Jump to content
Masatenisi.org Forum

serhat35

Üyeler
  • İçerik sayısı

    47
  • Kayıt Tarihi

  • Son ziyaret

İleti bölümüne serhat35 kullanıcısının eklediği dosyalar

    Vefat

    Aldığım en üzücü haberlerden biri.. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun...

     

    Ülkemizde değeri bilinmeyen insanlardan biridir kendileri..Bilimsel masa tenisinin gelişmesinde katkıları olmuştur.. Çok daha fazla olabilirdi ama değişik etlenler(!) yüzünden malesef olamadı..Kendileri antrörümdür..Masa tenisini sevdirenlerden biridir.. Aydemir Hoca ile birlikte Tuborg ekolünün oluşturucudur. Ne yapmıştır Tuborg ekolü? Kısa süre içinde, sıralamada o zamana kadar fazla esamesi okunmayan oyuncular ile deplasmanlı büyükler liğinde( Gürhan lı Oktay' lı takımların önünde) Türkiye Şampiyonu olmuştur..Bunda en büyük katkı hiç şüphesiz Nejat Hoca' nındır...Masa tenisinde kendine göre çözümlemeleri vardı.. Bir iki günlük antrenmanla bile size bir kaç seviye birden atlatabilirdi..Açık ara en iyi üst yapı antrönüdür. Bazılarına abartılı gelebilir ama Avrupanın en iyi antranörlerinden biridir..Değeri bilinmemiştir..

     

    Mekanı Cennet olsun... Masa tenisi camiasının başı sağulsun...

  1. Bence videodan çıkartılması gereken ders; Schlager gibi Dünya şampiyonu olmuş birinin öyle bir ortamda, öyle bir oyuncu ile hiç bir komplekse girmeden oynama büyüklüğünü göstermiş olmasıdır.

    Ayakları yere basmayan, elle tutulur ciddi bir başarısı olmadığı halde fildişi kuleden ahkam kesen, bildiği iki şey varsa da onu meslek sırrı gibi kendine saklamaya çalışan, kerameti kendinden menkul sporcularımıza da örnek olur umarım..

  2. Ben Türkiye' deki tüketiciyi koruma kanun ve düzenlemelerinin aşırı derecede tüketici lehine uygulandığını ve yorumlandığını düşünüyorum. Ürün bedelinin iadesi kararından sonrai aynı (iade ettiği) ürünü firmadan tekrar satın almayı teklif eden, ya da aynı marka ve model ürünü tekrar satın alan tüketiciye çok şahit oldum. Genel olarak hukuk uygulayıcılarımız (ve bilirkişi müessesi de) zayıf tüketici ve güçlü üretici mantığıyla zayıf olan lehine karar verme eğilimindeymiş gibi görünüyorlar. Kötü niyetli müşteriler bu sistemi suistimal ederek haksız kazanım elde ediyorlar. Bu durum iyi niyetli tüketicinin de işini zorlaştırıyor.

     

     

    Merhaba İbrahim Bey;

     

    Uygulayıcı olarak tespitinizin doğru olduğunu söyleyebilirim. Yasa koyucunun iradesi, tüketcinin daha fazla korunması gereken taraf olduğu yönündedir. Yargısal içtihatlarda, tüketici lehine yorum ilkesi doğrultunda gelişmiştir. Daha zayıf konumda olan tüketicinin, ekonomik yönden daha güçlü piyasaya hakim konumdaki üretici, satıcı, ithalatçıya göre daha fazla korunmasında kanımca bir tutarsızlık da yoktur. Globalleşen dünyada bütün bireyler aslında tüketicidir. Bireye güçlü şirketler karşısında bir takım fazladan haklar sağlamak bana göre zorunluluktur. Benzer yaklaşım işçi işveren uyuşmazlıklarında, kiracı-kiralayan uyuşmazlıklarında da mevcuttur. Yasa koyucu daha güçsüz gördüğü işçi ve kiracı lehine bazı hükümler getirmiştir..

    Parmak bastıgınız ikinci konuda ise haklı olduğunuzu düşünüyorum. Türk Medeni Kanunun 2. Maddesine göre " Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır." biz buna kısaca dürüstlük kuralı diyoruz. Kimse yasadan kaynaklanan haklarını kötüye kullanamaz. Bahsettiğim hüküm genel nitelikte bir düzenleme olduğu için bütün hukuki uyuşmazlıklarda uygulanır. Tüketici, yasal haklarını kötüye kullanır ise bu durum hakim tarafından re'sen gözetilir. Kısaca kötüniyetli hareketlere pirim tanınmaz..Servisi gizleyerek atan oyuncu servis atma hakkını kötüye kullandığından dolayı cezalandırıldığı gibi, tüketici de yasal hakları yönünde kısıntıya uğratılır..:)

     

    Selamlar.. İzmir' e geldinizde görüşmek üzere..

