Jump to content
Masatenisi.org Forum

Refleks Geliştirilebilen Bir Şey Midir?


batuhan.

Recommended Posts

bence reflek şurada var sen bir pozisyıon alıyorsun servis karşılamak için ama rakibin çok değişik bir yere servis attığpı zaman aniden bir refleks oluyor gibi böle göz beyine topa git diyor sankı orada biraz refleks var sanki ama yukarıda bilimsel bir açıklama olduğu için onu dinlemek daha mantıklı

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

bence reflek şurada var sen bir pozisyıon alıyorsun servis karşılamak için ama rakibin çok değişik bir yere servis attığpı zaman aniden bir refleks oluyor gibi böle göz beyine topa git diyor sankı orada biraz refleks var sanki ama yukarıda bilimsel bir açıklama olduğu için onu dinlemek daha mantıklı

sürat yada hız hatta reaksiyon sürati :) demek daha doğru olur..refleks istemsiz verilen tepkilerdir..örneğin yüzümüze doğru hızla gelen bi cisime karşı gözümüzü kapatmamız gibi...

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Geliştirebildiğimiz kısım refleks olarak yapacağımız hareket ve refleksi ortaya koyarkenki vücud hızıdır. Antrenmanın ana amacı zaten refleks olarak doğru hareketi yapmayı öğrenmek ve vücudu hızlandırmaktır.

 

antremanlarda fh, bh çalışınki refleksleriniz güçlensin diyor. ( İsmet hoca )

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Masa tenisinde refleks söz konusu değil,Dusan Osmanagic İstanbul'da seminerde söylemişti;eğer insan reflekslerine göre olsaydı masa , masanın uzunluğu 11 metre olmalıydı yapılan bir araştırmaya göre.

 

"Bu da dahil tüm genellemeler yanlıştır" Nietzsche

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Refleks geliştirilebilir birşeydir.

İlk günden yavaş yavaş başlayarak ama ileride hergün tempolu 1 saat boyunca koşmayı becerirseniz ister istemez hem refleksiniz hemde kondüsyonunuz gelişir.

Basit bir örnek verirsem; 100 metreyi 24 saniye civarında koşuyorsanız hergün koşma antrenmanı yaparsanız bir süre sonra daha kısa sürede 100 metreyi koşarsınız. Olay kısaca bu. Düz mantık yani..

Mantığı düzlükten çıkaracak olursamda; dünya çapında masa tenisiyle sporuyla uğraşan sporcuların (ve daha birçok spor dalının tamamında) tamamı hemen hemen hergün yada antrenörünün verdiği programa göre 1-2 saat arası tempolu olarak koşarlar. Yani işleri sadece masa başına geçip 2 spin 3 şut yapmak değildir..

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Refleks geliştirilebilir birşeydir.

İlk günden yavaş yavaş başlayarak ama ileride hergün tempolu 1 saat boyunca koşmayı becerirseniz ister istemez hem refleksiniz hemde kondüsyonunuz gelişir.

Basit bir örnek verirsem; 100 metreyi 24 saniye civarında koşuyorsanız hergün koşma antrenmanı yaparsanız bir süre sonra daha kısa sürede 100 metreyi koşarsınız. Olay kısaca bu. Düz mantık yani..

Mantığı düzlükten çıkaracak olursamda; dünya çapında masa tenisiyle sporuyla uğraşan sporcuların (ve daha birçok spor dalının tamamında) tamamı hemen hemen hergün yada antrenörünün verdiği programa göre 1-2 saat arası tempolu olarak koşarlar. Yani işleri sadece masa başına geçip 2 spin 3 şut yapmak değildir..

 

Çalışarak hızınızı, dikkatinizi, becerinizi vb.. geliştirebilirsiniz. Ancak refleks sinir kas sistmini ilgilendiren ve İSTEMSİZ gerçekleşen bir olaydır. Çalışarak geliştirilmez.

