Jump to content
Masatenisi.org Forum

lobianco

Üyeler
  • İçerik sayısı

    652
  • Kayıt Tarihi

  • Son ziyaret

  • Kazandığı gün sayısı

    1

lobianco kullanıcısının tüm içeriği

  1. Bu ikisinden biri olabilir mi? İlki backspin karşısında topspin. İkincisi blok karşısında topspin.
  2. Bende videosu vardı, bir ara seyretmiştim. "Playing with pimples" başlığı. Kısa, uzun ve orta pütür tekniklerini sırayla gösteriyor. http://www.megavideo.com/?d=I26R8IVN
  3. Bu videoyu izlerseniz göreceksiniz. Bu tokat tarzı topspindir. Raket açıktır, masaya dik gibidir.
  4. Timo ile olan maçını bulamadım Huang'ın ama bazı maçlarına baktım. Ek: Wang Tao baya kiloluymuş, topu almaya zor gidiyor adam :) BH'de kullanıyor kısa pütürü. Wang Tao - Petr Korbel: http://www.youtube.com/watch?v=n03ghhaat6Q @ onurzaim: Carl Prean olabilir mi?
  5. lobianco

    Hangi Buyuk Oyuncu?

    Ortada olan sonuç nedir? Biraz açabilir misiniz? Bu teklif (gerçekten yapılmışsa) Kreanga popüler olmadan, yani bu kadar iyi değilken yapılmıştır diye tahmin ediyorum. Bize gelip belki de Gürhan Yaldız'dan daha kötü bir oyuncu olarak kalabilirdi de. Burada sporcu olmak, kral olmak demek. Gelseydi ve başarılı olsa ne olurdu? O da ayrı bir tartışma konusu. Hadi Çinli bir noktaya kadar da...
  6. Sorduğun sorular çok detay. Herkes bilmez bunları. Biraz bekle, konuyu bilen birisi gördüğünde yanıtlayacaktır. Sitem etmek için henüz erken.
  7. lobianco

