Jump to content
Masatenisi.org Forum

lobianco

Üyeler
  • İçerik sayısı

    652
  • Kayıt Tarihi

  • Son ziyaret

  • Kazandığı gün sayısı

    1

lobianco kullanıcısının tüm içeriği

  1. Sn.Ungan, İnsanların masa tenisi antrenörü olmaya can atmadığı, antrenörlüğün kişiye bireysel anlamda tek kazancının yorgunluk olduğu, ekonomik olarak getirisinin olmadığı, mevcut masa tenisi sporcularının çoğunlukla başka bir işten para kazandığı göz önüne alındığında, sizin bu konuda çözüm öneriniz nedir? Bu antrenörleri nasıl elde edeceksiniz? Sistemi beğenmiyorsanız, alternatifini üretmelisiniz. Biz de daha doğru bulduğumuz sisteme katkıda bulunmak için çabalarız. Ayrıca düşüncelerimizin örtüşmüyor olması, bizi daha ileriye götürecektir. Herkes aynı düşüncede olursa ilerleyemeyiz. Biz düşüncelerimizi açıkça ifade ediyoruz. Siz geliyorsunuz iki cümle yazıp gidiyorsunuz. Açıklayın, yazın. Biz de anlayalım nedir gerekçeleri. Doğruysa yanlış diyecek halimiz yok ya. Diyorsunuz ki bu böyle olmalı. Evet, kabul ediyorum. Öyle olmalı. Ama nasıl o hale gelecek? Daha açık yazarsanız bizi bilmece çözmeye çalışmak durumunda bırakmazsınız.
  2. lobianco

