Jump to content
Masatenisi.org Forum

Azoman

Üyeler
  • İçerik sayısı

    51
  • Kayıt Tarihi

  • Son ziyaret

İleti bölümüne Azoman kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Arkadaşlar ve masa tenisi severler herkese merhaba. Bende uzun zamandır hem forumdan hem de masa tenisinden uzak kalmıştım. Gerek masa tenisinin doğal gelişimi, gerekse masa tenisi oyun ve kurallarında yapılan değişimleri takip ediyorum. Öncelikle sevgili Bora' nın tahtaların katmanları hakkındaki yazısını çok beğendim ( ama sözünde durmadın Bora:(). Eski bir oyuncu olarak söylemeliyim ki bu konu daima güncelliğini muhafaza etmektedir ve sanırım yıllarca da kaliteli ve başarılı bir oyunu malzeme de arayanlar oldukça da böyle devam edecektir. Bizler masa tenisine başladığımız da ( bazılarınız doğmamıştı daha ) hep şununla eğitildik: Masa Tenisi Bir Hücum Sporu Değil, Bir Müdafaa Sporudur. En hızlı vuran değil, içeriye bir fazla top atan alır sayıyı. Yeni üretim bir çok malzemeyi sevgili dostum Nihat Ümmetoğlu sayesinde deneme fırsatım oldu. en kontrollü, spinli ve atış açısı yüksek olan (zamanlama ve anlık hataları telafi etme becerisi de dahil )lastiğin Tenergy 05 olduğuna karar verdim. Tahtam yıllardır oynadığım bulbed stiga erik lindh offensive evolution. Yani off- bi tahta. Tüm avrupalı ve bilhassa eski şampiyon oyuncuların kullandıkları tahtalar hep all+, off- ya da off karakterde ve büyük bir geneli ağaç katmanlardan ibaret. Yukarıda bir yerde guoliang ın yazısını çevirmiş bir arkadaş. Ellerine sağlık çok doğru bir tespit ve paylaşım olmuş. Herkese selamlar

     

    • Beğen 2
  2. ertan beyin söylediği gayet doğru ve düşünüldüğün de mantıklıda. zaten üst düzey oyuncuların çoğuda düz sap şeklini tercih ediyor(stellan,peter,jan-ove, timov.s.).bende yıllardır düz sap şeklini kullanıyorum.gerçekten de backhand ve forehand dönüşlerinde raketi elinizde tutuşunuz bozulmadan çevirebiliyorsunuz.backhand spinde de bileğinizi çok rahat kullanabiliyorsunuz....

  3. en karizmatik tahta bence ( ben de tevellütü eski olanlardanım)stiga'nın eski ulf bengtsson ve stiga contra tahtalarıdır. ben de sadettin abi gibi eski tahta hastasıyım. ençok oynamak istediğim tahta ise arayıpta bi türlü bulamadığım banda'nın ürettiği kahverengi saplı waldner tahtası

  4. bu konuda burağın ve serkanında haklı yönleri var.elbetteki en doğru ve saygın olanı kendi oyuncunu yetiştirmekve o oyuncu veya oyuncularla bir yerlere gelebilmek.ama ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve pisikolojik durumuda göz ardı etmemek lazım.yıllardan beri herkes söyler hatta bu türk insanının genel karakteristiğidir;kime sorsan durumu en iyi o düzeltir.bütün sorunları biliyodur ve çözümlerinide.ah birde elinde imkan olsa....sonra elinde imkan bulunur.ama mutlaka başka sıkıntılar baş gösterir.senin en iyi durumdaki oyuncun gidip başka bir işe daha ihtiyaç duyuyorsa o spordan fazla bi gelişim beklemek herhalde komik olur.devşirme bi oyuncunun başarısı benim adıma gerçekten bana bir şey ifade etmiyor.haa adam başarılı olmuş,kendi adına tebrikler.bu ülkenin bir çok kanayan yarası var.bunlardan biride bizim için masa tenisi.bir başkası için elbette onun ilgilendiği ya da ilgi duyduğu birşey.

