Jump to content
Masatenisi.org Forum

En Sonunda...


Recommended Posts

Dün Trabzon'un kurtuluşu münasebetiyle yapılan turnuvaya katıldım oynadığım 2 maçı da kaybettim ve ilk turda elendim ama benim için önemli olan tek şey vardı bu turnuvaya katılmak çıktım aslanlar gibi maçlarımı oynadım sonra da tribünden diğer maçları seyrettim gerçekten çok zevkli maçlar oldu ben hiç kimsenin yardımı olmadan kendi çabalarımla birşeyler yapmaya çalıştım gerçekten çok isterdim bana da destek olan birileri olsun diye ama ne yazık ki olmadı ama durmak yok yola devam dün turnuvada 2 polis arkadaşla tanıştım yıldızlıda ki bölge trafikte çalışıyorlar bu gün 2.5 saat onlarla çalışma yaptım ayrıca komser İlyas beyle de 4 maç yaptım İlyas abi bu işte gerçekten çok iyi yaptığım 4 maçın 3 ünü o kazandı ama ortam çok iyi inşallah çalışmalarımız son sürat devam edecek ve bir daha ki turnuvaya biz de bir takım olarak geleceğiz Cenab-ı Allah'ın izniyle diğer turnuvalar da o kadar kolay yem olmayacağım bu arada son olarak Giresundan katılan grubun içinde bulunan Sevgili meslektaşım İngilizce öğretmeni bir masa tenisi sevdalısı Erkan KIZILTAŞ arkadaşıma da buradan çok çok teşekkür ediyorum o benim için çok önemli olan bir şey yaptı benim yanıma geldi benimle sohbet etti bana moral verdi benim çalıştıktan sonra herşeyi yapabileceğimi bana inandığını söyledi ben ona bütün kalbimle inanıyorum ve çalışmaya devam edeceğim daha da iyi olacağım bu işin peşini bırakmayacağım hiç kimse elimden tutmuyor olabilir ama destek olan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum ve son olarak dün kü turnuvada maç sırasında sakatlanıp turnuvayı bırakmak zorunda kalan İbrahim AYDIN arkadaşımıza da çok çok geçmiş olsun demek istiyorum bir daha ki turnuvaya görüşmek üzere....

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Merhabalar İbrahim Hocam,

 

Öncelikle ileri yaşlarda masa tenisini ciddiye alan ve sizin kadar masa tenisine tutkulu birisi olarak, sizi gayet iyi anlıyorum. Benim, sizin, ve aslında bizim gibi birçok kişinin elinden tutan kimse olmadı. Okuduğumuz okullarda Beden Eğitimi öğretmenlerimiz bir şekilde milli olmuş, bu kadrodan yararlanıp öğretmen olmuş uzak doğu dövüş sporcusuydu belki de. Kısacası bize raketin nasıl tutulacağını, doğru ayak pozisyonunu gösteren kimse olmadı. Bir antrenörle çalışmanın, küçük yaştan aynı kulüpte başladığımız sporcularla birlikte gelişmenin, büyümenin, masa tenisi öğrenmenin tadını hiç alamadık. Ama sevdik, bağlandık, vazgeçmedik. Yeri geldi, iyi bir oyuncunun size ayırdığı 15 dk ile mutluluğumuz katlandı, yeri geldi, bir maç için dil döktüğümüz oyuncunun tavrından dolayı kalbimiz kırıldı.

 

Ama biz bu sporu elimizden tutmayan BİRİLERİNE RAĞMEN yapmıyoruz. Oynadıkça, geliştikçe, seviyemiz yükseldikçe birilerine karşı zafer kazanmıyoruz. Bugüne kadar olmadığı gibi, bundan sonra da elimizden tutan kimse olmayacak. Zaten az olan gönüllü antrenörler, minik sporcularımıza bile zor yetişiyorlar. Bizim gibi "sporcu" kavramı için geç kalmış oyunculara zaman ayır(a)mamalarını problem yapamayız. Yapmamız gereken, sizin yaptığınız gibi, turnuvalarda olsun, salonlarda olsun, karşımızdakini sıkmayacak kadar oynayabileceğimiz arkadaşlar edinip, tatlı bir masa tenisi ortamı kurup, bir şekilde bu tutkumuzu sürdürmek, gittiği yere kadar kendimizi geliştirmek, ve (eğer o seviyeyi yakalayabilirsek) minik birkaç sporcunun elinden tutmak, işi kitabına kuralına uygun öğretmek, eğer yetiştirme imkanımız yoksa bile, en azından kendi bütçemizden imkan dahilinde birer raket, salon ayakkabısı hediye etmek, yetiştiren antrenörlere destek olmak, durumumuz elveriyorsa sporculara burs vermektir. O minik sporcuların yetiştiğini, günden güne oyunlarını ilerlettiklerini, büyüdüklerini görmek bile ne kadar heyecanlandırıyor insanı.

 

Bugün benim tanıdığım, küçük yaşlarda bu spora başlamış olup da, antrenmanı sadece bir zorunluluk olarak algılayan, o masanın başına her geçtiğinde o tatlı heyecanı yaşamayan sporcu kardeşlerim var. Kendimi onların yerine koyduğumda, "Ben olsam salonda yatıp kalkardım heralde" diye düşünüyorum ve bu sporu sevdiğim için Allah'a şükrediyorum.

 

Kimseden birşey beklemeden, kimseyi bunaltmadan bu sporu yapmak bize kafi gelmeli diye düşünüyorum. Kimbilir, birgün gerçekten iyi oyuncu olursak, insanlar bizimle de maç yapmak ister. İşte o zaman onların kalplerini kırmama, zamanımız yettikçe, yaşına bakmaksızın hepsine kendimizden birşeyler katma zamanıdır. Eğer iyi sporcu olamazsak da, bu spora olan sevgimizi, oynayanlara ve oynatanlara destek olarak gösterme zamanıdır.

 

Saygılarımla.

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 members

    • Bu sayfayı inceleyen kayıtlı kullanıcı yok
  • Çevrimiçi Kullanıcılar   1 Üye, 0 Gizli, 41 Misafir (Tam liste)

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..