    Kurallar

    1. Masanın ayakları yerinden oynamadığı sürece oyun devam eder, serbest elin (raket tutmayan el) masaya teması sayıdır. 2. Genellikle organizatörler çeyrek finalden sonra 7 set üzerinden oynatıyor, daha önceki maçlar 5 set üzerinden. Ama net bir kuralı var mıdır bilmem.
  8. Bence 53 liralık raket için köpük falan masrafı yapmaya gerek yok. İkisinin maliyetini topladığınızda bir kombi etmiyor mu? Köpükle korunan bir hazır raket yerine, hoh'lanarak temizlenen bir kombi daha iyidir bence.
  9. Antrenörleri kimlerin yetiştireceği konusu muhtemelen çok fazla fikir ayrılığı doğurmayacak bir tarafıdır işin. Kimlerden yetiştirileceği konusunda ise çok fazla seçici olmamak yanlısıyım. Masa tenisini sevip, yeterince zaman ayırabilecek herkes olabilir. Her antrenör milli takım antrenörü düzeyinde olmak durumunda değildir. En azından profesyonel masa tenisiyle tanışan insan sayısını artırması hedeflenmelidir. Bu durumda zaman içerisinde branşımız kitlesel ilerleme kaydedecektir. Antrenör seçiminde çok seçici davranırsak, belki milli takımımız bir adım daha ileride olur, ama bu sporun toplumdaki yaygınlığı gerileyecektir. Diye düşünüyorum ben.
  10. Bu da bir mücadeledir. Sizin bahsettiğiniz antrenörler uzaydan gelmeyecekse, bu şekilde yetişme olasılıkları vardır, bu da biraz zaman alacaktır. Bugün hiçbirşey bilmeyen antrenörün sporcusu, yarız az şey bilen antrenör olacaktır. Az şey bilen antrenörün sporcusu da ilerde çok şey bilen antrenör olacaktır. Sizin önerileriniz nedir bu konuda, bahsettiğiniz antrenörler nasıl yetişmelidir?
  11. Merhaba, Bir kişinin ömrü boyunca pinpon oynamak dışında masa tenisiyle bir bağı olmamışsa bile antrenör olması desteklenmelidir. Nedenlerine bakarsanız, öncelikle bahsettiğiniz bilgiye sahip antrenör potansiyelimiz yeterince yok. Antrenör adayları böyle bir bilgi birikim analizine tabi tutulursa, başarısız sporcularımız dahi olmayacaktır. İkincisi, antrenörlük uzun bir süreç, belki de sözkonusu antrenör çok amatörce başlamasına karşın, ileriki yıllarda daha güzel işler yapabilecektir. En kötü ihtimalle, ömrü boyunca, milli seviyede olmasa bile 8-10 tane iyi sporcu yetiştirecektir. Bu sporcular da, sizin istediğiniz özelliklerde geleceğin antrenörlerinin altyapısını teşkil edecektir. En azından 80-100 kişiyi profesyonel masa tenisi ile tanıştıracaktır. Bu durum kişinin bilgisizliğine karşın masa tenisi adına bir kazanımdır bana göre. Bunları neye dayanarak söylüyorum? Bizim il antrenörümüz, bahsettiğiniz 10 günlük kurslardan birine BELGE SAHİBİ OLMAK İÇİN katılmış bir öğretmendir. Bu antrenörümüz aktif sporcu çalıştırma amacı taşımamasına karşın, okuldaki iki masa tenisi masasının değerlendirilmesi yönünde gelen talimata binaen birkaç öğrenciyi alarak işe başlamıştır. İlk başlarda çocuklara raketle top atamadığını bizzat ifade etmiştir. Bir süre eliyle top atmak suretiyle çocuklara şutop öğretmiştir. Vuruş tekniklerini de internetten öğrenmiştir. Zaman içerisinde çocuklarla beraber kendisi de oynamaya başlamıştır. Şu anda da kendisi maç yapacak düzeyde oynayamıyor. Sadece FH kullanabiliyor. Ancak bu FH ile ayak çalışmaları dahil son derece muntazam ve istikrarlı top atabiliyor. Oyun içi stratejilere hakim. Hocamız bu şartlarda başladığı antrenörlüğünde 5 seneyi geride bıraktı. Sporcuları geçen sene yıldızlarda Grup maçlarından 3 takımla çıkmayı başarmıştır. Aynı zamanda okul takımı da yıldızlarda çeyrek finalde Türkiye ampiyonuyla eşleşerek 8. olmuştur(5-8 maçlarına çıkmadılar). Bu sene minikleri de gruptan Türkiye şampiyonasına çıktılar, gençler grup maçlarına yıldız takımını götürdüler(daha büyük sporcusu yok zaten), oradan da bir takım Türkiye şampiyonasına çıktı. Burada açılan yardımcı antrenörlük kursuna 40 civarında kişi katıldı. Bunlardan bildiğim kadarıyla 1 tanesi sporcu yetiştiriyor, 5-6 tanesi de amatör koşullarda sadece okul takımı çalıştırıyor. Geri kalanlar belki de kurstan sonra raket tutmamışlardır. Ama oradan çıkan 1-2 gönüllü insan ilimizin ve sporumuzun esas kazanımıdır. Eğer hocamız bu kurstan bu belgeyi al(a)mamış olsaydı, yukarıda saydıklarım belki de olmayacaktı. Bana göre hocamızın yetiştirdiği sporcular, gelecekte potansiyel antrenörlerimizdir. Belki milli olamadılar, belki Türkiye'de ilk 3 de yapamadılar, ama masa tenisini seviyorlar, biliyorlar. En kötü ihtimalle bu sporcu serisini devam ettirirler. Ki benim düşüncem, kendilerinden çok daha başarılı sporcular yetiştireceklerdir. Aradan nesil geçtikçe seviye yükselecektir. Bizim il