     

    yıllardır bu sporun içinde olan çok değerli sporcu ve antrenörlerin ortak fikridir alt yapı güçlendirmesi.halen de aynı problem devam etmektedir.takımlar için birşey diyemem ama milli takım bence kendi ülkenin sporcularından oluşmalı.ve ne zaman ki masa tenisi türkiye de meslek haline gelebilirse işte ozaman bizde avrupa ve dünya sahalarında varız diyebiliriz.

  5. sevgili truss keşke bu benzin olayını belirtseydin de canın sıkılmasaydı.hem böyle daha çok katkın olurdu değil mi?yazdığın yazıyı okursan ne dediğim anlaşılır.sadece zamklamadan lastiğin nasıl yapışacağını sormuşsun.bu olayı daha seviyeli tutup sana cevap yazmayacaktım ama aydınlatıp masa tenisini sevdirmeye çalıştığın yeni başlayanlar, tahmin ederimki yapıştırmanın ne olduğunu bile bilmiyorlardır.....selamlar

  6. arkadaşlar adam abu noktaya gökten zembille inmedi.evet mutlaka bazı özel insanlar our mesela sena, mc rae, jordan ,pele waldi de bunlardan biri.ancak bu yeteneklerini geliştirmesi çok çalışmasına bağlı.bildiğim kadarıyla yılın 240-250 gününü evinden uzakta kampta geçiriyor.ve bu adam yıllarca bu tempoda çalılşmış,sayısız turnuvalara iştirak etmiş. bu kadar çok çalışmanın ve yeteneğin sonucuda ortada zaten.. fazla söze gerek yok...o tüm zamanların en iyi oyuncusu...waldner bir efsanedir..

  7. bu konuda burak, ilhami abi ve murathan abi ankaralı oluşları ve masa tenisinin içinde oluşları nedeniyle konuyu gayet güzel irdelemişler.belirli noktalarda da çözümler üretmişler.bunlara ilave olarak ki bence en önemlisi ankaralı arkadaşlar ve kulüp yöneticilerinin takımlarına biraz daha fazla eğilmelerini, fırsat kollayan masa tenisi kenelerine aman vermemelerini rica ediyorum. ankarayı bu ve benzeri rahatsızlıklardan temizlemek lazım. en küçük fırsatta at koşturmaya hazır olan, kulüp imkanlarını kendi çıkarlarına kullanma yeteneğine sahip bu insanları lütfen temizleyerek bu işe başlayalım....eminimki arkası gelecektir....selamlar

  8. Konuyu ırkcılık gibi çok keskin ve herkesi üzecek bir noktaya sürüklemen çok yanlış olur. Einstein dediğin bilimadamı binlerce kişinin ölümüne sebep olan atom bombasını formulünü bulan kişi değilmiydi? Yani her bilim adamı insanlık için çalışır sözü biraz bu işin şirin gösterilmek istenmesinden kaynaklanan bir sözdür. Bir çok kimyasal bomba ve akla gelmedik silah çeşitlerini de bilim adamları geliştiriyor. Bu bilim adamlarıda mı insanlık için çalışıyor? Bir çok ismi bilinmeyen bilim adamları varki onlarda diğer bilim adamlarının insanlığa verdikleri zararları düzeltmek için insan üstü fedakarlıkla çalışıyorlar. Bir çoğu büyük fakirlik içinde yaşadıkları halde bilmi insanlığın devam etmesi ve insanlığa faydalı olması için geliştiriyorlar.

     

    Bu konuda eleştirilen Edison yüzlerce buluşa imza atmış bir bilim adamıdır. Bir insanın başarısını överken diğerini aşağılamak bence yanlış bir yöntemdir. Bana bir filmi izleyerek yorum yap diyorsun, unutmaki filmlerin birçoğu abartı ve saptırmadan ibarettir. Bizim yıllarca zarar görmemizi sağlayan " gece yarısı expresi " adlı film değilmiydi?