    Lastik

    Palio ilginç bir sisteme sahip (ben çözemedim). CJ8000 diye bir lastik var, belki 30-40 çeşidi var.
  3. Sn.Ungan, Yazdıklarınız doğru, ancak atladığınız noktalar var. Bir tarih öğretmeni, bir antrenörlük belgesi aldığında birşey bilmiyor olabilir. Ama bu belgeyi alırken bilmiyor olması, ömür boyu bilmemeye mahkum olduğu anlamına gelmez. İnsanların öğrenme kabiliyeti belge alındığında sonlanmaz. Bunu kaç defa yazdık, siz hala bilgisizlikten söz ediyorsunuz. Biz diyoruz ki, evet, adam bilgisiz, ama öğrenir. Öğrenecek. Öğrenmek zorunda. Sen ona bir şans tanı sadece. Diyorsunuz ya, açın interneti, bilgi dağarcığınızı genişletin. Neden belgeyi alan adam bunu yapmasın? O da yapar. Hem de bizden daha iyi yapar. Ben antrenör falan değilim, beden eğitimi öğretmeni de değilim. Biseps miseps bilmem. Ama açtım interneti, masa başı, masa dışı antremanlarda neler yapılır gördüm. Bunun illa ki belgeyi verenden mi öğrenilmesi gerekiyor? Bahsettiğiniz diğer DEF, ALL gibi bilgilerin öğrenilmesi zaten yıllar almıyor. Çok zor şeyler değil, biraz ilgilenen bir insan kısa zamanda öğrenir. Şimdi siz diyorsunuz ki, antrenör olacak adam herşeyi bilsin, iyi sporcu olsun. Aslında biz de bunun olmasını istiyoruz ve bunun için yapılması gereken şeyi anlatıyoruz. Siz bir basamağı atlıyorsunuz. Bu antrenörler nereden gelecek? Birden bire her yerde antrenörler mi peyda olacak? Ya da masa tenisi antrenörlerine çok yüksek maaşlar bağlanacak, öss'de en yüksek bölüm masa tenisi antrenörlüğü mü olacak? Hayır! Bunların hiçbiri olmayacak. Ancak siz ne zaman profesyonel masa tenisiyle tanışmış insan sayısını katlayarak artırmaya başlarsanız, işte o zaman kaliteli antrenörlerimiz olacak. Belki on yıl sürecek, belki 20 yıl. Öncelikli plan bu olmalı. Bizim spor kurumlarımızdaki idareciler bile masa tenisinin spor olduğundan emin değiller. Siz hangi ülkede yaşıyorsunuz? İnsanların %40'ının bir spor kulübüne üye olduğu bir avrupa ülkesinde mi? Hayır. Bizim burda 1500 mevcutlu bir ilköğretim okulumuz var. Doğukent ilköğretim okulu. Bir kısım altyapımız çalışıyor orada. Okulun 100 civarında sporcusu var. Sporcu öğrenci oranı %7. Okulun halk arasındaki ismi "Doğukent Spor Kompleksi". Evet, %7'lik oran bile ülkemiz için lüks. Ben de isterim ki çok iyi antrenörlerimiz olsun, çok iyi sporcular yetiştirsin, milli takımımız adından söz ettirsin. Ama yok. Siz nereden getireceksiniz bunları, onu da bilmiyorum. Unutmayınız ki masa tenisi antrenörlüğü çok çekici bir iş değil. Size kişisel anlamda getirisi de yok denecek kadar az. Tamamen gönüllülük esasına dayalı. Siz diyorsunuz ki, beden eğitimi öğretmeni olsun, bisepsi bilsin, taksonomi bilsin... vs. Size kalsa ülkede masa tenisi sporcularının nesli tükenir. Diğer bir açı, beden eğitimi öğretmenlerinin bakışı. Benim tanıdığım beden eğitimi öğretmenleri var. Bunlardan bir kısmı zaten öss'de iyi bir bölüm kazanamadıklarından dolayı bu meslekteler. Bir kısmı sadece para için çalışıyor, egzersiz parası alıyor vs. Bir kısmı zaten biz antrenör değil, beden eğitimi öğretmeniyiz mantığında. Geriye kalan küçük bir azınlık takım çalıştırıyor. Beden eğitimi öğretmenleri cephesinde olay çok iç açıcı değil bence. Ayrıca ben beden eğitimi öğretmeni olsam, neden masa tenisi çalıştırayım, voleybol çalıştırırım. Hem daha fazla maça giderim, hem daha fazla seyircim olur, hem daha fazla kulüp desteğim olur, hem de masa tenisi kadar fazla çalışmam. Diğer bir açı, olayın sporcu açısından değerlendirilmesidir. Siz nerede ve hangi şartlarda yaşıyorsunuz bilemiyorum. Ama benim okul hayatım boyunca bahsettiğiniz kriterlerde bir antrenörüm olmadı. Hatta hiç birşey bilmeyen bir antrenörüm de olmadı. Şundan emin olun ki, sizin beğenmediğiniz antrenörlerden birisinin beni çalıştırmış olması için çok şey feda ederdim. Eğer bu kötü(!) antrenör, beni milli sporcu yapmayacak da olsa, ulusal başarılar kazandıramayacak da olsa, yine de beni çalıştırmasını isterdim. En kötü ihtimalle, yaşlandığımız süreçte düzenli egzersiz yapabilmemize olanak sağlayacak kadar bir spora aşinalık kazanırdım. Eğer beğenmediğiniz bu kötü antrenörlerin sayısı çok fazla olsaydı, bugün toplumda spor yapma oranı belki 10 kat daha yüksek olurdu. Hayatı boyunca herhangi bir branşla profesyonel anlamda uğraşmamış bir insanın, düzenli egzersiz yapma olasılığı az değil midir? Genel toplum sağlığı açısından da bu bakış açısı önemlidir. Nitekim her sporcunun milli olması gerekmez. Kendi çapında sporcu olmak bile, öncelikle o kişi için, ikincil olarak toplum için bir kazançtır.
  4. lobianco

    Masa Tenisi Masası

    http://www.hepsiburada.com/dunlop-201a-masa-tenisi-masasi-striker-masa-tenis-seti-2-raket-3-top-306-2-hediyeli./productDetails.aspx?categoryid=384237&productid=spordun2051a#tablnk Bu da bir alternatif olabilir. Zaten o fiyat aralığında alabileceğiniz masalar aşağı yukarı aynı ve bunlara benzer.
  5. Lig heyetinin organize ettiği il içi müsabakalarda gerekli dereceyi elde etmeniz gerekiyor(du).
  6. http://www.univspor.org.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=69:2009-faliyet-program&catid=77:2009faaliyetler&Itemid=246
  7. lobianco

    Masa Tenisinde Skandal!