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

bence reflek şurada var sen bir pozisyıon alıyorsun servis karşılamak için ama rakibin çok değişik bir yere servis attığpı zaman aniden bir refleks oluyor gibi böle göz beyine topa git diyor sankı orada biraz refleks var sanki ama yukarıda bilimsel bir açıklama olduğu için onu dinlemek daha mantıklı

 

Bilimsel bir açıklama ve üstelik ITTF'nin adını hatırlamadığım bir komitesinde görevli , zamanında dünya şampiyonu oyuncular çıkarmış bir hocanın açıklamasıyla destekli.

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Konu ile ilgili yorum yapamayacağım çünkü fazla bir bilgim yok..Sadece merak ettiğim şey şu..Bunu herkes fark etmiştir mesela..Masa tenisine ilk başladığımız zaman yapamadığımız bir çok vuruşu ileriki zamanlarda yapabiliyoruz..Ve bunların belli bir kısmını da istemsizce yaptığımız hareketler oluşturuyor..Örneğin rakip backhand tarafımıza çok sert bir şut atar ve topu görme şansımız bile yokken istemsizce o topa hamle yaparız ve sayı bizim olur..Ama kesinlikle bilinçli yapılan bir hareket değildir bu..Sadece kasların gelişimiyle yahut beceriyle açıklayabilir miyiz bu durumu?Bir yerde okumuştum..Koordine edilmiş refleks diye birşeyden bahsediyorlardı..Diğer tüm reflekslerin kaynağı omurilik iken koordine edilmiş reflekslerin kaynağı beyin olarak gösteriliyordu..Masa tenisinde yaptığımız hareketleri koordine edilmiş refleksler kategorisine sokabilir miyiz?Sırf merakımdan soruyorum :fildir:

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Konu ile ilgili yorum yapamayacağım çünkü fazla bir bilgim yok..Sadece merak ettiğim şey şu..Bunu herkes fark etmiştir mesela..Masa tenisine ilk başladığımız zaman yapamadığımız bir çok vuruşu ileriki zamanlarda yapabiliyoruz..Ve bunların belli bir kısmını da istemsizce yaptığımız hareketler oluşturuyor..Örneğin rakip backhand tarafımıza çok sert bir şut atar ve topu görme şansımız bile yokken istemsizce o topa hamle yaparız ve sayı bizim olur..Ama kesinlikle bilinçli yapılan bir hareket değildir bu..Sadece kasların gelişimiyle yahut beceriyle açıklayabilir miyiz bu durumu?Bir yerde okumuştum..Koordine edilmiş refleks diye birşeyden bahsediyorlardı..Diğer tüm reflekslerin kaynağı omurilik iken koordine edilmiş reflekslerin kaynağı beyin olarak gösteriliyordu..Masa tenisinde yaptığımız hareketleri koordine edilmiş refleksler kategorisine sokabilir miyiz?Sırf merakımdan soruyorum :fildir:

Mantıklı bir açıklama bence. Benim masatenisi hareketlerine yönelik refleksim geçen on yılda inanılmaz arttı. Ama aynı refleksleri judoda gösteremeyeceğimi biliyorum. Bence beyin vuruşlara ilişkin edinilen bilinçli bilgiyi hızla işlemesini öğreniyor ve hareketin başlangıcını örneğin rakibin topa vurmadan önce aldığı pozisyonu belli bir şablona oturtabiliyorsa hemen o şablona göre pozisyon almanı sağlıyor istem dışı. Bu çarpım tablosunu ezberlemek gibi bir şey. 6 kere 7'nin 42 olduğunu biliyoruz. Üstelik bunu 6 tane 7'yi toplamadan biliyoruz.