temsilcimiz alanında söz sahibi bir matematik öğretmenidir. Gayet başarılı bir sporcu, başarılı bir antrenördür. Masa tenisine ciddi mesai harcıyor. Beden eğitimi öğretmeni olup da, hiç bir branşa kibrit kadar faydası olmayan bir sürü insan var. Ayrıca başka illerde de başka branşlarda öğretmen olup, başarılı masa tenisçiler yetiştiren antrenörler biliyorum. Beden eğitimi öğretmenliği ile antrenörlük aynı şey değildir. Beden eğitimi öğretmenlerinin ağzından şu ifadeyi çok duyarsınız: "Biz antrenör değiliz, beden eğitimi öğretmeniyiz." Bu kursların birçoğu bu şekilde geçiyor. Kursa katılanların hepsini sporcu yetiştiren birer antrenör olarak düşünmemek lazım. İçlerinden çıkacak birkaç iyi adam, her sene yetişecek 10 sporcu anlamına gelir. Bu da illerde altyapı çalışmaları göz önüne alındığında gayet iyi bir sayıdır. Çalıştırmayanlara gelince, onların da belge sahibi olmasının bana bir zararı yok. En azından sporcu çalıştırma niyetinde olanların kursa katılabilmeleri için yeterli sayıyı oluşturuyorlar, o da bir katkı. :) Taksonomi bilgisi derken tam olarak neyi kastettiniz bilemiyorum. Ama eğer yetenekli sporcu seçiminide kullanımını kastediyorsanız, burada zaten o bilgiler işe yaramıyor. Çünkü herkes masa tenisçi olmak istiyor da, siz aralarından seçim yapıyorsunuz gibi bir durum yok. Siz isteyen herkesi alırsınız (ki bunlar çok fazla değildir), zaten kısa süre sonra birçoğunu ailesi göndermez. Kalan 3-5 sporcuyla devam etmek zorundasınız. Eğer 3-4 yıllık emeğinizden sonra onların da ailesi problem çıkarmazsa tabi. Antrenörlükte basamak konusunda size katılıyorum. Federasyonun bir şekilde kendi parametreleriyle değerlendirme yaparak antrenörlerin basamak atlamasını sağlaması gerekir. Başka bir antrenörün referansı anlamsız. Zaten bir takımı, bir antrenöre ve beraberinde bir yardımcı antrenöre çalıştırtacak kadar antrenör zengini değiliz sanırım. Son olarak ekleyeyim, ben de sizin istediğiniz gibi antrenörlerimiz olsun istiyorum, ideal olanın da bu olduğunu düşünüyorum, ama bir de realite var ki, o da bana göre yukarıda anlattıklarımdır. Elazığ adına konuşursam, ne sporcu, ne de antrenör seçme lüksüne sahibiz.
  12. Değerli bilgiler için çok teşekkür ederim, fazlasıyla aydınlatıcı oldu. Araştırmaları da yapacağım en kısa zamanda, imkan dahilinde bu lastiklerden birini de deneyeceğim.
  13. Merhabalar, Bu hitter'lar gelenesel Çin stilinden geliyormuş. FH'de kalın süngerli kısa pütür lastik kullanıyorlarmış. Spinden çok masadan açılmadan şutop ve smash kullanıyorlarmış. Bildiğim kadarıyla bizdeki Peng Fei Jiang, Şirin He gibi sporcular da bu stilde oynuyor ve bu tür ekipman kullanıyorlar. Sözkonusu stilin shakehands tutuşta uygulanabilirliği ne kadardır? Avantajları dezavantajları nelerdir? Kullanılan pütürlere örnekler ve en fazla tercih edilenler hangileridir? Teşekkürler.
  14. Ben de varım :P Ben FH'de daha yavaş bir lastik kullanıyorum. BH'de hız üretmem daha zor olduğundan bu eksikliği bununla kapatıyorum (kapatmaya çalışıyorum). FH'de hareketleri daha geniş yaptığım için daha yavaş lastik hoşuma gidiyor. BH'de aynı hız ve spini daha küçük bir hareketle elde etmek güzel. Bazı oyuncuların daha kontrollü olması bakımından daha ince ya da yüzeyi iyi top tutan lastikleri BH'de tercih ettiklerini biliyorum. Kısacası birçok nedenle farklı lastik tercihi mantıklı görünüyor. Aynı lastik tercihinin makul görünmemesinin nedeni de sizin ve Ozan Abi'nin belirttiği nedenler bence. FH antremanlarına daha fazla zaman ayrılması, FH-BH hareket genişliklerinin farklı olması, dolayısıyla atak için FH'in daha tercih edilir özellikte olması, sporcuların farklı lastik kullanaran farklı silahlara sahip olmak (örneğin bir tarafta çok top tutan ve nisbeten yavaş, bir tarafta daha az top tutan ve nisbeten hızlı) istemesi gibi nedenler sayılabilir.
  15. Gerçekten güzel bir gelişme. Umarım atanan sporcularımız kendileri gibi sporcular yetiştirmede en az kendi hocaları kadar istekli, çalışkan olurlar ve mesailerini dolu dolu geçirirler. Sporcu yetiştirmek büyük bir sabır ve özveri gerektiren bir iş. Özellikle üst seviyede bu sporu yapmış kişiler antrenörlükten (sıfırdan sporcu yetiştirmekten) çabuk sıkılabilirler. Ama sabır gösterip, bilgi ve birikimlerini aktarabilirlerse çok iyi sporcular yetişir. Atama yapılan illerin belirlenme kriteri ile ilgili bilgisi olan var mı? Bize de bi milli sporcu gönderseler kuş sütüyle besleriz. :P
  16. Yanlış anlamadıysam 20. yaşgünüymüş elemanın. Timo ona bir hediye vermiş :P
  17. lobianco