     

    Not: Bu arada araçtan memnunum, (en azından şimdilik) her hangi bir sorunum yok. Tüketiciyi koruma yasasından kaynaklanan haklarımı kullanmamı gerektiren bir durum söz konusu değil yani..:))

  3. Merhaba Ertan Bey,

    Tüketici hukuku gelişmekte olan bir hukuk dalı..Malesef ülkemizde, bazen tüketicilerin yasal haklarını bilmemesinden bazen de satıcının kötü niyetinden dolayı bir çok olayda tüketicler mağdur ediliyor. Yasal haklarınız kullanmanızı tavsiye ederim. Yasal yola başvurmayı düşünürseniz hukuki açıdan yardımımım dokunacaksa, yardım etmeyi isterim. Ali Fuat Bey yazdıklarım sizin içinde geçerli..

    4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi hükmü gereğince, tüketicinin satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da malın yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir. Aynı Yasanın 13. maddesinin 3. fıkrasında da ''Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirin mümkün bulunmadığının anlaşılması halinde, 4. maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir" hükmü bulunmaktadır. Öte yandan, 14.06.2003 gün ve 25138 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde de "Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen malın tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen garanti süresi içerisinde kalmak kaydıyla bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içerisinde farklı arızaların toplamının 6'dan fazla olması unsurlarının yanı sıra bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması durumunda, tüketicinin malın ücretsiz olarak değiştirilmesini talep edebileceği" hükmü mevcuttur.

    Anladığım kadarı ile ayıplı mal niteliğindeki notebook ile ilgili olarak bedelsiz onarım hakkını tercih etmişsiniz.. Servise notebook' u teslim ettiğinize dair servis fişi var ise ( Sevis fişini mutlaka almanızı tavsiye ederim) ve notebook tamir edilmiş halde 30 iş günü içinde size teslim edilmemiş ise sözleşmeden dönerek notebook için ödediğiniz satış bedelini iade alabilirsiniz.. Bunun için notebook u satın alırken fatura bedeli 936 TL nin altında ise bulunduğunuz yerin Kaymakamlığı nezdinde kurulan tüketici sorunları hakem heyetine başvurmanız gerekir. Belirttiğim bedelden fazla ise Tüketici Mahkemesinde dava açmanız gerekir. Tüketici davalarında tüketiciden harç alınmaz. sadece posta gideri ve bilirkişi ücretini ödersiniz. Dava sonunda karşı taraftan bu yargılama giderlerini davayı kazanmanınız halinde almanız mümkün..İstanbul' u bilmiyorum ama biz buna benzer olaylarda kısa sürede karar verebiliyoruz.. BMW aracın satış bedelinin iadesine bile karar verdiğimiz oldu..

    Kendilerini güçlü konumda gören satıcılar biraz da tüketicilerin yasal haklarını kullanmamalarından cesaret alıyorlar..

    Değerlendirme tabiki size ait.. Selamlar..

  4. İstanbul' da 10-11 Kasım tarihleri arasında yapılacak Avrupa ve Asya karması maçlarının programı hakkında bilgi sahibi olanlar varsa açıklamada bulunabilirler ise sevinirim. Federasyonun sitesinde ve link verilen http://www.euroasia-ettu.com sitesinde, oyuncular ve diziliş hakkında bilgi olsa da maç başlama saatleri ve diğer program hakkında her hangi bir bilgi yok. Organizasyona 1 aydan az bir süre kaldığı düşünüldüğünde daha detaylı bir açıklama yapılması gerektiğini düşünüyorum. Selamlar..

  5. Çin lastigiyle ilgili birkac bilgi vermenin yararli olacagini düsünüyorum.

     

    İlk olarak sunu soylemekte fayda var.Cin lastigi ureticileri diger lastiklerden farklı olarak 3 farklı sekilde lastik üretirler.Soyle dusunelim normal bir oda alanı büyüklügünde üretilen lastiklerin en ortası,onun etrafındaki kısım ve koseler ayrı ayrı paketlenir.Ortadaki kisim Milli takim icindir ki her tabladan bir adet cikar.Ortanin etrafindakiler sehir oyuncusu dedikleri lig oyunculari icindir.Tabi ihrac edilen kisim uc kisimdaki yani en kalitesiz yani bizim satin aldigimiz bolgesidir.Aynı saticidan aldiginiz cin lastiklerinin ayni cikmamasinin sebebi budur.Kisaca bizim saticilardan tedarik ettigimiz lastiklerle çinli iyi sporcularin kullandiklari lastikler ayni degildir.Ulkemizde oynayan cinliler kendi lastiklerini ülkelerindeki arkadaslarindan yada anlasmali fabrikalardan alirlar.Yani onlarda piyasa lastigi kullanmaz.

     

    Diyelim ki bir sekilde orjinal lastik buldunuz. Tahtaniza yapistirdiginizda yine iyi bir sonuc alamayacaksiniz.Bu kezde yapistirma faktörü isin icine girer.Cunku cin lastigini yapistirmak normal lastiklere oranla cok daha zahmetlidir.Turkiyeye gelen bir cinlinin 15 kat solusyon surdugune sahit oldum.(su bazlidan once)Su bazlida yapistirma teknigi farkeder mi demeyin,bizlerin aklina gelmeyen,yasal sinirlari zorlayan bir cok teknik kullaniyorlar..