    Üzücü tabi. Bireysel girişimler ve destekler olmasa gerçekten birşeyler yapmak çok zor. Yine de Antalya gibi bir yerde böyle bir imkansızlık olması sorgulanması gereken bir durum. Eskiden beri çok sporcu yetiştirmiş bir şehir bildiğim kadarıyla. Videodaki Yahya Hoca iyi bir hocaymış.
  8. lobianco

    Dünya Sıralaması

    Sanki düz lastikle defans yapıyor, BH kesikleri çok dolu görünmedi bana, belki de kamera açısından yanılıyorumdur.
  9. Bu video da sanırım 19.aşamada. Çok mütevazidir Kreanga. http://www.youtube.com/watch?v=ywG5kmOCfWE
  10. lobianco

    Roller Coaster

    Arka arkaya binilen iki kişilik kızaklardan oluşuyor. Birbirine bağlı olmadığından önünüzdeki yavaş giderse problem olabiliyor, çünkü hız opsiyonu binenlere bırakılmış.
  11. 2.4.3 Tablanın topa vurmak için kullanılan yüzü, yapıştırıcı dahil toplam kalınlığı 2 mm’den çok olmayan, pütürleri dışa doğru, basit bir pütürlü lastikle, yada yapıştırıcı dahil toplam kalınlığı 4 mm’den çok olmayan, pütürleri içeri veya dışarı doğru, sandviç lastikle kaplanmış olacaktır. 2.4.3.2 Sandviç lastik, kalınlığı 2mm’den çok olmayan basit pütürlü bir dış tabaka ile kaplanmış gözenekli bir lastik tabakasıdır. Yani; süngersiz pütürün toplam kalınlığı en fazla 2,0 mm, süngerli pütürün yüzey lastiğinin süngerden bağımsız kalınlığı en fazla 2,0 mm, süngerli pütürün toplan kalınlığı en fazla 4 mm. pütürlerin tek başına (yapışık oldukları yüzey lastik tabanı hariç) uzunluğuyla ilgili bir kural yok sanırım. Tabi bu sizin sorunuzun cevabı değil.
  12. Tenergy vs outlaw diye bir video gördüm. http://www.youtube.com/watch?v=3DaPg_M6K6Q Outlaw kullanan oyuncu kısa şortlu olan, çizgili tişört.
  13. lobianco

    Roller Coaster

    Bunun biraz çakma bir versiyonu Ankara'da var, dağ kızağı olarak geçiyor. Göksu Park'ta mıydı tam emin değilim ama, bilenler yazar heralde.
  14. http://www.masatenisi.org/forums/index.php?showtopic=6556 Bu konudaki alternatif belki işinize yarayabilir.
  15. Güzel derleme olmuş. The beautiful backhand adlı videoda Timo'nun eşi Süss de raketi elinde çeviriyor. Fh-Bh tutuşları farklı.
  16. lobianco

    Dandoy

    Teşekkür ederim, daha önceki sorumda kargoları detaylı anlatan Emre İmamoğlu'na ve bu soruma da incelikle cevap veren Çağan'a. Umarım başkaları için de faydalı olur. Elinize sağlık.
  17. lobianco

    Dandoy

    Hangi markayı hangi siteden almak daha avantajlıdır? Mesela çin lastikleri şuradan, butterfly buradan, tekstil oradan gibi genel bilgiler verebilecek olan var mı?
  18. lobianco

    Dandoy

    Hangi sitelerin hangi kargo ile çalıştığını yazabilecek olan var mı? Biz de kıssadan hisse çıkaralım. :)
  19. Lee kızlarla mı antreman yapıyor nedir, masa başına geçip tıkır tıkır oynuyo, hele ki final maçında İnsan biraz açılır bi kontra spin yapar, side spin yapar, bu ne yaw
  20. Evet, Timo FH'de işaret parmağını raketin ortasına doğru getiriyor, raketi daha kapalı olacak şekilde elinin içinde çeviriyor. BH'de de işaret parmağını lastik tabanına paralel şekle getirip, raketi daha açık olarak şekilde çeviriyor.
  21. Daha Üniversite Sporları Federasyonu toplantısına kadar belli olmaz sanırım. 4-6 Şubat tarihlerinde yapılacakmış. http://www.univspor.org.tr/images/stories/haberler/koordinasyon_iltem.doc
  22. lobianco