    6. Forum Buluşması

    Biraz kısa ama güzel bir bölüm. Oyunlarını izlemek güzeldi. Teşekkürler.
  18. Reis olmak kolay değil, karaya ilk çıktığında uğrayacaktır.
  19. Öyle doğmuş zaten, elbette ki bir sorun ama en azından o kolunun hiç bir zaman var olmamış olması da küçük bir hafifletici neden kabul edilebilir.
  20. Biz zaten Ongun Abi gibi atamadığından dolayı beğenmedik. Çakma işte, ancak bu kadar olur :)
  21. Değil mi :) Gerçekten bazılarında topu ters falsolu bekliyor insan. Ben daha göstere göstere bile atamıyorum :)
  22. Rica ederim, faydalı olduysa ne mutlu... Atılan serviste topun rakip alana iki defa değmesi "iyi servis" kavramının bir parçası kabul edilir. (İkinci değidği nokta sınır çizgisi civarında olmalı) Eleman pendulum servislerinde bunu çoğunlukla sağlarken, oyuncunun seviyesi dikkate alındığında reverse pendulum'da bu noktadaki yüzdesi o kadar iyi değil. Ayrıca topun aldığı yan falso da topun hareketinin devamına bakıldığında zayıf gibi geldi bana. Tabi bu da yanıltmanın bir parçası derseniz o zaman iş değişir. :)
  23. Windows Movie Maker yapıyor. Başlat / (Tüm) programlar menüsünden ulaşabiliyor olmalısınız. Video'nuzu programa ekleyin. (Dosya menüsü / Medya ögelerini al) Efektler bölümünden "Yavaşlat, yarı yarıya" efektini uygulayabilirsiniz. "Yayımlama hedefi" bölümünden "Bu bilgisayar" seçilerek video yeni haliyle kaydedilebilir. Bildiğim en ulaşılabilir ve basit yöntemi bu. Bu arada nedense reverse pendulum servisini o kadar da başarılı bulmadım. Kendisi de beğenmemiş olmalı ki, başını sallayıp duruyor :)
  24. lobianco

    Yetenek Sizsiniz

    Jimnastikçinin hareketlerini o şekilde değerlendirmem küçümsemek için değildi, sadece bir spor dalının normal kabul edilen hareketlerinin dışarıdan çok daha orjinal bişeymiş gibi algılanmasına vurgu yapmak içindi. Bu kadar reytingi olan bir programda bir dakika yapılacak bir gösteri, halk üzerinde dünyanın en büyük organizasyonunu ülkemize getirmekten daha fazla etkili olabilir belki de. Ayrıca kaybedilecek birşey de yok. Bir defasında bir bayan aynı programda futbol topu sektireceğini iddia etmişti, gerçekten hiç becerememişti. Bence bulunmaz fırsat, federasyonun bu konuyu destekleme ihtimali pek olmayabilir, ama girişimci bir masa tenisi sever bu konuda birşeyler yapabilir, yapmalıdır.
  25. Merhabalar, Geçenlerde bir Tv kanalında "yetenek sizsiniz" adlı programa biraz takılı kalmıştım. Bir kız çocuğu çıktı. Basit jimnastik hareketlerinden bir dizi sundu. Bildiğiniz gerdirme hareketleri, en klasiklerinden. Bunu yetenek kavramıyla ne derece açıklayabiliriz bilemiyorum. Sonuçta herhangi bir çocuğu küçük yaştan jimnastik yönünde eğitirseniz en kötü ihtimalle bu hareketleri yapabilir. Kısacası demek istediğim şudur ki; o kız bir sporcuydu. Jimnastikçi yani. Düşündüm ki neden orada bizim minik sporcularımızdan ikisi çıkıp bir gösteri yapmasın? Örneğin 2 tane ilkokul 2-3. sınıfta olan sporcumuzu oraya çıkarıp fh şutop oynatsak, biraz işe estetik katsak iyi bir tanıtım olmaz mı? O kız sayesinde belki de birkaç kişinin içine çocuğuna jimnastik yaptırma fikri doğmuştur, kimbilir. Hobi olarak masa tenisi oynamış, fakat hayatında üst seviye masa tenisi maçı veya antrenmanı izlememiş insanların, seri şutop çalışması karşısındaki şaşkınlıkları çok hoşuma gidiyor. Bence düşünülebilir. Tabi düşünülebilir düşünülmesine de, yapacak da birileri lazım :) Hali hazırda İstanbul'da bulunan minik sporculardan 2 tanesi götürülebilir. Ulaşım konaklama masrafı da olmaz. Tadından yenmez :)
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..