     

    Dünyanın birçok ülkesinde sayısız bilim adamı yaşamıştır. İsmi duyulanlar iyi tanıtılan bilim adamlarıdır. Bence bilim admı tanıtıcaksak bizim bilim adamlarımızı tanıtmalıyız. Bu konunun ırkcılıkolduğunu düşünmüyorum. Nasıl liseli kızların masa tenisi başarısından mutlu olduysak ve gurur duyduysak bilim adamlarımızın başarısından da mutluluk ve gurur duyarız. O ülkeler kendi insanlarının başarısını nasıl tanıtıyorlarsa bizde öyle tanıtmalıyız, bunun yanlış olduğunu düşünmüyorum.

    şimdi konunun boyutu değişir. eğer sen kalkıp ta einsteini bombacılıkla suçlarsan silahı, cep telefonunu, tavayı, otomobili bulan adama neler söylersin kimbilir? yeri geliyo cep teli kafalara atılıyo, tavalar bazen de yumurta pişirmeyip kafa şişiriyo, otomobil insan eziyo..biraz nükteli olsun istedim ama arkadaşlar en önemli şeyi atlıyoruz....insan...insanın olduğu her yer, her düzen, her güzel şey heran yıpratılıp deforme edilmeye hazırlıklı olmalıdır.konu her ne olursa olsun. adam atomu parçaladı, biz de yani insanoğlu gidip insan üzerinde denedik. adam demedi ki bize git şurayı bombala.elbetteki türk bilim adamı olsun bizde bişeyleri sahiplenelim ama tarih boyunca yetişmiş en güzel değerlere bile sahip çıkamamışız ki...unutmayalım ki bizler hala şaka olsun diye arkadaşının bilmem neresine hava kompresörü tutan insanlarız. bu zihniyetler ne zaman aramızdan ayıklanırsa işte o zaman insani gelişmeler yolunda bizlerde adım atmaya başlayacağız....

  9. geriye dönüşlü toplarda topa uygulanan darbe gücü ve topu döndürme şiddetine bağlı olarak top ya karşı sahada zıpladıktan sonra dışarı çıkar yada çıkmadan geri gelebilir. buraya kadar herşey mantık çerçevesinde ve gayet normal. ama iş topa s çizdirmeye gelince fizik kuralları bize hop kardeşim senin bizden haberin yok galiba haddini bil demezler mi?top denilen nesne iki eksene ayrıldığı zaman inanın bu s çizdirmeyi ilk ben yapıcam ama tek eksenli topla maalesef....kusura bakılmasın ama sadece sağa veya sola dönüş verebileceğimiz bir topla s servis sanki biraz hayal mi ne?........

  10. bu masa tenisi bu kadar kolay değil arkadaşlar. yanlış hatırlamıyorsam;çinli oyuncular yılda 2000-2200, avrupalı oyuncular yılda 1400-1600, türk oyuncular ise yaklaşık olarak yılda 400-600 saat antrenman yapıyorlar. tabi rakamlar en üst düzeye ulaşmış oyuncular için söylenen rakamlar. bu noktada tanju beye katılmamak mümkün değil. bu iş öyle çin lastiği takayım, yok başka tahta alayım işleriyle olmaz. ilk önce oyun sistemine karar vermek lazım. genel hatları ile atak, kombine ve defans olarak üçe ayırabiliriz. bundan sonra oyun tarzımıza göre malzeme seçip, kendimizi geliştirmemiz lazım.ayrıca iyi oyuncu olmak anlamında antrenör takviyesi mutlaka gereklidir. genel olarak oyun tekniği ve vuruş özellikleride iyi bilinmelidir. yani fast spin sıçrar, top spin masadan düşer, geriye dönüşlü toplara nasıl spin yapılır vs...eğer bloklarda sorun yaşıyorsanız, iyi spin yapabilen birden fazla kişiyle (çünkü herkesin yopu yakalama noktası ve spin verme gücü farklı olacağından çeşitli oyuncu bu yüzden gereklidir. farklı toplara blok yapma olanağı bulunur)günlerce haftalarca varyasyonlu blok antrenmanı yapmak lazımdır.