     

    Bu bilgilerden sonra lastik performansi ve vurus teknikleri hakkinda konusmak daha dogru olur.Önce cin lastiginin genel avantajlarini belirtelim.Cin lastikleri topu daha iyi tutarlar.Dolayisyla falso anlaminda daha üstündürler.Bu da masa icindeki oyunlarda yani kisa top birakma,kisa servisleri karsilma ve servislerde bariz bir üstünlük sagliyor.Ornegin Kısa toplarda bileginizi kullanabilmeniz diger lastiklere oranla cok daha kolaydır.Özellikle kesik servislerde yine diger lastiklere oranla daha etkili servis atmaniz mümkündür.Ayrica uzun kisa arasi servisleri karsilarken(masadan tam cikmayan) yine bu lastigin ozellikleri kendini gösterir.Dezavantaj olarak da bir cok madde siralayabiliriz.Ancak oncelikle bu lastikleri kullanmk icin gereken teknik bilgiyi heryerde bulamayabiliriz. Bilgisi olan antrenor sayisida oldukca azdir.Birde Lastigin kendi dezavantajlari eklenince neden tercih sebebi olmadigi ortaya cikmaktadir.Cin lastikleri ,masadan uzaklastiginizda sizin icin artik bir dezavantajdir.Falsolu vuruslarla verebildiğiniz hizi topa dik aciyla yaptiginiz vuruşlarda veremeyeceksinizdir.Tabi burda isin icine oyuncu ve ekol özellikleri giriyor.Çinlilerin üstünlügünün en büyük faktörü ilk 3 vuruş dedigimiz servis spin kombinasyonlarinda diger ulkelere göre cok onde olmalaridir.Servis spin kombinasyonlarinda ise cin lastikleri özelliği bakimindan diğer lastiklerden daha üstündür.Masadan uzaklasmadiginiz sürece problem yoktur.Avrupalı-çinli müsabakalarini izlerken göreceksiniz ki contra dediğimiz karsilikli spinlerde sayilar ortadadir.Ama ilk 3 top dedigimiz varyasyonlarda her zaman çinliler farklarini belli ederler.Yani çinliler iyi olduklari varyasyonlara göre kendi lastiklerini gelistirmislerdir.İlk 3 top varyasyonlarinda servis,hiz ve cabukluk ön plandadir.Dolayisiyla cin lastikleri de bu özellikler üzerine geliştirilmektedir.

     

    Şimdi forumda acilan konuya gelirsek, spin yaparken lastik özelliklerinden dolayi spin hareketleri de farklilik gosterir.Cin lastiklerinde alt kol(dirsekten asagisi)daha aktiftir.Bunun neden cin lastiklerindeki fircalama isinin cabukluk gerektirmesidir.Entresandir ki falsolu bir top spin yapmayi denediginizde cin lastikleri topu asagi atabilir.hareket mümkün oldugunca hizli,fircalama cabuk ve ileri doğru olmalidir.Burada da kücük hareket kavrami ortaya cikar.Kücük hareket kavrami son yillarda ortaya cikmiştir.Oyunu hizli oynama adina hareketlerin bir nevi kisaltilmasidir.Hareket gecislerinde (Fh den Bh veya tersi)acı mumkun olugunca dar olacagindan kolaylık saglasa da kücük hareketlerde top kontrolü oldukca zordur. Kücük hareket kavramini stilinize yerleştirmek ise tahmininizden zordur.Cünkü sadece teknik becerikliliğe bakmaz.Ayni zamanda hizli olmaniz gerektigi icin ancak cok antrenmanla mümkündür.Yani cin lastigini tam anlamiya kullanmak istiyorum diyorsaniz cok antreman sarttir.

     

     

    Bu bilgilerden su sonuca ulasabiliriz.Eger elinizde orjinal bir cin lastiginiz varsa ve nasil yapistirilmasi gerektigini biliyorsaniz isin birinci kismini gecmis olursunuz.Daha sonra kendinize iyi bir antrenor bulmali cin lastigine uygun hareketleri ve teknigi ogrenmelisiniz.Bunlari ogrendikten sonra oyun icinde uygulayabilmek icin cok siki bir sekilde calismalisiniz.Ancak bütün bu asamalardan sonra cin ve avrupa lastiklerinin farkinı anlayabilir,konusabilir ve daha saglikli tartisabiliriz.

    Merhaba;

    Luigoliang adlı üyenin bilgi içerikli açıklamaları için kendisine teşekkür ederim. Üzerinde tartışılması gerektiğini düşündüğüm konulardan biri olması nedeni ile bir sürü işim olduğu halde, topa girip bende bir şeyler yazayım dedim.

    Çin Milli Takım antrenörlerinden birinin geçenlerde bir açılamasını okumuştum diyordu ki “ Rekabetin daha iyi olması için bildiklerimizin %70 ini diğer ülke antrenörleri ile paylaşabiliriz.” Siz bunu iddalı bir böbürlenme olarak da değerlendirebilirsiniz ancak ben öyle düşünmüyorum. Bir gerçeğin yansıması olarak görüyorum. Bu sözden çıkartılacak bir diğer anlam da “ bildiğimiz kalan %30 bilgi bize fazlası ile yeter.” Hayatın da basit kuralı değil mi? Bilgiye sahip olan yener..(veya yönetir, yönlendirir v.s)