    Masa Tenisi Ile Ilgili Haberler

    Teveccühünüze teşekkür ederiz Tufan Abi. Sitede karakter sınırlaması var, buraya birşeyler yazayım. Ülkemizin en güzide kurumları arasında dahi bir gerilim havası kendini hissettiriyor. İnsanlar da bu durumdan fazlasıyla etkilenmiş durumda. En ufak aksilikten olay çıkarabiliyor, gerilebiliyoruz hepimiz. Yazınızda bahsetmiş olduğunuz kurumlar ligimizde, çeşitli siyasi görüşlerde olan sendikalar, dernekler, belediye, bankalar, kamu kurumları, ilimizin iş adamları, baro, hastaneler, okullar... yıllardır mücadele ettiler ve ediyorlar. Ligde masada yaşanan tatlı sert rekabetin dışındaki ilişkiler inanılmaz keyif verici, insanların birbirine sevgisi, saygısı, güveni, yenileri çabucak aralarına almaları, sıcaklıklarıyla kucaklamaları bazen beni şaşırtıyor. İçerisinde bulunduğumuz böyle karışık bir zamanda, kurumlarımız arasında küçücük bir iletişim kurabilsek bile bizim için bir onur kaynağı, bir zevk olur. Bu kurumlar ligi, yazınızda değindiğiniz gibi, ilimiz altyapısının da en önemli destekçilerinden. İl temsilciliğine ait sadece 2-3 hazır raket, birkaç da masanın olduğu günlerden, başarıların sıradanlaştığı bu günlere gelinmesinde çok önemli bir rol üstlendi. Para yoktu, uğraşacak adam yoktu, yok oğlu yoktu. Aylarca bıkmadan yapılan ziyaretlerle eski oyuncular toparlandı, anıları tazelendi, yeniden spora başlatıldı. Masa tenisinin tüm yaşlarda yapılabiliyor olması büyük bir şanstı. Kendilerini bir anda eski sporculuk günlerindeki duygular içerisinde buldular iş adamlarımız. Zaman içerisinde ihtiyaçlara yardımcı olmaya başladılar. Bugün 100 civarında sporcumuz var. Buradaki idareciler zorlansalar da, masa tenisini bir salon sporu olarak kabul etmeye başladılar. Yine 1.ligdeki bayan takımımız kuruldu. Haritanın sağ sayfasından katılan tek bayan takımı. Sporcularımız, maçlar Ankara'ya verildiğinde seviniyor, çünkü 12 saatlik yol kısa mesafe sayılıyor onlar için. Sporcularla ilgili de çok detay var aslında. Yıllarca emek verdiğiniz sporcunuzu ilköğretim 8'den sonra evlendirebiliyorlar, tam sizin için en önemli zamanlarda, mesela yaş grubunun son yıllarında ders çalışacak diye göndermiyorlar, vs... Yazınızda değindiğiniz sapan yerine raket kullanmaları konusu olayın bizim açımızdan can alıcı noktası. Bizim sporcuların okuluna gidiyorum bazen, bir bizim çocuklara bakıyorum, bir de dışarıdakilere. Ne iyi ki sporcusunuz, ne şanslısınız ki sporcusunuz, sokakta avare gezen şu çocuklardan hiçbir farkınız olmayacaktı diyorum. Bizim küçüklüğümüzde elimizden tutulmadığı için bir yandan sinirleniyorum, bir yandan çocuklarımız için ümitleniyorum. Sonuç olarak, çok önemli konulara değinmişsiniz yazınızda. Ellerinize yüreğinize sağlık. Elazığ adına teşekkür ediyor, bize göre daha doğu, daha zor şartlarda olan illerimizde de çalışacak gönüllülerin varolmasını temenni ediyorum.
