, byfizik yazdı:

Servisi, bilek hareketini azaltıp vücut hareketi ile atarsanız servisiniz yavaş gider. 
Serviste topu yükseğe atarak etkisini artırıp, küçük bilek hareketi ile spinin yönünü belirleyip, kısa gövde hareketiyle de hızını azaltabilirsiniz. Bu şekilde servis masa üstünde kalacağı için çok daha etkili olacaktır. Özellikle de masa dışına çıkan her topa şut çeken rakipleri bu şekilde bozabilirsiniz.

Kusura bakmayın ama servisin yavaş gitmesiyle bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum.

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Masa Tenisi açısından, Ryu'nun gösterdiği tekniği uygulayabiliyorsak kafi. Bu süreçte ne olduğunun zihinsel olarak anlaşılması ise bambaşka bir şey.  Zihinsel olarak anlıyor da yapamıyorsak, masa tenisinde de yenmenin peşindeysek, ekmeğimize yağ süremeyiz. Ammaaaa, analizlere hiç girmeden, canlı çalışma, uyanık antirenman yapar da, tekniği uygulayabilmeye başlarsak, muzaffer olma yolunda ekmeğimize yağ sürmüş oluruz. Bu, tecrübelerle sabittir. 

İşin aslı, zihinle, düşünmekle, analiz etmekle canlı süreçleri bütünüyle anlayamıyoruz.  Bu, zihnimizin yapısı, özellikleri ve nasıl çalıştığıyla ilgili bir bahs;  bu başlıbaşına başka bir başlık altında mütalaa edilebilir...

Ryu'nun gösterdiği tekniğe, giderek masa tenisindeki vuruşlara dair, aşağıdaki hususları kaleme alma lüzumunun hasıl olduğu kanaatindeyim:

- Topa aktarılan enerjinin, kaynaktan çıkıp topa temas edene kadar olanlar. Tüm vücudun eşgüdümle( koordinasyon), eyleme katılması veya katıl(a)maması. Burada ne ouyor, buraya bakmak gerekir.   Devamında:

- Vuruş, topa temas :    bunu  bir sıkala, yelpaze veya sipekturumla ifade edelim. Öyle ki, bu sipekturumun  bir kutbunda saf ''vurma'' var, yani çivi, şut, küt. Uyguladığımız enerjinin topa hiç bir dönme vermeyip, ona yalınızca vuracak şekilde tatbik edilip, topun böylece kendimizden ırağa, rakip sahaya yönlendirildiği kutup. Bu kutubun en sonunda ise, vurmanın en pasif hali, raketi sadece tutma var, karşıdan gelen top, raketimize çarpıp kendi etkisiyle geri gidiyor.Hatta bazı durumlarda buna raketi yalınızca tutmakla kalmayıp hafifçe geri de çekerek, gelen topun gazını almayı da ekleyebiliriz.

 Diğer kutuptaysa saf ''sürtme'' var; yani sipin ( kesmeyi de buna dahil ediyoruz). Bu kutubun en sonundaysa saf sürtme var; sürtmeyi yapıyoruz, top ileri hiç gitmiyor, olduğu yerde dönüyor. Sürtmenin üç çeşit uygulanmasından söz edebiliriz. 1- topu düz olarak keseriz veya sipin çekeriz( yaparız), 2-  sipini ( ya da kesişi )içbükey bir kavisle veya 3- dışbükey bir kavisle yaparız.   Sürtme sırasında topa daha latif veya yoğun temaslarda bulunmak da bunlara eklenir.

Şimdi,  bu kutuplar her hangi bir vuruşun bileşenleridirler de. Vurduğun anda enerjinin ne kadarı topu döndürmeye, ne kadarı vurmaya gidiyor, buna dikkat etmek elzem.  İlaveten,  vuruşa verdiğin enerji miktarındaki artış ve azalma da bu durumu belirleyicidir, bunu da göz önünde bulundurmak icab eder..

Gövdeni katarsan, vuruşta kullandığın enerji miktarını yalınızca kolunu kullanarak yaptığınla mukayese dahi edilmeyecek biçimde arttırırsın.  Şimdi bunu topa pek az vurma lakin aşırı sürtme ile  aktar. Ryu'nun servisindeki gibi. Yani çok sürtme, az vurma. Enerjinin yüzde doksandan fazlası topa vurmaya değil döndürmeye vakfedilmiştir. Böyle yapamıyorsan, yapmak da istiyorsan, o zaman, her şey kabak gibi ortada; çalış. Çalış. Başka yolu yok. Olsaydı söylerdim ama başka yolu yok. Bazı şeyler mümkün, bazıları da mümkün değil. 

Yoğun enerjiyi neden sadece kaba şekilde kullanmakla iktifa edelim ki. Yoğun enerjiyi letafetle kullanmaktan öylesine ziyadesiyle lezzetyab oluruz ki o kadar olur. Büyüme yolunda aşılacak merhalelerdendir.

Servisini karşılayan falsoyu yiyip topu kaldırdı mı da, az sürtme-çok vurma,  bir dırayv, bir fast-sipin yapasın; yahut sıfır sürtme sade vurma yapasın, bir küt vurup, çivi çakıp, şutunu atasın, zevkini alasın, sayını alasın.

Vuruşlarımızdaki sürtme ve vurma bileşenlerini kendi vücudumuz üzerinden ayırd etmeye ihtimam gösterir, bunların ayarlarını duruma uygun olarak yaparsak ki bu, tekniği uygularken, ayni anda, kendimizle, kendi vücudumuzla da bağlantı halinde olmamızı gerektirir. İşte o vakit  ekmeğimize yağ sürmüş olacağımız ayan beyan ortadadır. İtina, içtenlik ve dikkatle çalışırken anlayış kendiliğinden, canlı olarak gelir, analizlerle olup biteni zihinselleştirmemize gerek kalmaz, böylece zihinselleştirerek, ya da olup bitenin hakkında düşünerek olup biteni anladığımız yanılsamasına da kapılmayız. 

 

 

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 members

    • Bu sayfayı inceleyen kayıtlı kullanıcı yok
  • Çevrimiçi Kullanıcılar   0 Üye, 0 Gizli, 17 Misafir (Tam liste)

    • Şu anda bağlı kayıtlı kullanıcı bulunmuyor
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..