    Masa tenisi durağan bir spor değil, hızla gelişiyor aslında..Benim antrenörüm 16 yaşında büyükler Türkiye Şampiyonu olmuş, antrenörü de Macar’ dı.. Macarlar yeni bir teknik, çalışma, strateji buldular, geliştirdiler ve o yıllarda zirveye çıktılar..Şimdi de Çinliler bilgi bazında bütün ülkelerin önünde bunu kabul etmeliyiz. Asıl sorulması gereken soru, Çinliler bizim bilmediğimiz neyi biliyorlar ve nasıl uyguluyorlar? olmalıdır... Bizim çalıştırıcıların sorması ve öğrenmesi gereken soru budur bence.. Çinliler bizim bilmediğimiz neyi biliyor olabilirler bunu bulmaya çalışalım... İşte bir dünya video var herkes birini keşfetmiş olsa veya çalışma önemli bir bilgi oluşur..Bütün sırlar keşfedilemese dahi..

    Benden bir örnek; bazılarınıza basit gelebilir.. Masa tenisi daha çok dirsek oyunudur.. Dirsek hiç bir zaman masanın altına düşmemelidir..Kural “kendi dirseğini kontrol et, rakibin dirsegini takip et.” Bu raketi tuttuğunuz el için.. Çinlilerde gördüğüm raketi tutan ele verdikleri önem kadar boşta olan diğer el ve kolu da vuruşa göre masanın altına hemen hemen hiç bir zaman düşürmüyorlar..Boştaki eli gelişigüzel bırakmıyorlar, pozisyona göre masa altına düşürmeden nerde bulunması gerektiğini belirleyip buna göre kullanıyorlar.. Bu yönde özel çalıştırıldıkları belli.. Boştaki elin- kolun önemini bana antrenörümün hiç söylediğini hatırlamıyorum, size söyleyen oldu mu bilmem? Boştaki el hizalama, denge, ağırlık transferi, kuvvet alma vs gibi konularda önemlidir bence..Çinlilerin bizim hiç aklımıza gelmeyen bir çok şey bildiği kesinde insan bunlar nelerdir diye merak etmeden geçemiyor..

    Sıfırdan zirveye oyuncu çıkartabilmemiz için bu bilgilere bütün Avrupa muhtaç aslında.. Ben federasyonun yerinde olsam Çinli oyuncu getireceğime 10 tane sporcuyu burslu veya değişim programı çerçevesinde Çine gönderirdim..İlim Çinde ise gidip almak lazım.. Kimse sizin ayağınıza bilgiyi getirip vermez..

    Herkes aslında anladığı kadar yaşar /veya oynar ve anlamadığı şeylerin farkında olmadan göçüp gider...Bu yaştan sonra stil değiştirmek zordur bunu anlarım, ancak yeni sporculara en doğru en uygun şekilde öğretilmelidir..

    Herkese selamlar..

  6. http://www.tmtf.gov.tr/Content/DynamicPage.aspx?PageID=53

     

    MASA TENİSİ OYUN KURALLARI

     

    2.5.5 Raket eli, raketi tutan eldir.

    2.5.6 Serbest el, raketi tutmayan eldir; serbest kol serbest elin olduğu koldur.

    2.5.7 Vuruş, topa elde tutulan raketle veya bilek altında olmak kaydıyla raket eli ile yapılan temastır.

     

     

    Anlaşılacağı üzere kuralda her hangi bir değişiklik yok..Kritik sayılarda bazılarının içtihat kapısını açık tutma gibi bir alışkanlıkları olabiliyor.. :) Selamlar..

  7. Maalesef öyle.Taklitte üstlerine yok valla.Neyse ITTT (Uluslararası Masa Tenisi Mahkemesi) icaplarına bakacak.

     

     

    Merhaba Tufan Bey;

     

    İzmir' de orjinal vuruşlarınızı bizzat test etmiş biri olarak, sırf yeniden görmek için bile turnuvaya katılmak isterdim. Malesef gelmem mümkün olmayacak..Merak edenler için kısa bir video aktardım..Gerçi bunlar daha ne ki.. :) Tatilin bir kısmında Ankara' da olacağım. Sakıncası yoksa özelden cep tel. u gönderebilirseniz sevinirim.. Selamlar..

     

     

    http://rapidshare.com/files/240103653/mvi_21871.mpg.html

  8. Forum sizinle tanışmamıza vesile oldu. Markamıza da değerli bir müşteri kazandırdı. Umarım birgün karşılıklı oynama fırsatı da buluruz. Masatenisi camiasını tanıdıkça bu sporu daha da seviyorum. Görüşmek üzere.

     

    Bu vesileyle Ertan Abi'ye ben de teşekkür etmek isterim.

     

    Saygılarımla

     

     

    Bende sizinle ve diğer üyelerle oynamak isterim. Tarih ve yer belli değil henüz ama forum buluşmasına katılmaya çalışacağım.. Bunu dışında İzmir ve çevresine yolu düşenleri de ayrıca beklerim. Diğer cevap yazan arkadaşlara da teşekkür ederim. Gönlünde masa tenisi sevgisi olanların yollarının bir yerlerde kesişmesi dileğiyle...Selamlar..