  23. (Aynı şeyi yazıp duruyorum ama) Şunu daha iyi ifade etmeliyim sanırım. Şu anda tartışılan konu, belgenin verilmesinde aranması gereken kriterler. Siz ilk planda bir bilgi ve beceri olması gerektiğini ifade ediyorsunuz. Ben de bu bilgi ve becerinin kazanılması için o belgenin baştan verilmesinin daha faydalı olacağını, en azından öğrenme sürecini hızlandıracağını, öğrenmesi için bir itici faktör olacağını söylüyorum. Evet, antrenörün bu sporu belli bir düzeyde bilmesi gerekir, ama antrenörlük yaşına gelen birisi masa tenisi öğrenemez diye birşey yok. Belgeyi aldıktan sonra öğrenir. Elbette öğrenecek. Size göre, örneğin hiç bilmeyen birisine belge vereceksiniz, 3 yıl boyunca antrenörlük yapacak, bu 3 yılın sonunda bilgi ve beceri olarak hala başladığı noktada olacak. Bunun olması sizce mümkün mü? Bence değil. Ayrıca siz şahit olmamışsınız ama ben şahit oldum. Toplumdaki herkes kadar pinpon oynamış bir hocamız burada antrenör. Yukarıda yazdığım gibi 5 yıldır çalışıyor. Geçen hafta sonu yapılan yıldızlar grup maçları sonucunda iki takımı Türkiye şampiyonasına gitme hakkı kazandı. Okul takımı da Türkiye derecesine oynuyor. Belki de şahit olmayışınızın nedeni, bu yıllara kadar çok fazla belge verilmemiş olmasıdır. Bu hocamızın bir spocusunu izlemişti Oktay Çimen. Sordu bu çocuğu kim yetiştirdi diye. Öyle tekniklerinin yanlış olduğunu da düşünmeyin. Kaldı ki, projenin yaygınlaştırma safhasındaki ilk basamak antrenörlerinin görevi sporcu yetiştirmek dahi değil bana göre, geleceğin antrenörlerinin altyapısını hazırlamak.
  24. Öğrenir, öyle öğretir. Antrenörlük öyle maça 3-5 gün kala okul takımı çalıştırmaya benzemez. Yıllarca aynı çocuk gelir gider. Antrenör de sporcu olmayacağına göre, hareketi teorik olarak bilmesi kafidir. Sonuçta spocuya baktığında, vuruşı doğru yapıp yapmadığını görebilir. Antrenör, sporcu olmak zorunda değildir. Gelemez, ama o hale gelebilmesi için yapması gereken antrenörlük için ihtiyaç duyduğu belgeyi alabilir. Ve o belge sayesinde antrenörlüğe başlar, birkaç hafta içinde öğrenemediğini birkaç yıl içerisinde öğrenir. Bence de yeterli değil, bu şekilde bir altyapı zaten dünya klasmanında sporcu yetiştirmek amacında olamaz. Daha fazla insanın masa tenisiyle tanışması, gelecekte daha fazla antrenör olması demektir, ki bu da sporcu sayısının katlanarak artması, dolayısıyla yetenekli sporculara ulaşılma ihtimalinin yükselmesi, sonuçta dünya klasmanında sporcular yetiştirilmesi anlamına gelir. Dünya klasmanında sporcu yetiştirlmesi olayını bir adımlık bir eylem planıyla gerçekleştiremezsiniz. Uzun vadede işleyecek ve sonucunu yıllar sonra alacağınız planlar üzerinde çalışmalısınız. Çin'de olduğu gibi her mahallede salonunuz olursa, herbirinde sağlam antrenörleriniz olursa, iyi masa tenisçi olmak bir karizma unsuru olursa, o zaman dünya klasmanından bahsedebilirsiniz. Tüm bunlar şu anda masa tenisiyle tanışan İYİ VEYA KÖTÜ sporcu sayısının artmasına bağlıdır. Mümkün olduğunda her yerde antrenörlük kurslarının açılması, (çok da cıvıtmadan) isteyenlerin çoğuna belge verilmesi bence faydalıdır. Şahsen destekliyorum.
  25. Sanki beni anlatıyorsun, hayatta antremanda spin çekemem, ardarda 5 tane çeksem şaşırıyorum. Aynen dediğin gibi boş topa çekmeyi de hiç beceremmiyorum. Ama masadan taşan hemen tüm backspin servislere spin çekebilirim. Genellikle rakiplerim hata yapıyor bu spinlerim karşısında, biraz etkili gidiyor sanırım. :) Bir de backspin topa spin çektikten sonra bloktan gelen topu bazen dışarı atabiliyorum.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..