Bunun koordine edilmiş refleks olduğunu şuradan da söyleyebiliriz. Örneğin benim blok refleksim çok gelişti. Çünkü bu benim spine karşı yaptığım standart harekettir. Ve beynim bu hareketi şablon haline getirdi. Rakibin spin pozisyonu alması ile benim blok pozisyonu almam bir oluyor. Ama karşı spine yönelik refleksimin geliştiğini söyleyemem. Ve sözgelimi bir maçta taktik gereği karşı spin oyunu oynamam gerekse rakip karşısında çok yavaş kalacağımı tahmin ediyorum. Çünkü o hareketin şablonu ya da şablon çeşitleri beynimde mevcut değil :)

Sonuç olarak geliştirmek istediğimiz harekete yönelik çalışma ve deneyimimiz arttıkça, buna koşut olarak, öngörü ve yanıt hızı demek olan refleksimizin de gelişeceğini düşünüyorum.

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

, buna koşut olarak, öngörü ve yanıt hızı demek olan refleksimizin de gelişeceğini düşünüyorum.

 

Refleks, öngörü ve yanıt hızı demekmi? Sanırım konunun böyle değişik yorumlara maruz kalmasının sebebi bu. Herkes kafasındaki refleks tanımına göre yorum yapıyor. Dolayısıyla bence olur yada bence olmaz gibi cevaplar ortaya çıkıyor. Neyse, o kadar da önemli değil. Düzenli oynayarak oyun gücünüz artıyor. İsteyen refleks desin isteyen beceri yada her neyse...

 

(Kısaca belirteyim. Gözünüze ışık tutulunca göz bebeğiniz küçülür. Diz kapağı altındaki tendona vurulunca bacak ileriye doğru hareket eder. Yemek yiyince bazı hormonlar salgılanır, barsakların ilerletici hareketleri artar vs.. Bunları siz yönetemezsiniz, çalışarak geriletemezsiniz yada geliştiremezsiniz. Masa tenisinde daha önce bakakaldığınız topalara yetişmek, hızla yanıt vermek refleks değildir. Çünkü istediğiniz taktirde gelen topa yanıt vermeyebilirsiniz, bu sizin elinizdedir. Buna rağmen refleks gelişir diyorsanız, refleks terimini bilimsel anlamından farklı, yeni bir anlam yükleyerek kullandığınız sonucu çıkar. Bunun bir sakıncası yok tabi, çünkü bu şekilde gerçek anlamından oldukça farklı olarak kullanılan birçok kelime var).

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

"Kemankeş olmak isteyenler önce Çile çekerek Kepaze olurdu."

 

Osmanlıca'da keman = yay, keş = çeken anlamındadır.

Çile, yaya bağlanan ipe denir. Kepâze ise, kemankeş olmak isteyenlerin, 1000 gün kadar kaslarını güçlendirmek amacıyla oksuz bir şekilde boş boş çekmek zorunda oldukları yayın ismidir. Ok atmaya yaramadığı, boşu boşuna çekildiği için, kepaze olmak deyimine ilham vermiş. Çekilen kirişin ismi de çile... Kemankeş olmak isteyenler evvela ok kullanmadan boş yayı ellerine alırlar ve 1000 gün boyunca çile çeke çeke kepâze olurlardı....

 

Böyle başlayan ve gittikçe ağırlaşan, uzun ve meşakkatli bir eğitimden geçen kemankeşlerin, bir göz kırpışı kadar çabuk sadaktan ok çekip fırlatabildikleri söylenir.

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

"Kemankeş olmak isteyenler önce Çile çekerek Kepaze olurdu."

 

Osmanlıca'da keman = yay, keş = çeken anlamındadır.

Çile, yaya bağlanan ipe denir. Kepâze ise, kemankeş olmak isteyenlerin, 1000 gün kadar kaslarını güçlendirmek amacıyla oksuz bir şekilde boş boş çekmek zorunda oldukları yayın ismidir. Ok atmaya yaramadığı, boşu boşuna çekildiği için, kepaze olmak deyimine ilham vermiş. Çekilen kirişin ismi de çile... Kemankeş olmak isteyenler evvela ok kullanmadan boş yayı ellerine alırlar ve 1000 gün boyunca çile çeke çeke kepâze olurlardı....

 

Böyle başlayan ve gittikçe ağırlaşan, uzun ve meşakkatli bir eğitimden geçen kemankeşlerin, bir göz kırpışı kadar çabuk sadaktan ok çekip fırlatabildikleri söylenir.