  9. Merhaba;

    Siteyi takip etmeye çalışıyor olsam da zaman nedeni ile aktif kullanıcılardan biri olduğum söylenemez. Yazdıklarım belki masa tenisi ile ilgili de görülmeyebilir. Site kurallarını tam olarak bilemiyorum. Uygun görülmez ise yazı kaldırılabilir. Takdir başta Ertan Bey olmak site yöneticilerinin…

    Sitede bulunan ekipman satışı bölümünden Sayın İbrahim Anaç Bey tarafından satılan (yeni) Tenergy 05 lastiği geçen ay kendilerinden satın aldım. Kendileri sağolsunlar, lastik ile birlikte kartvizitlerini de göndermişler. Kartviziti görünce şaşırdım açıkçası, şaşkınlığın şurada; yılbaşından beri aracımı değiştirme çabası içindeyim. Almayı düşündüğüm aracın şirket merkezi satış müdürü olduğu yazıyordu kartvizitte. Araç değiştirme işini ertelemişim o tarihe kadar. O günlerde ÖTV indirimi de devreye girince, kendilerini aradım ilgilendi sağolsun. Hem araç temini konusunda, hem de fiyatlandırma konusunda ciddi yardımları oldu. Kendilerini site aracılığı ile tanıdığım için, bir kez de site üzerinden Teşekkür etmek istedim İbrahim Bey’e…Lastikleri yenileyelim derken, aracı da yenilemiş olduk..

    Tamamen site kurallarına aykırı düşmemek adına, bari Tenergy 05 ile ilgili yorumumu da yapayım da ofsayttan kurtaralım.:) Tenergy 05 in yol tutuşu, duruş mesafesi, güven hissi kısaca (Kontrolü), özellikle hız kontrol parametresi nazara alındığında gördüğüm en iyi lastiklerden..Fazla sürat tutkunu olmayanlar, ‘sürat felakettir’ anlayışını şiar edinenler için hızı fazla bulunabilir. Bunun çözümü antrenman sayısı ve saatini artırmak ve lastiği bir miktar inceltmek ile (1.9 mm) bulunabilir..Lastiğin en sorunlu yönü, genel eleştiri konusu da yapılan, ağırlığının fazla olması.. Bu durum özellikle benim gibi fazla kondisyonu olmayanların hem yakıt ekonomisini(!) (enerji) etkiliyor, hem de buna bağlı olarak hızın yeterince kullanılamamasını sağlıyor..Sonuç olarak ürettiği spin ile özellikle FH için ideal bir lastik..

    Başta site yönetimi ve İbrahim Bey olmak üzere, herkese selamlar..

  10. Hiç şüphesiz servis oyun içindeki en etkili silahlardan bir tanesidir. İyi servis atan oyuncunun servisine güvenmesi bazen oyunu ilerletmesine engel olabilir. Bu gözden uzak tutulmamalıdır.

    Kurayı kazanan oyuncunun hemen saha yerine servisi seçmesi baştan yapılan bir hatadır. Oyuncular bir birine denk ise, servisi rakibe vermek, maç 9-9 a geldiğinde servis size geçeceğinden avantaj sağlayacaktır. Rakip zayıf ise servisi alayım 2 servis yedirip maça 2-0 ile başlayayım diye de düşünülebilir. Böyle yapar ve sonradan rakip dişli çıkarsa taktiği kim verdi diye yanıma gelmeyin ama..:)

    Oyunun başında ilk 4 servisinin hepsini birbirinden farklı atmak, rakibin yeme ihtimali en fazla olan servisinizi ilk önce atmak, hem rakibin hangi servise nasıl tepki verdiğini ölçmek hem de kritik sayılara hazırlık için önemlidir. Örneğin rakibiniz A servisini yer ise bu servisi artık bir daha atmamalı kritik sayılara saklamalısınız.

    Top her yöne dönebilen ( falso) alabilen bir küredir. Servisteki temel espri, toptaki falsonun dönüş yönü ve şiddeti açısından rakibin anlayamayacağı şekilde topun karşıya gönderilmesidir. Boş topu falsolu sanmak, çok falsolu topu falsosuz veya az falsolu sanmak rakibe hata yaptıracaktır. Aynı hareket gibi gösterip farklı falsoda veya falsosuz top atmak servisteki ustalıktır. Rakibin attığı servisi karşılarken hareketin başından çok hareketin nasıl bittiğine, topun neresine raketin neresi ile vurulduğuna dikkat ederek toptaki falsoyu tespit etmeliyiz.

    Yine de servisteki temel amaç, servisi rakibe yedirmek olmamalı. Dönen topun istediğiniz şekilde atak yapacağınız bir top olarak size dönmesini sağlamak oyun içinde çok daha önemlidir.

    Servis konusunda daha yazılacak çok şey var belki ama uzatmayayım.

    Son bir not; küçük hilelere, eski kovboy numaralarına karşı servisi karşılarken de uyanık olmak lazım. Örnek; Setler 2-2, sayılar 10-9 gerideyim, servis rakipte, kritik sayılar olduğu için rakip terlemiş, masanın uzağında atacağı servise konsantre oluyor, mola hakkı ve havlu hakkı yok, terini eli ve kolu ile siliyor, servisi raketin topun altına girerek kesik servis olarak masanın ortasına doğru, dışa taşmayacak şekilde atıyor, çok kesik bir top değil, maç içinde daha önce de attığı servislere benziyor ama bu kez tam topu kesecekken topu farklı hissediyorum basit görülen topu nete takıyorum. Sizce nerde hata yaptım? Ya da hata nerde?

