Pahalı=Kaliteli ya da Ucuz=Kalitesiz demek yanlış olur. Burada asıl mevzu marka olmakta. Mesela masa tenisiyle çok ilgisi olmayan bir insana Butterfly'ı sorun bilir. Ama Friendship ya da Yinhe'yi sorsanız bilmez. Bir başka sektörden örnek verirsem daha açıklayıcı olur sanırım. Yaklaşık 3 yıl tekstil sektörünün içerisinde yer aldım. Puma adına üretim yapan bir tekstil firmasıydı bu. Ben idari çalışandım, üretim süreci ile çok alakam yoktu ama az çok maliyetleri falan bilirdim. Basic bir tshirt'ün toplam maliyeti 3 TL civarındaydı. Ama üzerine basılan etiketler genelde 40-50 dolar arasında değişirdi modeline göre. Şimdi o tişörtün işportada satılan 5-10 TL lik tişörtten ne farkı var? Hiçbir farkı yok. Belki işportada satılan tişörtler daha bile kaliteli olabilir. Ama marka olduğunuz zaman üzerine hangi fiyatı basarsanız basın alınır. Masa tenisi ekipmanları için de durum pek farklı değil anlayacağınız. Zaten tahta ve lastik üreten fabrikalar genelde Çin'de yer alıyor ve çoğu marka ürünlerini burada üretiyor. Tek fark, üzerine bastığınız marka ve markaların hitap ettiği oyuncu kitlesi. Belki adı sanı duyulmamış bir markanın herhangi bir tahtası veya lastiği Butterfly ya da Stiga'nınkinden farksız ama algımız bize hep pahalının iyi ve kaliteli olduğunu direttiği için diğer markalara pek itibar etmiyoruz. Belki sırf gösteriş için alıyoruz, belki ucuz diye vardır bir illeti diyoruz ama bir gerçek var ki işimizi görecek ve ucuz olanı almak yerine hep pahalı olanı alıyoruz. Çünkü para bize batıyor :)