     

    bunun dışında atak oyun tercihimiz varsa iyi blok tutabilen (imkan varsa birden fazla oyuncuyla) varyasyonlu spin antrenmanları,masa giriş çıkışları,ayak çalıştırma, kısa top açma vs. antrenmanları yıllarca yapılmalı.

     

    tercihimiz defansif oyun tarzındaysa yine buna yönelik antrenman programları izlenmelidir. top spin nasıl kesilir, fast spin nasıl kesilir, loop nasıl yapılır, yine bunlara keza ayak antrenmanları yapılmalıdır.

     

    amaç hobi olarak oynamaksa o zaman da çok kişiyle çok maç yaparak elemanlarımızı gelebileceği en üst duruma getirebiliriz.. selamlar...

  11. şafaktepe ilköğretim okulu kız ve erkek takımına başarıdan dolayı tebrikler.. yanlız bu başarı sadece yusuf yalçınkayanın değil ekip çalışmasından gelen süreç var, bu çocukları ciddi anlamda çalışmalara başlarken yusufhoca ile gültekinhocayla başlamışlardı, bu ekibin içinde gültekin kartoğlununda büyük emeği var, gece gündüz o çocuklar için çalıştıkları biliyorum ve onu da haksızlık etmemek lazım.. saygılar

     

    beethoven edinilmiş bir başarıda,sonuca ulaşıldığında, başından beri çalışma arkadaşların yanındaysa o başarıyı bölüşmek lazım değil midir? yoksa bu iş hale, lale, jale ve bütün mahalle mantığına dönmez mi?

  12. Waldner'in bircok macini halen daha agzim bir karis acik bir sekilde izlerim.. 1989 olimpiyat finalinde Persson ile yaptigi maci seyrettin mi?

     

    Topun rally'si iste o sekilde oluyor.. Ne mac ama.....

     

    Waldner masa tenisinin en buyuk isimi.. oyle de kalacak...

    :lol:

     

    Beni yenen yoktu o zamanlar..

     

    Gel gor ki, burada (ingilterede) yasadigimdan bu yana, mahalle sampiyonlugu herhalde benim icin dunya sampiyonluguna bedel olurdu..:)) Butun eski profesyoneller bu bolgede yasiyor.. yaslar 50 veya uzeri cogunun, ama.. ammaaaa..

     

    birincisi 89 yılında olimpiyat yoktu, dünya şampiyonası vardı ve waldi o sene dünya şampiyonu oldu ( tek erkekler). 92 de finalde gatieni yenip (3-0) olimpiyat şampiyonu oldu. 17 yaşında da avrupa şampiyonu olamadı. sadece avrupa şampiyonasında oynayan en genç oyuncu oldu. 2-0 önde iken ülkedaşı appelgrene 3-2 kaybetti.bencede waldner: living legend...

  13. eurosport faciasına 2005 w.c. de tanık oldum. çeyrek final zhe fen he ile peter karlsson maçında yukarıda yapılan yorumların aynını kullandı.ayrıca peter ne zaman bh den sayı alsa backhandden çok büyük zaafı var dedi. tamam masa tenisini iyi bilmiyo olabilirsin ama maçıdamı izlemiyosun be adam. her şey gözünün önünde. sonra game'e gidiyor nasıl bir terimdir ve necedir.

  14. öncelikle selamlar. sanırım sadece bty tahtalar arasında seçim yapmak istiyorsunuz. benim tavsiyem size mutlaka isveç tahtalarınıda denemeniz yönünde. tahta konusunda 'bence' en düzeyde üretim yapıyorlar. uzun yıllardır oynadığım tahta stiga offensive classic. hem hissedimi hem kontrolü hemde spin özelliği fevkalede güzel. zaten bu yüzden stiga bu tahtayı 1976 tılından beri üretiyor... selamlar

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..