    Selamlar..

  11. Merhaba Aydın Bey;

    Yetki ve sorumluluk konusunda il temsilciliğinin bir fonksiyunun olmadığını her halde kafanızda artık netleştirdiğiniz. Gelinen bu noktada, Gençlik ve Spor İl Müdürünün konuya yaklaşımı belirttiğiniz gibi ise bende burada "keyfilik" olduğunu düşünüyorum. İl Müdürlüğünün bu keyfi ve aynı zamanda hukuka aykırı tasarrufu karşısında iki yol izlenebilir; Birincisi; tepeden inmeci bir yaklaşım ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığına konuyu taşımak..Ahbap-çavuş ilişkileri ile kısa vadede çözüm sağlanabilir ama kalıcı ve etik olmayacağından, benim kişisel olarak tercih etmediğim bir yöntemdir. İkinci çözüm yolu; yargı yoluna başvurmak. Geç sonuç alınsada, kalıcı ve kimseye de diyet borcu ödemek zorunda bırakmadığından gönül rahatlatıcı bir yoldur. Yargı yolu ile sonuç almayı düşünür iseniz; öncelikle Gençlik ve Spor İzmir İl Müdürlüğüne dilekeç ile başvurarak, konuyu özetleyip, salonun kullanım sınırının ve şartlarının yeniden düzenlenmesi talebini iadeli taahhütlü olarak iletin. Dilekçeyi posta ile gönderecekseniz mutlaka iadeli taahhütlü gönderin. Bizzat elden Müdürlüğe teslim edecek iseniz dilekçenin teslim alındığına dair bir belge ile evrak kayıt numarasını alınız. İdare yani Gençlik Spor Müdürlüğü 60 gün içinde cevap vermek zorunda. Cevap vermez ise bu sürenin sonunda İdare Mahkemesinde yürütmeyi durdurma talepli olarak salonunun kullanımını sınırlayan İl Gençlik Spor Müdürlüğü kararının iptali için dava açabilirsiniz. Bu aşamaya gelindiğinde dava dilekçesini yazar size mail ile gönderirim. Gençlik Spor Müdürlüğü şüphesiz malzemeyi ve salonu korumak için gerekli tedbirleri alabilir, tesisten yararlanmanın şartlarını belirleyebilir bu yetkisi vardır ama bu yetkisini aşarak "tesisten yararladırmama" haline getiremez..Bu açıkça hukuka aykırdır. İdare Mahkemesinde olumlu sonuç alınacağını düşünüyorum. Alamazsak ne mi olur? Sıkmayın canınızı Bakan' a söyler halledirim!İronik olsa da ciddiyim.. Selamlar...

     

     

    Meraklısına NOT; Aydemir Abi ile bu süreçte hiç görüşmedim, onunda konunun yargıya taşınmasından rahatsız olacağını düşünüyorum..

  12. Sayın UNGAN; Amacım polemik yaratma olmadığından ve konuyu uzatmanın yararının olmadığını düşündüğümden sadece şu kadarını söylemek istiyorum; kişilerin eksiklikleri, yanlışlıkları olabilir, saygı sınırları içinde bunları eleştirmek de herkesin hakkıdır, bunu ölçüyü kaçırılmadan, kırıp dökmeden yapabilir isek en doğru yaklaşım olacaktır. Sonuçta bu sporu sevenler olarak aynı saftayız. Suçlamak yerine birlikte çözüm önerileri üzerinde çaba sarfedersek hem kimse kırılmamış olur hem de birliğin getirdiği sinerjiden yararlanılır. İyiniyet olduktan sonra çözülemeyecek sorun yoktur…Belki bu girişim meyve verir İzmir’ e yeni bir masa tenisi salonu kazandırırız ne dersiniz?.. Benim çok fazla zamanın yok ve İzmir’ e ancak hafta sonları ayda bir gelebiliyorum ama siz bir girişimde bulunursanız yeni salon konusunda bende elimden geleni yapmaya çalışırım..Selamlar..

  13. Yazıdaki bazı talepler haklı olsa da üslup ve içerik olarak itirazlarım var.

     

    İzmir’ de 24 saat hizmet edecek ve her hangi bir ücret alınmadan herkese açık bir salonun olmaması büyük bir sorun. Bu sorunun en kısa sürede çözülmesi için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini düşünüyorum. Anayasamızın 59. Maddesinde “Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder.” hükmü yer almaktadır. Anayasa bu görev ve sorumluluğu en başta Devletin yetkili kurumlarına vermiştir. Devletin yetkili kurumlarına bu görevini hatırlatmak en başta anayasal bir haktır. Ancak her şeyi Devletten beklemek anlayışına da artık son verilmelidir. Olması gereken, Devletin yetkili organlarına sorumluluğunun hatırlatılması dışında, bu yetkili organlarla birlikte özel sektörü, sponsor firmaları da dahil ederek birlikte proje geliştirmektir. Spor yöneticilerinin yaptıklarının yetersizliği son olimpiyatlarla tescillenmiştir. Ortaya çıkan başarısızlığı sadece spor yöneticilerine yüklemek ise işin kolaycılığına kaçmak olacaktır.