 

Reflekslerin gelişebildiğini böylelikle anlamış olduk... :P:

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Gerçek refleksler öğrenilmiyor sadece içgüdüsel davranışlar. Yüksek seste irkilmemiz yada üzerimize birşey gelir gibi olduğunda kollarımızla yüzümüzü korumamız. Bu süreci iki aşamaya ayırırsak daha sağlıklı anlarız. Sinir sistemi aşamasında yapabileceğimiz pek birşey yok. İşin harekete dönüşme aşamasında kasların form durumu etkili oluyor. Yani kol , göğüs ve karın kasları benden daha iyi olan biri suratına doğru aniden gelen toptan kurtulma konusunda benden daha şanslıdır. Bu mantıkla en azından kas yapımızı geliştirerek bir nebze şans yaratabiliriz refleks konusunda.

 

Kelimenin ikinci anlamına göre konuşursam , gelen ani toplara karşı yüzdeli olabilmek için çok antremandan başka bir yol yok. Beynimiz oyunlar esnasında değişik şekilde gelen topları analiz edip kendine bir veri bankası oluşturuyor. Tek görmede olamadığı için bu iş ; bu süreç kısa sürmüyor , çok sayıda antreman istiyor. Sonrasında beyin gelen topu tanıdığı için analiz için süre kullanmak yerine hızlıca harekete geçebiliyor.

 

Smetmusti15 ; yazdığın veriler doğru ve mantıklı ancak konuya ışık tutma hevesi yok. Masa tenisinde refleks yok dersen sözün çürür. Çünkü % 0,01 lik bir ihtimal bile buna yeter. Evet nadirdir refleks ile bir topu karşılayabilmek ama olasıdır. Ayrıca kimse de refleks ile masa tenisi oynamıyor. 11 metrelik masa bilimsel bir açıklama olabilir ama damarlarımın uc uca eklenmiş halinin dünya çapını dolanabilmesi bilimsel gerçeğinden daha fazla kullanışlı değildir :gulumse:

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Sevgili arkadaşlar,

güven özbayrak ın anlatmaya çalıştığına ben de katkıda bulunayım. beynin üst merkezlerinin devreye girmeden ( çünkü bu ekstra zaman demektir) alt merkezlerle hallettiği ani kas hereketleri genellikle refleks oalrak adlandırılır.aslında refleks olarak tanımdaığımız şeyler hafıza ve davranış arasında bir ilişkinin sonuçlarıdır aynı zamanda. kendi isteğimizle hatırladıklarımız dışında (açık bellek), aslında bilgisine sahip olduğumuzun farkında olmadıklarımıza ait bir bellek türü de vardır (örtük bellek). örtük belleğin alt alanlarından biri prosedurel hafızadır ki: bu öğrenme ile geliştirilebilen ve beynin alt, evrimsel açıdan daha az gelişmiş yapıların sorumlu olduğu bir bellek türüdür. örneğin araba sürmeyi yeni öğrenirken vites değiştirmek istediğinizde, gözünüz vitesteditr. hangi vitese attığınızdanemin olmak için kontrol edersiniz. buradaki öğrenme aşamasında daha üst merkezler devrededir. ama zamanla bu davranış otomatikleşir. yüzme, bisiklet sürme sırasında olduğu gibi. zamanlabu alanda yetenek kazanır, hızlanırsınız.artık üst merkzler buradaki işe çok fazla karışmaz. diğer örtük bellek türü ise: priming denen işlev ile ilişkilidir. ben buna öncülleme diyorum. örneğin karşımızdaki insan bize karşı kollarını sıvamaya başladığında bi bunu nasıl okuyoruz. acaba kavga etmeye mi geliyor, yoksa el hareketi mi yapacak, ya da abdest almak için mi kollarını mı sıvıyor. bu davranışın neyle sonuçlanacağına ilişkin bilgilerimiz deneyimlerimizden gelir. bu sıradaki yüz ifadesi (bu topa vuruş şekli olsun), kişiliği (oyun tarzı, benzer topları nasıl gönderiyor), bizim aynı olayla daha önce karşılaşam yüzdemiz ( buda maç tecrübesi, yada antrenman olsun) bizim olayın nasıl sonuçlanacağına ve nasıl tepki vermemiz gerektiğine ilişkin refleksif davranışlarımızın gelişmesine katkıda bulunur. bu bazen bir ayak hareketi, yada raketin açısı olabilir. burada kas esnekliği elbetteki önemlidir. eğer yeterli esneklik yoksa emirlere kaslar yeterince uyamaz. antrenmanlı, tecrübeli bir beyin tüm bu işaretleri birarada yeterince okumuş ise kaslara bilgiyi daha kolay gönderir. eğer kaslar soğuk ve ısınmamış ise bilgiler yeterince işe yaramaz.