     

    Olay Sayın Aydemir CENGİZ’ in şahsında kişiselleştirilerek haklı talebin maksadı aşılmıştır. Yazıda ayrıca bilgi eksiklikleri ve yanlışlıkları vardır. Ben hukukçu olsam da kimsenin avukatlığına soyunuyor değilim ama yapılan haksızlık karşısında da sessiz kalamam. “Aydemir Beyin yetiştirdiği İzmir’ de masa tenisçi olmadığı” söyleniyor, ben Aydemir Beyin yetiştirdiği sporcuyum ve olanak buldukça İzmir’ e de maçlara gidiyorum. İzmir de oturmuyorum diye kabul olmuyor mu bizim sporculuğumuz! Ben 16 yıl ara verdikten sonra bu spora tekrar başlamış isem demek ki Aydemir Abi bu sporu bizi sevdirmeyi başarabilmiş. Tuborg kulübü bizden sonra yanılmıyorsam 90 lı yılların ortalarına doğru kapandı. Kulüp kapandıktan sonra Aydemir Abi alt yapıdan, bazı okul takımları dışında sporcu çalıştırmadı. Sponsor kurum ve kuruluş desteği olmadan bunun yapılması da kolay bir olay değildir. Sponsor bulup yapsaydı kardeşim, demek işin kolaycılığı olur. Herkesin elbirliği ile omuz vermesi ile bu spor gelişecektir başkalarını suçlamakla değil. Aydemir Abi yılarca masa tenisine hizmet etmiş biridir, beğenirsiniz beğenmezsini, eksik bulabilir yetersiz görebilirsiniz, eleştirebilirsiniz ama bunun sınırlarını aşarak kişiliğini küçük düşürme gayreti içine giremezsiniz..

     

    Aydemir Abi ile yaklaşık 15 gün kadar önce telefonda görüşmüştük. Annesinin rahatsız olduğunu onun tedavisi için İzmir dışında olduğunu söyledi. Buradan annesine de acil şifalar diliyorum. Geçen hafta İzmir’ e dönecekti. 9 eylül den sonraki hafta Kurtuluş kupası yapacağını söyledi. Daha 9 eylül tarihi ( turnuva hafta sonu yapılacağı için 13-14 Eylül tarihleri) gelmeden, bu tarihlere yaklaşık 10 gün olduğu halde “ulusal bilinç” ten bahsederek bak bak bir turnuva bile yapılmıyor demenin altında kusura bakmayın ama başka maksatlar arıyorum. Arayıp sordunuz ve turnuva olmayacağı cevabını mı aldınız? Bu turnuva bildiğim kadarı ile hemen hemen her yıl yapılıyor. Son iki yıldır bazılarına bende katıldım. İzmir dışında yaşayan biri olarak benim haberim oluyor da sizin neden olmuyor?!

     

    Adam kayırmakla suçluyorsunuz. Valla ben şahit olduğum olayı söyleyeyim. Bir hafta sonu Aydemir Abi’ ye salonda oynayamaz mıyız dedim. Eski sporcusu olduğum halde bana da hafta sonları salonun kapalı olduğunu, açtıramadıklarını söyledi. Bilmeyenler için söylüyorum. Masa tenisi salonu Atatürk Stadyumunun altında, sadece 6 masa konulabilen dar bir mekan. 6 masa dışında ilave 7. bir masa bile ellerinde yok! Geçen yıl süper lig maçları aynı masalarda oynandı. İzmir’ deki bütün resmi organizasyonlar sadece bu 6 masada yapılıyor. Masalardan ikisinde ciddi sayılabilecek, topun yönünü değiştirecek kadar yaralanmalar var. İzmir masa tenisi temciliğinin bildiğim her hangi bir personeli yok. Stadyumda görevli personel ilgileniyor. Yani davul başkasının tokmak başkasının elinde. Stat görevlilerinin mesaisi bitince gelip salonu kapatacağım diye maç sırasında bile oyuncuların başına dikiliyor. İl temsilciliği buradaki personelin amiri pozisyonda olmadığı için her hangi bir yetkisi de bulunmuyor. Yazının başında da belirttiğim gibi sürekli herkese açık uygun bir masa tenisi salonun en kısa sürede açılması şarttır. “Rüşvet gibi salon açma” parasından bahsediyorsunuz. Bunlar ciddi, küçük düşürücü ve zan altında bırakıcı iddialar! Amacın üzüm yemek olmadığı bağcıyı dövmek olduğu konusunda ciddi şüphe uyandırıcı yaklaşımlar…

     

    Sonuç olarak ezcümle, ben bu spora gönül vermiş biri olarak, il temsilcisinin şu veya bu kişi olmasında hiçbir çıkarı ve menfaati olmayan biri olarak, masa tenisinden de her hangi bir menfaat beklemeyen ve buna da bir ihtiyacı olmayan biri olarak bana bu sporu sevdiren ve üzerimde emeği olan birine yapılan haksızlığa karşı vicdanımın sesine kulak verip cevap vermek istedim. Aslında söylenecek daha çok şey vardı ama uzatmanın anlamı yok..

     

    Masa tenisini seven herkese sevgiler..

  14. Elde hiç bir somut delil olmadan, komplo teorilerine itibar ederk Ma Lin' in şampiyonluğunu Çin'liler kendi aralarında ayarladılar demek, en azından şampiyon olan sporcuya bir haksızlıktır. Peki böyle bir şey var ise bizim bildiğimiz bu durumu Çinli sporcuların bilmiyor olması düşünülebilir mi? Ma lin kendi şampiyonluğunun aslında ayarlanmış olduğunu biliyor ise bunun kendisi açısından bir anlamı olur mu? İki Wang lar her karşılaştıklarında "olum emir büyük yerden olmasa sana sorardık" demeleri veya ima etleri Ma lin için katlanılır bir şey midir? Çin' li milliler böyle bir ayarlanma yapılır ise bir dahaki turnuvaya nasıl motive edilebilirler? sürgün veya takıma alınmama korkusu ile mi? Çin için asıl önemli olan madalyaların kendilerine gelmesidir bence bunun dışında kendi aralarında isim değişikliğinin bir önemi olmadığını düşünüyorum. Ayarlamanın takıma zararı çok olacağı kesinde nasıl bir yararı olacak o tartışılır! Çin takımı kendi dışındaki rakiplerine göre ayarlama yapabilir buda çok normal, örneğin Timo ya karşı Ma lin daha başarılı ise (takım maçında olduğu gibi) onu karşısına çıkarabilirler. Ferdi maçlarda da bu şekilde daha rahat yenebilecekleri sporcular için ayarlama da yapabilirler buda çok normal. Neyse fazla uzatmanın anlamı yok.

     

    Aslında bu satırları yazdıran dün videsonu seyrettiğim Persson ve Samsonov maçı. Samsonov' a resmen haksızlık yapılmış maçta ve ben bunda Çin parmağını olduğunu düşünüyorum. Turnuvadan önce bana göre Çinlilere karşı en fazla şansı olan sporcu Samsonov idi. Sırlamadaki yeri ve proturlardaki oyunu ile de bunu kanıtladı. Timo sakatlıktan yeni çıkmıştı. Çinliler de aslında ferdiler için tek rakip olarak Samsonov' u görüyorladı. ( Bizim eskilerden kunta Gökhan' a fizik olarak benzediği için mi nedir ayrı bir sempatik oyunu var- sakin güç şeklinde) Neyse maça dönecek olursak setler 3-2. Samsonov 9-8 önce bh köşesinden paralele kontro spin yapıyor top masanın kenarına çarpıyor. Sayı Samsonov' un olması gerekiyor. Hakemler ilk önce sayıyı Samsonov' a veriyorlar. Persson ve antrenörü itiraz ediyor. Tartışma, topun masanın oyun sınırı içinde kenarına mı çarptı yan yüzeye mi çarptı? Oyun 5-6 Dakika kadar duruyor.Konuşmalardan anladığım kadarı ile hakem daha önce samsonov' a verdiği sayıyı bu sefer Persson' a verecek. Baş hakem geliyor. Oynanan sayı let olmadığı halde tekrarlanıyor. Sayı ikisine de verilmiyor! Maça 9-8 den devam ediliyor. Bu dakikadan sonra salondaki bütün Çinli seyirciler persson' u destekliyor! Ondan sonraki sayıyı Samsonov alıyor maç 10-8 oluyor. Yani samsonov' un önceki sayısı da verilmiş olsa maç Samsonov' un! Persson 10-8 den maçı cüze taşıyıp önce seti sonra da son seti alıyor. Maçın hakemleri hangi milleten mi takibi Çin'li!.. Çinlilerin başarısına gölge düşürmek istemem ama Samsonov' a haksızlık yapıldığını düşünüyorum.. Çinlilerin kendilerini büyük görme egosunu bozacak bana göre turnuvadaki tek sporcunun bu şekilde elenmiş olmasına üzülüyorum sadece...

  15. http://shop.ilpp.idv.tw/index.php?cPath=85_105

     

    Arkadaşlar bu adreste mizunolar baya ucuz. Numarası bana uygun olmadığı için ben alamıyorum. Ayağı 44 numaraya kadar olanlar buradan almayı düşünebilir...

     

     

    Merhaba;

    Arkadaşın belirttiği siteden Mizuno Frick 2 ayakkabı ile Nittaku şort siparişini 20.08.2008 günü vermiş idim, siparişler bugun (26.06.2008) elime ulaştı. Beklediğimden de kısa sürede teslim edildi. Paypal ile alışveriş yaptığım için sitede belirtilen rakamlara ilaveten 5 USD civarında para alındı. Kargo ücreti olarak da 19,25 USD alındı. Toplam ödediğim rakam her ikisi için 111 YTL. Ayakkabı hafif, tabanın arka tarafı orta kalınlıkta, kalitesi kullanınca belli olacak ama görüntü, malzeme kalitesi ve rahatlık açısından beklentilerimi karşıladı diyebilirim. Normalde de 43 giyiyorum, 28 cm olarak verdiğim sipariş ayağıma tam oldu. Bu siteden alacak iseniz 1 numara büyük almanıza gerek yok. CM olarak da ayakkabı numaraları sitede belirtilmiş zaten. Almayı düşünen arkadaşlara tavsiye ederim.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..