 

bir çok hareketi doğru yapan, tekniği oturmuş, düzenli antenman yapan çocuklar, bazen yarım yamalak teknikle oynayan hiç hareket etmeyen büyüklerine yenilirler.bu da onları deli eder. bu da maç tecrübesi ya da oyun zekası ile ilişkili bir sonuçtur. yeterli hareket yapmadığınızda ve yarım teknikle oynadığınızda tecrübesiz kişi işaretleri okuyamaz.

 

içgüdüsel davranışlar ise daha çok türe özgü, doğuştan itibaren bizde olan davranış türleridir. geliştirilebilir değildir. bazı içgüdel korunma davranışlarımızı refleksif olarak tanımlayabiliriz ama bu türden korunma ve türün devamına yönelik olanlar geliştirilebilir değildir. sabit ve basmakalıptır.

bu açıdan çok antenman ve maç tecrübesi ile topu en doğru şekilde masaya geri göndermek üzere kazandığımız yeteneğe de refleks diyebiliriz. bu da gelişen bir tecrübedir. ne kadar erken başlarsa(çocuklukta olduğu gibi) o derece geliştirilebilir.dinamizminiz az ise ve esneklik yoksa elbetteki beyin tecrübelerini aktarmakta yetersiz kalır. yaşlanma da bunu azaltır. var olanlarda geriler

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Guest Safa Aslaner

arkdaşlar ben buna bilimsel bir test anlatma gerği duydum bunu belkide birçok kişi duymutur bir pire zıpladığı zaman 50 cm yüksekliğe ulaşıyormuş.Bu pireyi 30 cm yükseklikteki bir kaba koymuşlar ve altndan ısı vermişler.başlarda pire kafasını kapağa çarparken bir süre sonra 29 cm zıplamaya başlamış.Kavanozdon çıkarınac pirenin 50 cm değilde 29 cm zıpladığı görülmüş.Buradan şunu çıkarıyoruz bizim elimzi bileğimiz aynı hareketi bir top geldiği zaman doğru eğitim almış bir sporcu bu topa ayı açı ve bilek hareketiyle gider.Biz buna psikolojide alışılmış davranışlar diyoruz bilek aynı hareketi direk kendisi uyguluyor bir deneyin acaba rakibiniz bir top attığında acaba raketi nekadar açsam diye böle düşnecek zaman varmı.Sürekli oynıya oynıya bilek o hareketi otomatik oalrak yapıyor.Mesela servis karşılamadan bir örnek vereyim sevis beklemediği bir yere geldi bu topu çıkarabilmek için boy kilo hız çabukluk vb şeylerden kişiden kişiye fark eder.(Ma lin sevis karşılamasına bakın adam kolunu bir açtığı zamanm zaten çok rahat yetişiyor)

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 members

    • Bu sayfayı inceleyen kayıtlı kullanıcı yok
  • Çevrimiçi Kullanıcılar   0 Üye, 0 Gizli, 9 Misafir (Tam liste)

    • Şu anda bağlı kayıtlı kullanıcı bulunmuyor
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..